Höşt

234 14 1
                                    

Multide Uzay var.
Ve bide şarkı var, biz nerde dinlemeniz gerektiğini yazdık aşkolarımız.
---------------------
Irmağın azından,

Allahuekber bismillahirrahmanirrahim! Sen bizi koru Allahım, AMİN! Bugüne kadar bi günahım olduysa affet Allahım. Söz bi daha Doğayla uğraşmiycam. Ama Allahım lütfen şunları mümkünse karşımızdan alıp başka bi yere ışınla yani ne biliyim "PUF" diye yok olsunlar.
Tövbe yarabbim yaresurullah.
"Efeee, Efeeeee hadi bas gidek! Ha? Hadi, NAŞ!!"
"IRMAK KIZ GELİVE BAKAM BURAYA!!!!"deyip yanıma gelmek için gazı kökledi Halime teyze ve Lütfiye teyze.
(Bu arada Halime Irmağın, Lütfiye Doğanın sahte annesi.)
"Ya öyle olur mu teyzecim. Karıştırdınız her halde benim adım ııııııı... SONGÜL, e-evet, evet Songül! Buda kocam İsmail!"

Lan! O ne lan öyle Songül bide kocam diyo ya! Duyan da Songül koca buldu zannetcek. İzdivaç programımı yapıyoruz burda. Yetmedi dersen bide Prenses'i söyle nasıl fikir? Valla şahane bence!

Sen sus!
"Irmak napıyosun?"diye fısıldadı kulağıma Efe.
"Az sus sende! Aaaaaa ben mi söyliyim ne yapacağını da?!"dedim bende fısıldayarak Efe'nin kulağına.
"İyi be su-"
"NE KONUŞU VEREYONUZ SİZ ORDA BAKEM?!"
"Aaa şey kocam hasta da ona evde çay yapabilmek için alış-verişe çıkmıştık biz."
"Ee o dondurmalar ne oluvereyo bakem o zaman." "Evde çoluk çocuk var onlara aldık. Ama evde yanlızlar ondan gitmeliyiz! ACİL! Di mi Fırat?"
"Fırat ne oluvereyo orda hani İsmail'di kocanın adı?"

Yine batırdın ortalığı, BRAVO IRMAK BRAVO!!!

Sen dur iki! Ablan halletcek.
"Benim kocamın iki adı var onda- hem bi dakika teyze ya amma çok soru sordun. Kardenize senin tuttuğun soru yağmuru kadar yağmur yağmıyo. Neyse hadi gidelim İsmail!"dedim ve Efe'nin kolundan çekerek marketten çıkardım.
"Vay Songül, kocam, çoluk çocuk HA?"dedi Efe sırıtarak.
"Sende az yardım etseydin KALAS!"
"Lan sus de-"
"Of tamam boşver az öncekini demedim var say!"

2 Saat Sonra...

"Senin gibi taxicinin başına Taxim'e yapılan binalar ve Everest Dağı düşsün!!"dedim. Adam bizi umursamadan basıp gitti. "HAYVAN! Of ya bide poşetler taxinin gagajında kaldı!"
"Of be ne bağrıyon artık yeter! Bi susmadın. Vırvırvırvır adamında benimde kafamın etini yedin be kadın! Üstelik gagaj ne be! Allah allah! Az nefes al beynine hava gitsin konuşmaktan mala bağladın!!"dedi Efe.
Şimdi siz diyosunuz Efe niye bağırıyo, ne taxisi? Efe'nin araba hangi deliğe girdi? Hemen anlatıyım. Marketten çıktıktan sonra Efe torbaları bana postalayıp arabayı getirmeye gitti. Arabayı getirdikten sonra poşetleri arabanın bagajına yükledik. Herşey yolunda giderken birden araba durdu ve nedeni ne mi? Evet doğru tahmin Efe arabasını beslememiş o da yolun ortasında Efe'ye atar yaptı ama arabada bi adet Irmak olduğunu unutması çok üzücüydü. Neyse sonra taxi çağırdık hemen poşetleri taxiye yükledik ve bindik acelem olduğu için adama sürekli bağırdım ama ne yapıyım Doğa'ya hemen söylemeliydim. Adam da sonunda dayanamayıp bizi arabadan attı ve poşetleri bagajdan çıkarmadan bastı gitti. Pislik işte. Bundan dolayı taxicilerden nefret ediyorum.
"Ne bok yiycez şimdi!"diye bağırdı.
"Birincisi bana bağıma, ikincisi seni bilmem ama ben koşucam."dedim ve eve koşmaya başladım.
"Lan manyak mısın kızım?!"
"Evet"dedim ve daha da hızlı koşmaya başladım.

Doğa'nın azından,

Irmak evden çıktıktan sonra Doruk ve Deniz boğuşmaya devam etti ama benim artık pertim çıktığı için ben dışardan izlemiştim. Aslında dışardan çok komik ve garip ötesi görünüyolardı. En sonunda dayanamayıp Doruk pes etti. Deniz hiç bişey olmamış gibi kendini koltuğa attı tabi Doruk bunu kendine yediremeyince
"Lan göt! İnsan bi yorulur! İlla götlük mü yapacaksın? Bana bak. Sen göt olmayı fazla benimsedin haaa!"diye bağırdı. Tabi Deniz'in ayağa kalktı gibi Doruğun yerle ilişkiye girmesi bir oldu.
"Lan gelme be! GAY var sikiyo diye bağırırım!"dedi ve tehdit dolu derin bi bakış attı Deniz'e. Deniz'de ona yiyosa bağır bakışı attı. Doruk'ta altta kalır mı? Hemen bağırdı.
"Lan hayvan bizi BUNAK RADAR'ın diline düşürmeye mi çalışıyorsun?!"dediğimde ikiside anıra anıra gülmeye başladı.
"İyi lan ne haliniz varsa görün! İşallah senin kafan parçaladığın sopalar gibi parçalanır! İşallah seninde götün Mickey Fare'nin kulakları kadar genişler!"diye bağırdım ve odama girip kapıyı çarptım. Üzerimdeki Cameron Dallas'lı pijamamı çıkardım ve siyah yüksek bel, askılı şortumu giydim. Üstüne de beyaz, göbeğimin biraz daha üstünde biten bol tişörtümü giydim ve askıları aşağı sarkık bırakıp odamdan çıktım ve banyoya ilerledim. Saçlarımın uçlarına maşa ile geniş bukleler yaptıktan sonra dudağıma dudağım renginde parlatıcımı sürdüm ve banyodan çıkıp odamdan siyah, yakası dar ve siyah,beyaz çizgileri olan şu klasik hırkalardan aldım tek fark bunun üstünde harf yoktu. Boynuma takabildiğim küçük siyah çantamı aldım ve siyah konverslerimi giyip Doruk ve Deniz'e "Ben çıkıyorum. Provaya gidicem bikaç saat sonra gelirim."dediğimde anında karşımda bittiler.
"Oooo kanka sende neler varmış demek isterdim ama her zamanki gibi çok güzel olmuşsun" dedi Deniz.
"Aynen lan! İyiki kankayız çünkü kanka olmasak kesin sana yavşardım!"dedi Doruk ve ne yapıcağımı anlayıp kaçtı. Bende Deniz'i öpüp evden çıktım ve asansöre bindim.

ZIT İKİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin