Martial Domain

İlk Kitap Zifir - Bölüm 1 Karanlığın Şafağı

Henüz zaman kavramının ortaya çıkmadığı bir dönemde Yenush adı verilen bir gökyüzü kıtası vardı. Bu kıtada birbirinden çeşitli sihirli hayvanlar bir çok alanda kullanılan nadir bitkiler bir çok yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla birlikte göz alabildiğince uzanan vadiler dağlar ile çevriliydi. Ve bu topraklarda yaşayanlar vardı. Bu cennet misali yerin yaşayanları ise kendilerine tanrı diyorlardı.

Bir gün en güçlü tanrılardan biri olarak anılan Gökyüzü Ejderi lakaplı Shen Long gücünü kullanarak ruh enerjisini küçük parçacıklara ayırıp görünüş olarak tanrılara benzeyen et kemik ve kandan oluşan bedenlere aktardı. Bir süre sonra her ne kadar gücünün kırıntıları olarak sayılabilecek parçalarda olsa enerjileri çok fazla idi. Öyle ki bir süre sonra bu ruh parçacıkları kendi bilinçlerini oluşturdular (ruhlarını).

Bu yeni canlılara ise insan denildi. Bu bedenler tanrılara göre ihtişam güç asillik soyluluk ve bilgelik gibi bir çok bakımdan çok aşağıdaydı. Fakat tüm bunlara rağmen bu varlıklar Shen Long tarafından yaratılmıştı ve potansiyelleri çok büyüktü öyle ki ömürleri son bulmasa güçleri de sınırsıza giderek yaklaşabilirdi. Yine de hiçbiri tanrıların nefesi olmaktan ileri gidemeyecek varlıklardı.

İnsanların yaratılış amacı tanrılara hizmet etmekti. Bu yüzden Shen Long her gün binlerce insan yarattı. Fakat Shen Long'un bilmediği şey ise bu insanların getirdiği felaketti. Bu öyle bir felaketti ki hem insanların hem de tanrıların soyu son bulmaya yaklaştı.

Bir gün en güçlü Kadim Tanrılar ve Düşmüş Bir Tanrı arasında bir savaş çıktı. Bu savaş o kadar şiddetliydi ki Yenush kıtasını 8 i gökyüzünde 7 si yeryüzünde olmak üzere 15 parçaya ayırdı. Tabii ki hiç bir insan gökyüzündeki ve yeryüzündeki bu toprakları görememiş olsa da varlığı da yokluğu kadar kesin kaldı.

Bunlar anlatılırken 2 çocuk yaşlı adamı dinlemekteydiler fakat çocuklardan diğerine göre daha kısa ve cılız olanın gözleri parlıyordu. Bunu gören yaşlı adam "Hey çocuk, eğer hikayenin devamını duymak istiyorsan neden bu yaşlı adama yiyecek bir şeyler getirmiyorsun?" dedi gülerek.

Bunu duyan çocuklardan diğeri "Küçük kardeş bırak şu adamı hadi eve gidelim" dedi. Fakat küçük kardeş hikaye de bir şeyi çok merak etmişti. Ve heyecanla sordu "Bu savaşın nedeni ve idi ve savaşı kim kazandı?" bunu duyan yaşlı adam hiç bir şey demeden eli ile ağzını göstererek güldü.

"Hey büyük kardeş yiyecek bir şeyler bulamaz mıyız? " dedi Küçük kardeş ağzını büzerek. Biraz somurttuktan sonra Büyük kardeş bu haftaki harçlığı olan 5 bakırı çıkardı ve "hadi bir şeyler alalım" diyerek yandaki dükkana yürümeye başladı.

Hikayenin devamını öğrenecek olmanın verdiği hevesle küçük kardeş hemen büyük kardeşinin peşine düştü.

Herkese merhabalar arkadaşlar bendeniz Emir ve bu hikayenin yazarıyım. Daha önce lise zamanında 1 2 haftada 1 kitap bitiren biriydim üniversiteyle birlikte anime ve manga alemine daldım. Şu an ise ağırlıklı olarak novel okuyorum (sadece 3 4 tane okudum çaktırmayın :D ama günde 20 ile 50 arası bölüm okuyorum en az :D Şu an binlerce bölüm türkçe ve ingilizce bölüm bitti ve hala doyamadım :D ). Hikayemde de bir novel havası sezebilirsiniz. Umarım okurken keyif alırsınız iyi okumalar.