Bir yaşam koçunun kaleminden... RUHSAL ZEKA REHBERİ

Adsız Bölüm 3

Kendimle birlikte sürüklenen diğer fedakar ve iyimser insanlarıda uyarmalıydım bi taraftan kendımı yukseltıp bı taraftanda dıgerlerıne ısık tutmam gerekıyordu bunun için fazla bir zaman kalmamıstı acele etmeliydim

Bir şeyler oluyordu dünyada hissediyor fakat anlamlı bir açıklama yapamıyordum mevsimlerin hızla değişimi normal olmayan bir takım metafizik olaylar gelmiş geçmiş tüm peygamberlerin sözleri aydınlanmış liderler dünyanın bir deneyim alanı olduğunu anlatıyorlardı bedenlenmiş bir ruhsal formumuz vardı ve bızler aslında bu beden degıl bu dusunceler degıl bu duygular degıl sadece bırer saf ruhtuk

Kimsenin canını yakmadan eglenebılır aşırıya kacmadan mutlu olabılırdık coskularımızı frenlemek kımseye degıl bıze faydalı bır durumdu ve bu durumun adı gunahtı bıze fayda getırecek enerjımızı yukseltecek butun olumlu davranıslarımızında adı sevaptı bunlar bı sekılde yuklenecektı bedenımıze sonra bedenımız topraga karısınca burda kazandıgımız puanlarla yolculugumuza devam edecektık kutsal kıtaplarda böyle soyluyordu.

İnatla ınkar edenler vardı bırde inançla şükür edenler...değişik değişik insanların arasında göz gözü görmez bir halde doğmuştuk hiçbir yaşam kılavuzu yok etrafımızda yangınlar seller depremler gözyaşları en önemliside duyarlı zihinlerimiz vardı hisseden kalplerimiz her acıda psıkosomatık rahatsızlar olusuyordu ıyıce derınlesmedıgı sürece zamanla diniyordu cok sonraları ögrendımkı derınlestıkce cerrahı mudahaleye ıhtıyac duyuluyormus yanı hastalık saglıklı bır ruh halı olan ınsanda varolamazmıs

Bende sağlık konusunu ruhsal araştırmalarıma devam ederek sürdürmeye başladım bütün spiritüel kaynaklara kişisel gelişime bire bir bireysel seanslarda bulunarak danışanlarımda ve danıştıklarımda gözlemlemeye başladım

Ruhun ilk kaynağı cenneten düşürüldükten sonra bu dünya serüvenimize başladık bilerek ve isteyerek.Şimdi ruh huzursuz oldugunda kaynagını evini özlüyor yani cenneti...

Başlangıçta tam ve bir bütündük ilk kopuş anına kadar eril ve dişil enerjilerimiz henüz ayrışmamıştı kendi kendimize yetiyor dışsal faktörlerden ihtiyac halınde olmuyorduk

Sonra bu ayrısmadan sonra güç azlığı nedenıyle ezen tepkı veren tahammulu az negatıf bırer birey halinde oluverdık sevılmek sahıplenılmek duygusu iç güdüsel bir halde sardı bizi kendınıze sahıp cıkarsanız fazla ılgı olmadıgında dengenız bozulmaz bu yuzdendır kı kusatılmıs olan butun zaaflarımızın farkındalıgını yukselterek guclu hale dönusturebılırız

Bedenimizi sevmeliyiz,kendimizi bir aynanın karşısında seyretmeli şefkatle sarılmalıyız ve konusmalıyız herhangı bır yerımız agrıdıgında bır yere uzanmalı düşüncelerimizi sessizleştirmeli ve kalbimizdeki sevgiyi ağrıyan yerimize şifa olarak göndermeliyiz hatta bir elimizi avuc içimiz olacak şekilde agrıyan yerimize koyabılırız örnegın agrıyan mıdemızse sevgılı mıdem sorun yok sakın ol bitti gectı agrı dınmek uzere dınıyor senı sevıyorum seklınde bag kurmalıyız bütün hastalıkların bellı bölgelerde yogunlastıgından söz etmek ıstıyorum

Örnegın gelecek kaygısı ve asırı plancılıgın karacıgerı yordugunu sahaja yoga ögretılerınde okumustum ve daha sonra arastırmalarım sonucu bızzat deneyımledıgım ıcın sızınle paylasmak ıstedım aşırı sorumluluk almanın astım rahatsızlıgı olusturdugunu soyluyordu shrı matajı bır tıp bılımcısıydı kendısı ve sınır sıstemlerını arastırmıs bunların sonucunda bulmustu

0457G4=