"Mutlu olmasını istiyorum."

2.1K 141 70
                                    

Çatlak Kazan. Saat tam birde.

Hermione, gideceği yerlere erkenden gitmeyi severdi. Dakiklik başka bir şeydi, Hermione'ninki başka bir şey.

Cidden, bazen fazla erken giderdi. Bu da, onlardan biriydi.

Saat birde buluşacakları halde, kırk beş dakika erkenden gitti.

Bir masaya oturdu ve bir kahve söyledi.

Kahvesi geldiğinde aradan on beş dakika falan geçmişti ki biri ona seslendi.

"Bayan Granger?" Ses sanki tanıdıktı. Birkaç kez daha duymuştu bu sesi.

Arkasına döndü ve kumral saçlı bir çocuk gördü.

Gülümsedi.

Çocuk, bu gülümsemeden cesaret alıp Hermione'nin masasına doğru ilerledi.

Elini uzattı. "Teddy Lupin."

Hermione ona uzatılan eli memnuniyetle sıktı.

"Hermione Granger. Otursana, ayakta kaldın."

Genç çocuk oturdu. Ardından da saatine baktı.

"Çok fazla vaktim yok, sizinle bir şey konuşmalıyım." Dedi telaşlı bir şekilde.

"Bana Hermione diyebilirsin. Ayrıca diyeceğin şey her neyse çok merak ettim."

Teddy gülümsedi. Hermione, bir an için karşısında eski KSKS öğretmeninin oturduğunu sandı ve az daha anılara dalacakken kendini Teddy'ye odaklamayı başardı.

"Hermione, biliyorsun ki ben Harry ile yaşıyorum. O, babam gibi değil. Aksine bir arkadaşım gibi. Onunla yaşamaya başladığımsa küçüktüm. O da öyle, beraber büyüdük sayılır. "

Hermione gülümseyerek kafasını salladı. Bu konuda Harry ile gurur duyuyordu.

"Her şeyimizi biliriz birbirimizin. Senden çok bahsetti dolayısıyla. Onu azıcık tanıyorsam, seni gerçekten çok seviyor."

Hermione bu kısımda kızardığını hissetti ve gözlerini kaçırdı. Hala bu duruma alışamamıştı.

"Harry artık çok sıkılmış durumda. Onca yıldan sonra seni bulmuşken, seni kaybetmek istemiyor. Sensiz geçen her dakika onun için israf. Ona kalsa, çoktan seninle bu konuyu konuşmuş ve hatta ev-" sözünü kesti. Bir sürprizi bozmuş gibi hissediyordu.

Hermione son cümleyi duymazdan geldi.

"Ona engel olan ne?" Diye sordu kuşkuyla. "Neden ona kalmıyor bu karar?"

Utanma sırası Teddy'de idiydi. Saçları açık mavi rengine büründü. Bu özellik ona annesinden gelmişti ve gurur duyuyordu.

Nasıl ki güzeller güzeli annesinde pamuk şekeri saçları harika duruyorsa, onda da gökyüzü mavisi saçlar çok güzel duruyordu.

"Benimle bu konuyu açık açık konuşmadı tabii. Bana kalırsa, sorun benim. Yani, beni ihmal etmekten korkuyor. Seni sevmeyeceğimden, kıskanacağımdan korkuyor. Bense onun mutlu olmasını istiyorum."

Hermione şaşırmıştı. Ne kadar düşünceli bir çocuktu böyle. Bu özelliğini Remus'tan aldığı çok belliydi. Hermione artık,  besbelli ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

Bir şeyler demek için ağzını açtı ve Teddy bunu umursamadan devam etti.

"Hermione, sen iyi birisin. Harry'ye de iyi geliyorsun. Sanırım babamın da en iyi öğrencisiymişsin. Yani, seninle bir derdim yok. Harry için yerimizin ayrı olduğunu biliyorum. Sen sevdiği kızsın, bense onun yakın arkadaşıyım. Oğlu gibi demeyi doğru bulmuyorum, hangi baba doğru düzgün yemek yapamaz ki?" Dedi.

Hermione bunu üzerine bir kahkaha attı.

"İleride bir karar alırsanız ki ben bunu şahsen çok isterim, buna saygı duyarım. Hatta, başka bir ev-" derken Hermione ilk defa çocuğun lafını kesti.

"Bak, Ted. İleride ne olur bilmiyorum ama her ne olursa olsun, Harry'den ayrılmana izin vermem. Annen ve baban bizim için çok farklı Teddy. Sen, onlardan kalan bir armağan gibisin."

Teddy gülümsedi.

"Sanırım, sana alışabilirim."

"Çok bilmişimdir ama sıkılmayasın." Dedi Hermione de gülerken.

"Merlin! Sınıf birincisiyim, o senin zamanındaydı. Artık, Hogwarts'ın yeni bir parlayan yıldızı var." Dedi abartılı bir kendini beğenmişçesine.

İkisi de kahkaha attılar.

Sonra Teddy hemen ayağa fırladı.

"Gitmem gerek. Senin hakkında konuştuğumuz şeyleri sana söylediğimi duyarsa, beni parça pinçik eder. Tanışmak bir zevkti, Hermione Granger." Dedi ve çıkışa doğru ilerledi.

Teddy gittikten beş dakika sonra kapı açıldı ve gülümseyen bir Harry göründü.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
It Was YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin