9. Sınıfa daha yeni başlamış biritdim. Tabiki dalgalar havada uçuşuyordu. Çömez, çöm, çömlekliler.. Gibi birton şaka vardı..
Ben ilk bir hafta gitmemiştim. Sonra herkez birbirine alışmışken 2. Hafta okula başladım.
Sınıfım sessizdi yada herkez daha alışamamışlardı. (somradan sınıf en haylaz sınıf olmuştu..)
Hiç dışarı çıkmaya yeltenmiyordum. Kimseyi tanımadığım için çıkmak pek çöm işi kalıyordu.
Arkadaşlar edindim, hocalarla tanıştım tam bir hafta kadar felan rutün sürmüştü..
Okula gelip gitmek artık sıkıyordu, çünkü rutinleşmişti.. Okula gelip ders işleyip eve gidiyor sonra da ödev yapıp uyuyorumdum.
1 ay kadar kimse beni fark etmemişti bende kimseyi..
Kimseyle ilgilenmiyor, ingilizce şarkılar dinliyor, ingiliz dizileri izliyorumdum. Bu yüzden hiç kız sohpetlerine katılamıyırdum.
Maç , uzaylı , hastalık , astronomi gibi birçok bilgiye sahipken kimse bu konular hakkında konuşmuyordu.
Sınıfa yeni biri geldi. Bir kızdı.. Adıda ZEYNEP'Tİ.. (nerden bilebilirdim ki onun benim kader ortağım olacağını)
Zeyneple çok iyi anlaşabiyordum.. Sevmiştik birbirimiz..
Ertesi gün evdem yemek getirmeyi planladık ve o gün okuldan ayrıldık..
Sanki ilk kez kendime kardeş gibi hissettiğim biriyle bu kadar yakından konuşmuştum..
O BENİM KARDEŞİM...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sevmek
Non-FictionBazıları sevmek için seviyor. Beni sadece saf sevenler anlayabilir.. Bn iliklerime kadar seviyorum... Sende evet belki kendine açıklayamıyorsun, belki sadece platoniksin onun için önemli biri değilsin ki bende öyleydim şimdi beni bırakmaya o pla...