Sevgili adını bilmediğim,
Saat on bir, belki de geçiyor. Vapurlar geçiyor, martılar geçiyor, sen geçiyorsun...
Belki de ben öyle sanıyorum. Belki de hiç yoktun?
Ama biliyorsunuz, belkiler benim huyum değildir.
Sanki seni özlüyor gibiyim. Havalar soğuk. Üşüyorum.
Isıtamaz mısın beni kollarını sararak? Onu da mı çok görüyorsun bana?
Oysa ben sizi bekliyordum.
Saat on bir. Sanırım hala bekliyorum. Siz geçerken.
Geçemediğinizden
Gece gece yazma isteği gelince yazılmış satırlardır. Çok bir şey beklemeyin, saat on bir olmuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mecâzi
Non-Fiction"Her gece sizin için ağladığımı fark ettiğimde, ağlamaya değmediğinizi fark edemedim."