Jimin'in dönüşünün üzerinden 2 gün geçmişti. Jungkook Jimin'in dedektiflik teklifini reddederken, Taehyung tepkisiz kalmayı tercih etmişti. Fakat Jimin'in ısrarcı oluşu, sonunda fikrinin kabul edilmesini sağlamıştı. Jimin, olayı daha çabuk çözebilmek için bir süreliğine Jungkook'un evinde kalmayı istemişti. Ama Jungkook, bu fikrin sadece 'çalışmak' için olduğunda emin değildi. Her ne kadar belli etmese de Taehyung'un da yanlarında olmasına şükrediyordu.
"Sadece bir süreliğine geliyorsun. Bu kadar fazla kıyafeti ne yapacaksın?"
Taehyung, dolabındaki 'neredeyse' bütün kıyafetleri yatakta açık duran iki bavula yerleştirirken cevap verdi.
"Etrafta kirli gezmeyi sevmem. Eğer kıyafetlerimi hergün yıkayacaksan sadece bir kaç parça almam yeter."
Jungkook, içinde her rengi barındıran odayı incelemeyi bırakıp Taehyung'a baktı. Hergün kıyafet yıkamaktan daha önemli işleri vardı ve Taehyung'un bunu bildiğinden emindi.
Ağzını bir şeyler söylemek için araladı fakat aklından geçenleri söylerse, iki gündür kendisiyle ilk defa konuşan Taehyung'un bir daha yüzüne bakmayacağını biliyordu."Biliyordum."
Taehyung zaferle gülümserken kitaplığa doğru yürüdü ve bir süre incelediği kitapların bazılarını bavuluna götürdü.
"Hey bekle! O kadar kitabı ne yapacaksın? Hayatın boyunca benim yanımda yaşamayı mı düşünüyorsun!"
Jungkook, kızgın görünmeye çalışıyordu ama Taehyung'a göre komik olmaktan ileriye gidemiyordu.
"Neden olmasın?"
Jungkook'un büyümüş gözlerine ağzı da eklenince dedektif gülümsedi. Jungkook, Taehyung'a istediği kadar kalabileceğini söylemek istedi fakat sert polis imajından taviz vermek istemiyordu.
Taehyung bavulların fermuarlarını kapatırken Jungkook oturduğu kırmızı koltuktan kalktı."Yardımcı olmamı ister misin?"
Taehyung, iki bavulu da yataktan kaldırıp kapıya doğru yürümeye başladı.
"Sana ihtiyacım yok. Ben güçlü bir erkeğim."
Bu sözler polise iki gün öncesini hatırlattı. Güçlü bir erkek olsaydı Jungkook'un üzerine yürümesine izin vermezdi, ya da aşağılamalarına. O kesinlikle güçlü bir erkek değildi. Taehyung yanından geçerken, gözlerini hemen karşısında duran masaya dikti. Üst tarafı kitaplarla doluydu. Alt tarafında ise onlarca kalem dağınık bir şekilde duruyordu. Masanın üzerindeki çerçeve dikkatini çekti. Aralarında en fazla birkaç yaşın bulunduğu üç gencin fotoğrafıydı. Ortada bulunan Taehyung'un iki yanında da daha önce görmediği iki kişi vardı. Gözünde eyelinerı olan çocuğun Taehyung'la olan benzerliği çok net ortadaydı.
"Gelmiyor musun?"
Kulağına ulaşan kalın sesle çerçeveye son bir kez bakıp kapıdan çıktı. Fotoğraf olayını Taehyung'a sormayı aklının bir köşesine yazdı.
¤¤¤
Not| Tatilde olduğum ve 5. Bölümün tamamını yazdığım ajandayı evde unuttuğum için kısa bir bölüm oldu. Yazdığım uzun 5. Bölümün bir kısmını telefona kaydetmiştim. Kaydettiğim kadarını sizleri çok fazla bekletmeden paylaşmak istedim. Tatilden döndüğüm gibi diğer bölümleri yayınlayacağım. Lütfen yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyin. Olumlu ve olumsuz eleştirilerinizi bekliyor olacağım. Sizleri seviyorum! ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
R U Mine?
Fanfiction'Kore'nin Gururu' lakabıyla ün salmış bir polis memuru olan Jungkook'un çözemediği cinayet yoktu. Ellerinden düşmeyen sigaraları, ukala tavırları, kirli konuşmaları, her gün farklı birisiyle birleşen dudakları, içki ve sigara kokan giysileri, düşün...