Nirvana Nukro Stili Troll Bölümler

Nukro Stili Troll Bölüm 3 : Hikayeler Günü - 3. Hikaye Floodlust!

ÇOK ÖNEMLİ NOT: BU HİKAYENİN NİRVANA'NIN KENDİ HİKAYESİ İLE HİÇBİR ALAKASI YOKTUR!!

YAOİ bir seri trolledim ve oldukça garip oldu.

********************************************

Bir yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Sıska bir adam tüm bu süre boyunca sınırları gözle görülemeyecek kadar geniş olan yeşil bir düzlüğün ortasındaki devasa kayanın üzerinde oturuyordu. Belki çoğu kişi için bir yıl çok uzun bir süreydi ama onun gibi birisi için bir yıl oldukça kısa denilebilecek bir süreydi. Hayatında kaç tane bir yıl geçmişti? O bile bunu bilmiyordu. Onun birçok ismi vardı. Ancak tüm bu isimlerinin sadece bir tanesi bugün önemliydi. Çünkü bu gün 'Hikayeler Günü' olarak adlandırılan bir gündü ve o da bu etkinliğin efsanevi sunucusuydu.

Güneş daha yeni gökyüzüne çıkmaya başladığında düzlüğün üstünde çoktan birçok canlı bulunuyordu. Sonuçta bugün oldukça ünlüydü ve senede sadece bir kere yapılıyordu. Ancak bu seferki etkinlik diğerlerine göre farklıydı. Çünkü 'Hikayeler Günü' olarak bilinen etkinlik, her üçüncü tekrarında çok ilginç hikayeler ile şenlenirdi ve bugün etkinliğin üçüncü tekrarlarından birisiydi! Bu yüzden de normalden çok daha fazla canlı daha gün aydınlanmadan toplanmaya başlamıştı.

Nukro, yüzündeki garip sırıtış ile sabırlı bir şekilde beklemeye devam etti. Bugün çok farklı bir hikaye anlatacaktı. Normalde böyle bir şey onun tarzı değildi ama bir kereliğine denemekten bir şey çıkmaz diye düşünüyordu. Yavaş yavaş toplanan canlılar, onun bu sefer anlatacağı hikayeyi merak ediyorlardı bu bir gerçekti ama bunu asıl bekleyen kişi onlar değil Nukro'nun kendisiydi!

Zaman hızlıca ilerledi ve hikayeye başlama zamanı sonunda geldi. Nukro yavaşça ayağa kalktı ve ellerini kaldırıp tüm canlıların dikkatlerini kendisine çevirmesini sağladı. Ardından hafifçe öksürdü ve garip bir şekilde konuştu. "Se ah 1-2 1-2 deneme deneme... Sesim herkese geliyor mu salatalık turşuları?"

"EVETTTT.." Tüm canlılar aynı anda yanıtladı.

Nukro kafasıyla memnun kalmış bir şekilde onayladıktan sonra konuşmaya devam etti. "Güzel... Bildiğiniz gibi bugün Hikayeler Gününün üçüncü tekrarı yani çok daha ilginç bir hikayeyi dinleyeceksiniz. Bu hikaye, diğerlerine göre oldukça farklı. Çünkü diğer hikayeler de browniler, banyolar, taraklar ve lahanalar vardı ancak bu hikayede kaoiler var!!"

Nukro 'kaoi' dediğinde çevredeki tüm canlıların yüzlerinde şaşkın ifadeler oluşmuştu. Bu aslında haklı bir tepkiydi çünkü hiçbiri böyle bir kelimeyi daha önce duymamıştı. Bu kelime hepsinin merak etmesine ve Nukro'nun bunu açıklamasını beklemelerine neden oldu.

Ancak sadece birkaç saniye sonra kimsenin beklemediği bir şey oldu ve dinleyicilerden birisi yüksek sesle konuştu. "Efendi Nukro, ilk başta aklıma gelmemişti ama şu an fark ettim. Ben kaoi ne demek biliyorum."

Aniden gelen sesin ardından diğer herkes konuşan kişiye doğru baktı. Konuşan kişinin tüm vücut hatları kapüşonlu, siyah bir cübbe ile kapatılmıştı ve yüzünde bir peçe vardı bu yüzden de yüz hatları ve nasıl bir canlı olduğu anlaşılmıyordu ancak ses tonundan, onun cinsiyetinin erkek olmadığı anlaşılabiliyordu.

Nukro kaşlarını kaldırdı ve cidden bilip bilmediğini öğrenmek için sordu. "Ooo... Demek biliyorsun. O zaman söyle bakalım kaoi ne demek?"

"Efendi Nukro, kaoi dünya adını verdikleri bir evrende var olan garip bir hayat felsefesidir. Bu felsefeye sahip kişiler bedenlerini özel yöntemlerle eğitirler ve düz yolda ilerlerken en olmadık zamanlarda yere düşerler. Ben de kaoi felsefesini benimsemek istemiştim ancak bedenimi ne tür özel yöntemlerle geliştireceğimi bilmediğim için bunu yapamadım."