Bölüm 1

122 10 3
                                    

Güne herzamankinden farklı bir cümleyle başladım " bugün yüzün neden bu kadar çirkin Ahsen?"
-" Ne ?"
"Yani somurtuyorsun kahvaltıda somurtulmaz"
-"Neden somurtmayayım ki senin hergün yaptığın şu somurtmayı bir günde ben yapsam ne olacak ha ?!"
"Bu konuşma çok saçma"
-" Senin için söylemesi kolay b*k gibi paran var yiyorsun s*ç*yorsun benim bakmam gereken bir ailem var"
" Ben ne yaptım a***** k***** ya! Konu ne ara buraya geldi!"
-"Senden artık sıkıldım senden ve senin hayatından. Dağ başında bir evde yaşıyorsun ve beni de zorla buraya tıktın. Neden dağ başında bir evde yaşıyorsun biliyor musun ?"
Sessizce cevabı söylemesini bekledim.
Devam etti. "çünkü insanlardan korkuyorsun ve onlardan uzak olmak istiyorsun. Ve birşey daha .insanlardan uzak olman çok güzel çünkü seni tanısalardı onlar senden uzaklaşır dağ evine yerleşirlerdi."
Tepkisizce çayımı karıştırmaya başladım. Saate baktım.
"İşe geç kalacaksın."
-" Zaten hergün geç kalıyorum bir buçuk saatim yolda geçiyor ama senin umrunda mı? ... Tabi ki değil"
Son cümlesini söylerken durgunlaştı hani şu "tabi ki değil " kısmında.
"Benim hakımda bunları düşündüğünü bilmiyordum. Oysaki ben senin mutlu olmanı isterdim" tabi bu cümleleri söylerken sahteliği anlaşılmasın diye yüzümde hiç bir mimik oynamıyordu.
-" seni seviyordum karmen ama şimdi senden o kadar çok nefret ediyorum ki susuzluktan ölsen bir damla su bile vermem."
"Peki viski , şarap falan ?"
Hiç cevap vermeden kapıyı çarpıp gitti.
"Ne saçmaladın be s*ktir git" deyip fındıklı çikolata zamazingosundan birazını ekmeğe sürdüm. Tam yiyecekken yatak odasının terasından miyavlama sesi geldi.
" Yine geldi y*vşak kara kedi"
Hemen kahvaltıyı bırakıp yatak odasına çıktım kapısı açık olan terastan minnoş bir miyavlama sesi geliyordu bu o kara kedinin miyavlaması değildi. Ses ,irice olan saksının ardından geliyordu. Saksıyı kenara çektim.
"Ay ben seni yerim ya ne tatlı şeysin sen ."
Bulduğum şey yavru kara bir kediydi ve kesin o y*vşak kedinin yavrusuydu. Bakamayacağının farkına varınca buraya bırakmıştı. Terastan aşağı baktım belki oradadır falan diye.
"Pisi pisi bu yaptığın çok ayıp pisi pisi yavrunu yaban ellere attın" diye kediyi çağırırken o y*vşak dediğim kedinin yerde kanlar içinde olduğunu gördüm. Yavruyu yatağın üzerine bıraktım ve hemen bahçeye koştum. Kedi çoktan ölmüştü. Biraz bakındım ve postunda kurt pençesinin izlerini gördüm. Vay be benim y*vşak dediğim kedi gözlerimi yaşarttı. Kurtun kokusunu alınca yavrusunu terasa saklamış ve yavrusunun izini sürmesin diye kurtu oyalamış.
" verdiğim ciğerler sütler sana helal olsun."
Kucağıma alıp evin yakınlarında bir yere gömdüm. Yatak odasına geri döndüğümde yavru minnoşun yumuşak ve artı on sekiz anılar içeren yatakta uyuya kaldığınını gördüm hiç ses yapmadan odadan çıkarken para kasasının ağzına kadar açık ve boş olduğunu farkettim.
"Lan!!!!" diye bağırınca minnoş yataktan sıçradı.
Hemen vakit geçmeden polisi aradım.
              ******************
-"şüphelendiğiniz birileri var mı ?"
"Var ama emin değilim zaten iki kişiyiz aynı evde kalıyoruz ama yapar mı bilemiyorum."
-"Peki arkadaşınızın delil olarak kullanabileceğimiz bir şeyleri var mı?"
Ahsen'in şifonyerin üzerinde duran tarağını verdim.
"Bu iş görür mü?"
-"Evet"
O sırada kasadan parmak izi alıyorlardı. Eğer ki bu Ahsen'in işiyse o zaman kesin delil bırakmıştır diye geçirdim aklımdan.
-" Tamam eğer parmak izi ile bu taraktaki dna uyuşursa size bildiririz ."
"Tamam teşekkürler." deyip gönderdim.
Artık parasız sayılırdım sadece zor günler için sakladığım biraz param vardı. Telefona sarılıp Ahsen'i aradım.
Bant kaydındaki karı "Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor " deyince herşey tamamen netleşti. Neden böyle birşey yapmıştı ki oysa ki istese vermez miydim? Tamam ya iki binden fazlasını vermezdim belki , ama sonuç olarak verirdim.
             ************
Gece olunca garip bir his içime çökmüştü buna yalnızlık mı deniliyor bilmiyorum ama bir duvar saati o kadar gürültülü olabilir miydi ? "Tik tak tik tak" sesleri adeta beynimin içinden geliyordu. Evet bu yalnızlıktı ve ben şu anda kendimi kainatın en yalnızı olarak ilan ediyorum. Neden herşey daha kötü oluyor ki ? Oysaki 4 ay önce böyle değildi. Ahsen benim festival filmi tadındaki hayatımı Rio festivaline dönüştürmüştü. Onu özledim her ne kadar hırsızlık yapmış paramı gasp etmiş olsada ha bi de bacak kılları küveti tıkamış olsa da özledim onu.

Büyük Mavi Ev Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin