O İlk Gün

11.2K 335 1.2K
                                    

Kurinoone'dan; "Bu bir istek değil aslında. Üçlemenin içinde olması gerekiyordu ama bir türlü doğru yeri bulamadım. Bu her açıdan bir 'silinmiş sahne'. Dört yaşındaki bir Harry'nin ona göre Voldemort'la ilk tanıştığı zamana ait sahnenin devamı. Umarım beğenirsiniz!"

---

"N-ne, ne yaptın?" Harry sordu parmaklarını yaradan çeker ve parmak uçlarını lekeleyen kanı görürken.

"Seni güçlendirmek için ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım. Seni Salazar Slytherin'in neslinden gelen son kişi, kendi varisim yaptım. Şimdi benim oğlumsun." dedi Voldemort çarpık bir gülümsemeyle.

Harry parmakları hala kanayan alnına bastırılmış olarak gözlerini büyücüye dikti. Anlamamıştı, o kadarı yüzündeki kafası karışmış ifadeden belliydi. Gözlerini sımsıkı kapattı, besbelli canı acıyordu, ama sızlanmasını bastırdı.

Voldemort bir adım yaklaştı ve uzandı, küçük eli uzaklaştırdı. Çocuğun alnını bozan, şimşek biçimli taze yara izini gözledi. Kendine gülümsedi.

Hafif bir dokunuş ve fısıldanan büyülü sözler yarayı anında kapatarak geride pembemsi bir yara izi bıraktı. Voldemort geriye bir adım attı, alnına dokunup elini geriye çektiğinde daha fazla kan görmezken çocuğu gözlemledi. Yeşil gözler ona hayretle baktı.

"Teşekkür ederim, bayım." Harry fısıldadı.

Voldemort hiçbir şey söylemedi ve bir anlığına yalnızca çocuğa gözlerini dikip baktı. Aniden onu yürüyüp geçerek kapıya yöneldi. Afallamış ve birazcık paniklemiş bir Harry peşinden koşmak için fazla korkulu ama garip bir yerde yalnız bırakılmaya apaçık dehşete düşmüş halde arkasından baktı. Voldemort dönüp ona bakmadan önce kapıyı açtı.

"Benimle gel" emretti, dışarıya adımını atarken.

Harry oda boyunca hızla koşturdu, kırmızı gözlü büyücüyü yakaladı.

xxx

Voldemort, Harry'e Riddle Malikanesi'ni baştan başa geçirdi, sayısız kapılardan ve dolambaçlı koridorlardan aşağı yönlendirdi. Harry, Voldemort'un uzun adımlarına ayak uydurmaya çabaladı. Yaralı elini göğsüne sıkıca bastırmış, herhangi bir şeye çarpmaktan koruyordu. Çevresini elinden geldiği kadar gözledi ama doğru düzgün görmek için fazla karanlıktı.

Harry uzun büyücünün arkasından takip etti, bir portre deliğinden gariplikle tırmanarak küçük, dar bir koridora çıktı. Beklenmedik soğuk hava onu yıkarken titredi. Çevresine gözlerini dikti, bir tarafta sıralanmış küçük hücrelere baktı. Kapılar yerine metal parmaklıklar vardı ve son derece pistiler. Zayıf ışığa karşı çabalayarak, Harry gözlerini kısıp küçük odaların içinde ne olduğunu görmeye çalıştı. Taş duvarlardan sarkan uzun zincirleri gördü. Dehşet içinde acaba buraya mı konulacağını merak ederek birdenbire korkuya kapıldı. Bütün hücreler boştu, şimdilik.

Büyücünün hapis hücrelerinden birinde durup durmayacağını görmek için bekleyerek yavaşladı. Ama Voldemort onları yürüyüp geçti ve koridorun sonuna yöneldi.

Rahat bir nefes bırakarak Harry peşinden koşturdu, çok fazla gürültü yapmamaya dikkat etti. Voldemort koridor boyunca, tek bir kelime etmeden devam etti. Küçük bir kapıya varana dek Harry peşinden gitti. Merakla kocaman gözler, uzun bir burun ve garip sivri kulakları olan komik görünümlü bir yaratık biçimindeki kapı kulbuna göz attı.

Voldemort kapıyı açtı ve içeri yürüyerek sonunda durdu. Harry eşiği geçti, küçük ve boş görünen odanın çevresine baktı. Voldemort odanın diğer ucundaki bir kapıya yürüdü, küçük bir şömineyi ve üzerinde birkaç zincir bulunan tahta bir masayı geçti. Harry'e onu takip etmesi için işaret etti. Dört yaşındaki ona yürüdü.

Okur İstekleri: Karanlık Prens OlurkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin