-Eveet.İlk 13 Bölümü daha önce internete sızdırılan bölümlerden geliceğini söylemiştim. O yüzden o bölümleri yayınlamayı bitirince kendi yazdıklarımı ekleyeceğim. Okumaya devam edin! :):) -
Bugünün uyuyabilmeyi sevdiğim zamanıydı.
Lise... Ya da araf doğru muydu? Eğer günahlarımı telafi etmenin bir yolu olsaydı bu bir ölçüyle yazılmalıydı. Can sıkıntısı alışabildiğim bir şey değildi; her gün bir öncekinden inanılmaz derecede daha monoton geliyordu.
Sanırım benim uyuma yöntemim buydu – eğer uyku aktif dönemler arasındaki hareketsiz durum olarak tanımlanırsa.
Kafeteryanın uzak köşesindeki alçıdan geçen çatlaklara, orada olmayan şekiller hayal ederek baktım. Bu, kafamın içinde fışkıran, bir nehir gibi çağıldayan sesleri bastırmanın tek yoluydu. Bu seslerden birkaç yüz tanesini sıkıntı yüzünden duymamazlıktan geliyordum. Konu insan zihnine gelince, hepsini daha önceden duymuştum.
Bugün bütün düşünceler, buradaki küçük öğrenci grubuna eklenen yeni kişiyle ilgili komik bir heyecanla doluydu. Hepsinde ilgi uyandırmak çok kısa zaman almıştı. Yeni yüzü her açıdan düşünce üstüne düşüncede görmüştüm. Sadece sıradan bir insan. Gelişinden doğan coşku bıktırıcı şekilde tahmin edilebilirdi bir çocuğa parlak bir cisim göstermek gibi. Koyuna benzeyen erkeklerin yarısı şimdiden kendilerini ona aşık olarak hayal ediyorlardı, sadece bakılacak yeni bir şey olduğu için. Onları bastırmak için daha çok uğraştım.
Sadece dört sesi tiksindiğim için değil, nezaketten engelliyordum: yanlarında olduğum zamanlardaki mahremiyet yoksunluğuna alışan ve bununla ilgili artık pek düşünmeyen ailem, iki kız ve iki erkek kardeşim. Onlara verebildiğim kadar gizlilik veriyordum. Eğer yapabilirsem dinlememeye çalışıyordum.
Denediğim halde, yine de… biliyordum.
Rosalie'nin aklında, her zamanki gibi, kendisi vardı. Birilerinin bardaklarında profilinin görüntüsünü yakalamıştı ve mükemmelliği üzerine düşünüyordu. Rosalie'nin zihni birkaç sürprizi olan sığ bir göletti.
Emmett dün gece Jasper'a karşı kaybettiği güreş maçı yüzünden köpürüyordu. Rövanş ayarlamak için okulun bitimini getirmek, sınırlı olan bütün sabrını alacaktı. Emmett'in düşüncelerini dinlerken kendimi hiçbir zaman davetsiz misafir gibi hissetmezdim, çünkü asla sesli söylemeyeceği ya da eyleme geçirmeyeceği bir şey düşünmezdi. Belki diğerlerinin aklını okumaktan suçluluk duyuyordum, çünkü orada benim bilmemi istemeyecekleri şeyler olduğunu biliyordum. Eğer Rosalie'nin zihni sığ bir göletse, Emmett'inki de cam berraklığında, karartısız bir göldü.
Ve Jasper… acı çekiyordu. Bir iç çekişi bastırdım.
Edward. Alice kafasının içinde ismimi söyledi ve dikkatimi anında çekti.
İsmimin sesli söylenmesiyle aynı şeydi. Adımın modasının son zamanlarda geçmiş olmasından memnundum – sinir bozucu oluyordu; herhangi bir zaman, herhangi biri, herhangi bir Edward'ı düşündüğünde, kafam istemsizce dönüyordu…
Şimdi kafam dönmemişti. Alice ve ben bu gizli konuşmalarda iyiydik. Birinin bizi çok ender yakalayabiliyordu. Gözlerimi alçının çizgilerinde tuttum.
Nasıl direniyor? diye sordu bana.
Somurttum, ağzımın sabit şeklinde sadece ufak bir değişiklik oldu. Diğerlerini uyaracak hiçbir şey yoktu. Sıkıntıdan somurtuyor olabilirdim.
Alice'in iç sesi şimdi panikteydi ve zihninde çevresel görüşüyle Jasper'ı izlediğini gördüm. Bir tehlike var mı? Yakın geleceği taradı, surat asmamın altındaki sebebi bulmak için tekdüze görüntüleri gözden geçirdi.