Laxus Dreyar
Kaşlarımı çatıp önümdeki iki geri zekalıya baktım bir süre.
"Ne yaptım dediniz?" dedim elimi sinirle masaya koyarken. İkiside yutkunmuş, ve birbirini suçlamaya başlamıştı.
"Dedi'niz' değil Laxus. Natsu'nun suçuydu bu sefer!"
Gözlerimi devirerek Natsu'ya baktım. Gray konuşmayı seçmişti ilk önce. Bir-iki adım geri gidip, Natsu'yu işaret etti. Yüzünde gergin bir gülümseme vardı.
"Demek sen yaptın, Natsu." dedim adımlarımı ona yönlendirirken. Gray'i ittirmiş, elini kafasının üstüne koymuştu.
"Lan! Suçu bana atmasana Buz Dağı!.."
Gray iki eliyle tekrar Natsu'yu işaret etti.
"Asansörde kalmıştım!" dedi haykırarak.
"İsinsirdi kilmiştim! Banane be, senin için geldim ben!"
Bu sefer Gray'e baktım. Gray hazır cevap bir insandı, cevabı gecikmemişti ve bende artık birine bakmaktan yorulmuştum.
"Kıçımın şöminesi! Ben mi çarptım kıza?"
Omuzlarımı düşürdüm susmalarını işaret ederken.
"Suçlu ben değilim Laxus!"
"Arabada o da vardı!"
Son kozunu kullanan Natsu'ya baktım bir süre.
"Adam asansörde kalmış, beyinsiz." dediğimde yutkunarak cama ilerledi.
"Ben mi sarkayım, yoksa sen beni sallandırır mısın?"
Cevabı bildiği için camdan sarkmaya başladı.
"Şimdiden midem bulandı benim," dedi söylenerek. "Atlıyorum ben."
Elimi alnımın üzerine koyup homurdanmaya başladım. Bunlar ya gerçekten beyinsiz ya da kafasızdı.
"Lan! Birde senin hastane masrafına para ödeyemem ben."
Gray omzunu silkerek yanına gitti pencerenin.Natsu'yu ayaklarından tutarak çekmeye çalıştı.
"Laxus, yardım ette şu salağı çekelim burdan."
Kaşlarımı hayır, anlamında kaldırdıktan sonra ikiside yanıma yuvarlandı. Natsu'nun yüzü yeşil ve solgundu.
"Laxus bırak kendi isteğimle öleyim," dedi eliyle ağzını kapatırken. "Ölümümün senin gibi câni bir adamdan olmasını istemiyorum."
"Ne dedin lan sen!" dedim kafasına vururken. "Hem suçlu hem güçlü!"
"KIZ ÇARPTI BEN DEĞİL, O! SUÇLU OYDU!"
Derin bir nefes verip gözlerimi devirdim. Lütfen soğru söylüyor olsun.
"Ben dışarı çıkıyorum biraz." Gözüm üzerinizde, bakışı attım kapıyı kapatırken. "Gelince arabamı hangi cehenneme koyduysanız oraya gideceğiz!"
•••
Adımlarımı hızlandırdım başka bir binanın içine girdiğimi farkettiğimde. "Bune lan, ne biçim yer burası."
"Lanet olsun!" diye bir ses duydum kapıdan çıktığımda.
Uzun, dağılmış beyaz saçları olan, salak bir kız cama yapışıp saçını yapmaya çalışıyordu.
"Neden rüzgar, neden ben? Neden!"
"Rüzgar seni duyamıyor." diye söylendim umursamazca. Beni gördüğünde saçlarını bir çırpıda geriye atmış, yüzüme aval aval bakmıştı. "Ne bakıyorsun, ayı mı oynuyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmaşa
FanfictionEn beklenmedik anda birbirine kenetlenen üç kader, sürükledikleri macera... Lucy Heartfilia, Juvia Lockser, Mirajane Strauss. Hayatın zorluklarıyla daha küçük yaşta karşılaşıp savaşmayı öğrenen üç kız. Kaybettikleri şeylerle ayakta durmayı başarıp i...