Mark gözlerini kapının tiz zil sesiyle açtı.
Homurdanarak evdekilere seslendi.
"Hyungunuz çok hasta biri şu kapıyı açsın."
"Yugyeom , bam yha nerdesin."
Ayağa kalktı başı dönmüştü .
Derin nefes alıp vererek kapıya ilerledi.
Kapının kulpunu çevirmesiyle yere bakan ve elinde bir çorba uzatan bir kız gördü.
Fakat ne yapsa net göremiyordu.
Kızın heycandan titreyen dudakları kımıldamaya başladı.
"Çabuk-Çabuk iyleş oppa!"
Mark gözlerini görmek istiyordu kızın.
Fakat kızın gözleri izin vermiyordu.
Uzattı sıcak çorbayı .
Mark aldı.
Kız hızlıca arkasına dönüp bir adım attı.
Fakat ikinci adımı atamadan güçlü kollar beline dolandı.
"Hoşgeldin küçük (gülümser) beklemiyordum yine korkaklık yapacağını düşünmüştüm."
"Oppa gitmem laz-"
"Kokun güzelmiş. Teşekkürler küçük."
Kollarını geri çekti. Kız hiç düşünmeden
Oradan hızlıca uzaklaştı.
Çorba ona iyi gelen tek şeydi güzel kokan çorbaya bakarken düşündü.
Kesinlikle Lisa değildi.
Şapkasından taşan hafif turuncu saçları güzel duruyordu.
Kız kendini dışarıya atar atmaz kalbini tuttu.
Arkadaşının yerinde olmak isterdi.
Lütfen Cry ma boy kitabıda bakın ve kazananlara mesaj atacağım.
:)) İyi günler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M FANGİRL ; Mark Tuan 💫
Short Story☁ Küçük bir saklambaç oyunu gibiydi duygularından saklanıyordu. Duyguları onu bulabilecekmiydi ? Ya da o duyguyu? Öyleyse kim sobeleyecekti? ☁ 🌹'' I'm afraid but I want your love. " 🌹 M A R K T U A N 🌠 Tamamlandı.~
