KİSS ME HAROLD !

Multimedyada Dean -  Aceline var :)Umarım beğenirsiniz...

Dıt Dıt Dıt... Off ne bu ''dıt dıt dıt'' sabahın köründe.O sırada aklıma ''dank'' ediyor Bu gün şarkı yarışmasının kayıtlarının son günü.Gözlerim kocaman açılıyor.Hızla yataktan fırlıyorum.Kendimi duşa atıyorum. O sırada her zaman ki gibi hayali arkadaşım Dean beliriyor.Ona ''dışarı'' bakışı atıyorum.Mahremiyete biraz saygı lütfen değil mi?Oflayarak çıkıyor.emet doğru duydunuz.''Hayali Arkadaş''. Kendisiyle ağır ergenlik dönemlerimde tanıştım. Sonra ben düzeldim ama kendisi beni bırakmadı. Bırakmasında. Ben onu çok seviyorum kendiside beni seviyor :) Tek dostum , gerçek dostum diyebilirim. Bana öyle bakmayın ''Deli mi bu ?'' der gibi.Ayrıca bu aramızda okeyy?Tamam o zaman. Bu arada ben kim miyim ? Aceline D'arcy. Babam Fransız , annem ise Türk.Şu anda Fransa'dayım ve lise son öğrencisiyim. Derslerim gayet iyi fakat müziği derslerimden daha çok seviyorum :) Bu yüzden bir haftalık izin aldım okuldan. Neyse ilk elemeler şehir merkezinde olacak ayrıca kayıtlarda aynı yerde. Elemeler 2 gün var.Fakat eğer bu kayıt işelerini halledemezsem 2 gün sonra elemere gitmek yerine bütün gün sinir krize girerek uyuyarak Dean ile konuşarak , (bu arada Dean siyah saçlı siyah gözleri bembeyaz teni ile cidden çok yakışıklı) Disney Channel yada Cartoon Network izleyerek kendimi çikolata , cips gibi abur cuburlar ile harap ediyor olacağım.Onun için acele etmem gerek. Ben bunları düşünürken duşatn çıktım ve hemen dolabımın önünde geçtim.Çok abartılı, çok da sade olmayacak şekilde kıyafet seçmeliydim.1.70 boyum zarif kıvrımlı , yuvarlak hatlara sahip vücudum uzun dalgalı kumral saçlarım , onlarla uyumlu kahverengi gözlerim , bembeyaz tenim. biçimli dudaklarım... ahahaha bu günde mütevazilikten ölmedim. Altıma koyu üzerime yapışan kot pantolon , üzerime kalın beyaz bluz ve pantolonumun renginde kot ceket.Saçlarımı at kuyruğu yapıp altıma vazgeçilmezim converselerimi giyip kayıt için gerekli olan dosyalarımı aldım. Annemlere seslenip hızla evden çıktım. Hızlı adımlarla durağa doğru ilerliyordum . Dean bana gıcık gıcık sırıtıp ''araban bile yok'' dedi Ona bakarken birisine çarpıp üstüne düştüm .Dosyalarım etrafa dağıldı ama şu an umrumda değildi... Şu an çarptığım kişinin üstündeydim... Bir erkek... ve çok yakışıklı... Kıvırcık saçları , yeşil gözleri ve o öpülesi dudakları... Aramızda bir dudak mesafesi var... Sıcak nefesini yüzümde vücudunu vücudumda hissediyordum.Göz göze geliyoruz ... O sırada hala çocuğun üzerinde olduğumu hatırlayıp özür dileyerek kalkıyorum.Ama kan yanaklarıma hücum ediyor...Utancımdan kıpkırmızı oluyorum.Elimi uzatıp çocuğun kalkmasına yardım ediyorum. O da daha deminki olayın şokunu atlatabilmiş değil.Fakat bir anda değişiyor ve gayet kararlı bir şekilde;                                                                           

-Gerçekten önemli değil.Bende özür dilerim size çarptığım için ...

Seside çok tatlı... Sakin Aceline diyorum kendime. Sesimin titremesine engel olmaya çalışarak ;

-Önemli değil.İkimizde hatalıydık. Ben Aceline. Tanıştığımıza memnun oldum, diyorum gülümseyerek.

-Bende Harold,diyor.Adıda çok tatlı.Harod... Dean tekrar belirerek ''Hey sen flörtleşmeyi ve çocuğun karşısında erimeyi bırakta koş!Kayıt seni bekliyor'' dedi. Olamaz! Haklıydı.''Hoşçakal, bu arada tanıştığımıza memnun oldum , Harold . Kusura bakma acelem var,diyerek koşmaya başladım.Dolmuşa doğru koşarken , arkamda ''Gideceğin yere arabayla bırakabilirdim '' dediğini duydum. Ama çok geç otobüse bindim bile. otobüsteyken onu düşünmeden edemiyordum.Kokusu, nefesi, sesi, vücudu.. Düşünürken bir anda kendime geldi m. Kayıt yerine yaklaşmıştık ve ben tam zamanında gelmiştim . Kayıt işlemlerini hallettim. Sonra oradan ayrılınca canım otobüse binmek istemedi.Yürüyerek ilerlemeya başladım.İçim bir tuhaftı. Onu düşünmeden edemiyordum   ve bu benim başıma ilkdefa geliyor. Acaba kimdi?Nerede yaşıyordu?Şuanda ne yapıyordu? Belkide bir sevgilisi vardı ve belkide şu anda onunla birlikteydi. Belkidebenden hiç etkilenmedi ama ben öyle sanıyorum. Belkide o andan sonra aklına bile gelmedim.  Bunları düşünürken canım alış-veriş yapmak istedi.Hemen kendimi en yakındaki iyi bir mağazaya kendimi attım.Bir sürü ıvır zıvır aldıktan sonra tam çıkacakken biriis kolumdan tutup beni koltuğun arkasına çekip ağzımı kapattı. Tam çığlık atacakken karşımdaki yüze bakmak aklıma geldi. Harold... sustum ve '' Ne yapıyorsun?'' bakışı attım.Nefes nefese;

-Sus, peşimde adamlar var. Çıkmama yardım et lütfen,dedi.Başımla onayladım.

-Sen burada bekle.Senin kıyafetlerini değiştirmmeiz lazım,dedim.Göz kırptım ''Tanınmaman için'' dedim.Koşarak ilk erkek reonuna girdim.Gömlek,ceket,gözlük,ppayon(bu arada ben papyon takan erkeklere bayılırım) pantolon, şapka aldım kaptım çıktım. (tabikide parasını ödedim sen beni hırsız falan mı sandın -,-) Yine koşarak Harold'un yanına gittim. Arkamı döndüm o giyindi.Sonra onu kolundan tuttum, yavaşça kalktık. Tam çıkacakken onu arayan adamlar karşıdan geliyordu .Birşeyler yapmam gerekiyordu. Bende yaptım. Adamalr gelirken , Harold'un dudaklarına yapıştım. '' Çaktırma adamlar geliyor''dedim. Sonrada gerçekçi görünsün diye , bir elimle yakasından tutup kendime çektim diğer elimide yanağına koydum. Harold'da durumu fark ederek kollarını belime doladı.Müthiş öpüşüyorduk ama sadece bir numara için ne yazıkki... Adamlar geçtiler ve gittiler. Geri çekilecektim beni bırakmadı ısrarla öpmeye devam ettti. İttirdim dudakalrından kurtularak;

-Ne yapıyorsun sen ?! Sinirimi alamadım ve 'şaak'' diye bir tokat attım... Acıtmış olmalıydı ama hak etti.

-Özür dilerim öyle..

-Yeter daha fazla duymak istemiyorum! Yardımımın karşılığı bu galiba! Görüşmemek üzere! dedim ve hızla alış-veriş merkezinden çıktım. Hemen bir taksiye bindim ve eve doğru yola koyuldum.