(...)
Adam uzun kollu tişörtünün kollarını sıvadı. sol kolunda bir yılan ya da yılana benzer bir çeşit sürüngenin kuyruğunu andıran bir görüntü belirdi.
"O bir yılan mı?"
Adamın bunun dışında da pek çok dövmesi vardı. İki göğsünün altında diyaframının tam üzerinde kocaman bir kelebek dövmesi -amacı kesinlikle fazladan olan iki göğüs ucunu saklamak değil.- ve göğüslerinin üst kısmında bulunan kanat dövmeleri en büyük olanlardı. Fakat hiçbir dövmesi bu yılan dövmesi kadar karanlık bir geçmişi yansıtmıyordu.
"Evet. Çok tatlıdır."
Doğru. Dövme koyu altın rengindeydi; üzerinde siyah beyaz çizgiler vardı ve gerçek gibi görünüyordu. Kate daha yakından bakmak için biraz eğildi. Yılan derisinin pulları öyle güzel ve gerçekçi çizilmişti ki... Kate birden hiç düşünmeden uzandı ve adamın çıplak koluna dokundu.
"Ne çeşit bir yılan bu?"
"Angola Pitonu."
"Piton. Ayy! Ne kadar büyüklükte?"
Kate tekrar onun yüzüne baktı. Adamın gözünün yeşil derinliklerinde bir şeyler parıldıyordu.
Adam birasını dudaklarına götürdü ve uzaklara baktı.
"Bir buçuk metre."
İçkisinden büyük bir yudum daha aldı ve tekrar Kate' e baktığında gözlerindeki ışıltı gitmişti. Sanki hiç var olmamış gibi...
Kate elini çekti "Bir buçuk metrenin hepsini vücuduna mı kazıttın?"
"Evet." Birasıyla dirseğini işaret etti.
"Kuyruğu burada bitiyor. Kolumun etrafında sarılı, sırtıma doğru gidiyor ve sağ uyluğumun üstünde bir burgu yapıyor."
"Benim de bir dövmem var."
Adam kahkaha attı. Adamın göğsündeki titreşim adeta onun göğsünü de etkiliyordu.
"Nasıl bir dövme? Ayak bileğinde bir kalp mi?"
Kate başını iki yana salladı ve fincanından büyük bir yudum aldı. Yüzünün kızardığını hissetti. Bunun sebebi içtiği rom mu, yoksa yanındaki adam mı bilmiyordu ama başının dönmeye başladığına şüphe yoktu. İnsanı bayıltan bir baş dönmesi değildi bu ama ortada gülünecek bir şey yokken yüzünüze bir gülümsemenin oturmasına sebep olacak türde bir şeydi.
"Kalp değil mi?"
Adam bakışlarını Kate' in boynuna indirdi.
"Omzunda bir gül?"
"Hayır."
Tekrar Kate' in gözlerine baktı ve "Göbek deliğinin çevresinde bir güneş?" diye tahminde bulundu.
"Bir ay ve birkaç yıldız ama göbek deliğimin etrafında değil."
"Kızlara özgü bir şey olduğunu biliyordum," dedi alaycı bir ses tonuyla ve başını iki yana salladı.
"Nerende?"
Bunu hisseden sadece o olamazdı. Adam da hissediyor olmalıydı ama ya Kate teklif edince onu geri çevirirse? Kate böylesine bir aşağılanmayı kaldıramayacağını düşünüyordu.
"Popomda."
Adamın gözlerinin çevresinde gülme çizgileri belirdi ve bir kahkaha daha attı.
"Dolunay mı yoksa yarım ay mı?"
Dur bir dakika, o bir erkek diye düşündü içkisini bitirirken. Erkek her zaman erkektir. Kate'i asla geri çevirmezdi.
"Hilal."
"Ayın üstünde bir ay. İlginç. Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim."
Birasından bir yudum aldı ve doğruldu.
O an düşündüğü şeyin nedeni, içtiği rom olabilirdi. Belki de o Günün sevgililer günü olması ve onun böyle bir günde yalnız olması bu cesareti vermişti. İlk defa bir içgüdüsüne göre davranmak istemesi de düşündüğü şeyin nedeni olabilirdi. Ya da tüm bunların bileşimi böyle bir etkide bulunmuştu ve birden kendine engel olamadan;
"Görmek ister misin?" diye sordu.
Sözcükler dudaklarını terk eder etmez kalbinin duracağını, nefesinin kesileceğini hissetti. Aman Tanrım!
Adam şişesini indirdi.
"Bana bir teklifte mi bulunuyorsun?"
Öyle miydi? Evet. Hayır. Belki. Gerçekten bunlarla başa çıkabilir miydi? Olayı çok inceleme. Sonunda ölüm varmış gibi düşünme, dedi kendi kendine. Bu adamı bir daha asla görmeyeceksin. Hayatında bir kez olsun sadece içinden geleni yap. Daha adamın adını bile bilmiyordu. Gerçi bunun çok da önemi yok diye düşündü.
"Teklifim ilgini çekti mi?"
Adam yavaşça, onu doğru anladığından emin olmak için sordu.
"Geceyi birlikte geçirmekten mi bahsediyorsun?"
Kate kendisine bakan yeşil gözlere tekrar baktı ve göğsündeki daralmayı geçirmek için nefes almaya çalıştı.
"Evet."
İşte yine başlamıştı. Daha sonra göz açıp kapayana kadar adamın bakışlarını soğuklaştığını gördü.
"Korkarım hayır."
Dedi sanki Kate ona ölümden daha beter bir şey söylemiş gibi. Birasını tezgâhın üzerine bıraktı ve yavaşça ayağa kalktı.
Kate; yanakları alev almadan ve kulakları uğuldamaya başlamadan önce, şaşırmış bir ses çıkarmayı başarmıştı. Elini, uyuşmuş yüzüne doğru kaldırdı ve bayılmamak için dua etti.
"Kişisel algılama ama barlarda tanıştığım kadınlarla yakınlaşmayı uzun süre önce bıraktım."
Dedi adam ve daha sonra hızla yürüyerek salonu terk etti.
Ve asıl dramatik olansa bu Kate' in umduğu gibi onu son görüşü de olmayacaktı.
(...)
*****
Sadece 'Gitmek' istediğiniz bir zaman oldu mu hiç? Yaşadığınız şehirden, yoğun işinizden uzaklaşmak, yani bir hayata başlamak istediğiniz bir zaman... Kaçımız bunu başarabiliriz ki?
Uzaklaşmak isteyen güzel bir kadın.
Uzakta onu bekleyen yakışıklı bir erkek.
*****
"Okumaya başlamış olduğunuz kitap ekleyen kişi tarafından Harry Styles Fanfiction' ına uyarlanmış bir romandır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Last First Love (Harry Styles Fanfiction.)
FanfictionSadece ‘Gitmek’ istediğiniz bir zaman oldu mu hiç? Yaşadığınız şehirden, yoğun işinizden uzaklaşmak, yani bir hayata başlamak istediğiniz bir zaman… Kaçımız bunu başarabiliriz ki? Uzaklaşmak isteyen güzel bir kadın. Uzakta onu bekleyen yakışıklı bir...