Multi:ege
Yürümekten biktin düşmüştüm. Gitgide tepeye çıkmaya başlayan ay ürkmeme yol açıyordu. "Yoruldun mu?" Dedi şaşırmama yol açacak kadar anaç bir ifadeyle. Çekinerek başımı salladım. Parmağıyla ilerideki nehri gösterdi. "O tarafta ateş yakabiliriz." Yine çenemi tutamayıp "Neden?" Diye sordum."Muhtemelen beceremeyeceğimizden dolayı söndürmemiz daha kolay olur." İçimden umarım ciddi değildir diye geçirdim.
Oraya vardığımızda nehir düşündüğümden daha küçük görünüyordu. Ben belkide rahatlatır düşüncesiyle ayakkabımı çıkarıp ayağımı suya sokarken Ege odunları birbirine sürtüyordu. Ayağım soğuktan uyuşmaya başlamıştı. Tahta parçasının ucundaki minik dumanı gördüğümde sonunda diye geçirdim içimden.
"Tamamdır." Dedi ateşin başından kalkarken. Ben hala suyun içinde dolanıyordum. "Gelmeyi düşünüyor musun?" Diye sordu.
"Hayır." Dedim yüzümdeki tebessümle.
Ateşin başında katı bir yüz ifadesiyle beni izliyordu.
"Sende gelsene" diye bağırdım sırıtarak.
"Oradan bakınca çocuğa mı benziyorum."dedi yine o katı ifadeyle. "İyi, gelme."
Uyuşmuş ayaklarımla gezinmeye devam ederken yavaş yavaş ısındığını farkettim. Aşağıya bakmaktan korksamda başımı öne eğdim.
Kızıl. Su kızıllaşmıştı. Burnuma gelen kokudan bunun kan olduğunu farketmiştim.
Dahada ürkütücü olansa buraya ilk gelişim değildi.
* 2 YIL ÖNCE *"Hazır sayılırım!" Diye bağırdım arabada bekleyen aileme. Bavulumu zar zor indirip bagaja koydum. Kapıyı açar açmaz gülerek "dünya turu yapmayacağız, bu kadarına gerek yoktu." Dedi annem. "Sadece gerekenleri aldım." Dedim kemerimi takarken. Yalnızca bir mangal için neden ormana gidiyoruz dememek için kendimi zor tutuyordum. Yüzündeki sevinci bozmamak için.
Kulaklıkla dinlediğim düşük sesli müzik küçük kız kardeşiminde katılımıyla bağırtıyla söylenen bir şarkıya dönüşmüştü. "Bir kız kardeşten daha kötü ne var biliyor musunuz? Bir araya gelen iki kız kardeş." Dedi önden abim.
"Önde parmağınla ritim tutarken pek bir problem görünmüyordu." Asya'nın dediğine gülerken solumuzdaki nehre bakıyordum. Uçurumun üzerinde arabada olmak tedirginlik versede garip bir şekilde o arabayı annemin kullanıyor olması güven veriyordu. Ama aşağıdaki birkaç kişi beni ufaktan tedirginliğe uğratıyordu.
Başımı camdan çekip aynadan anneme baktım. Yüzündeki şok ifadesiyle direksiyonu çevirmeye çalışıyordu. Direksiyon şıkışmıştı. İlerde gördüğüm virajla birlikte annem "Başınızı öne eğin!" Diye bağırdı.
Tekerleri yere değmeyen arabanın patlayan camlarıyla birlikte olduğumuz durumu yeni farketmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahte Vampir (Vampir Okulunda Tek İnsan)
VampireYalnış yer ve yalnış insanlar. Neden burada olduğumu bilmiyorum. Ya bir oyunsa düşüncemi çökertecek şeyleri yavaş yavaş öğreniyorum, istemesemde. * * * "Bırak artık." dedim titrek sesimle. Başını geriye çe...