Reverse Falls

Gideon Ve Pasifica'nın Araştırmaları

- Pasifica sen deli misin? Sana zarar verme ihtimali yüzde yüz!
- Artık çocuk değilim Gideon. Ben başımın çaresine bakmayı biliyorum.
Benim için endişelenmene gerek yok.
- Senin için nasıl endişelenmeyin? Sen benim kuzenimsin. Benim için çok değerlisin.
- Eğer bana bu kadar değer veriyorsan, benimle gel.
- Off! Tamam. Seninle geleceğim. Gideon hemen küçük bir çanta hazırladı. Yola çıktılar.
Kasabaya indiklerinde hiç kimseyi görememişlerdi. Pasifica:
- Herkes nerede?
- Bu işe bir tuhaflık var. Gideon o sırada Mabell'i gördü:
- Mabell! Mabell! Kurtulmuşsun! Dahi ne kadar çok özledim! Oraya doğru koşmaya başladı. Pasifica önüne çıkarak:
- Gideon ne yapıyorsun? Orada kimse yok. Boş yere doğru koştun.
- Ama ben gerçekten Mabell'i gördüm.
- Burada bir şeyler oluyor. Sen gördüğünü iddia ediyorsun. Ama ben hiçbir şey görmedim... Dipper bu sen misin? Dipper! Dipper!
- Dur Pasifica bana olan şeyin aynısı sana da oldu. Al işte. Ben bu sefer kimseyi görmedim. En iyisi günlüge bakmak. Belki orada bir şey yazıyordur.
Günlükte bir tane bir yazıyordu:

"Sevgili okuyan kişi şu ana kadar hiç bu kadar güçlü bir büyü görmemiştim. Insanın halisilasyon görmesini sağlayan bir büyü ile ilgili kısa bir bilgi yazıyorum. Eğer bu büyüye maruz kaldıysanız hemen oradan uzaklaşın. En sonunda kafanız durmaya başlar ve beyniniz çalışmamaya başlar. En sonunda da ölürsünüz!"

Pasifica ve Gideon aynı anda çığlık atmıştı. Oradan hemen koşarak uzaklaşmışlardı.

Pasifica ve Gideon en sonunda bilmedikleri bir yerde bulmuşlardı. Pasifica:
- Gideon biz neredeyiz böyle?
- Bilmiyorum. Ama burası çok değişik bir yer.
- Bir dakika! Ben buranın neresi olduğunu biliyorum!
- Neresi peki?
- Şu yukarı yere baksana. Orası Gleefull'ların malikanesi.
- Peki niye biz neden öyle göremiyoruz?
- Anlamıyor musun Gideon? Dipper bütün kasabanın farklı yerlerine farklı büyüler kullanmış. Her an bize bir şey olma ihtimali çok yüksek.
- Haklısın. Ama nereye sığınıcaz? Babam yok. Mabell yok. Reverse Falls'daki kimse yok. Dipper da kafayı yedi.
- Gideon! Sakin ol! Her şey düzelecek eminim.
Yürümeye devam ettiler. Gideon:
- Dur, şunu duydun mu?
- Neyi?
- Bize doğru gelen ayak seslerini! Birbirlerine sarıldılar. Çok korkuyorlardı. Baktıklarında küçük bir cüce gördüler. Pasifica:
- Senin ne işin var burada?
- Shemilack.
- Alooo! Sana söylüyorum.
- Shemilack. Gideon:
- Aman boşver. Bu cüce sadece Shemilack diyor. O sırada cüce kötü kötü gülmeye başladı ve bir anda yok oldu. Pasifica:
- Gideon bunu gördün mü yoksa ben mi hayal görüyorum?
- Hayır. Hayal görmüyorsun. Dipper yine bizi oyuna getirdi. Artık birbirinin hariç kimseye güvenmiyoruz. Pasifica başını sallayarak onay verdi. O sırada malikaneden büyük bir ses gelmişti. Pasifica:
- O ses de neydi öyle?
- Bilmiyorum. Ama sence gidip baksak mı?
- Bilmiyorum. Belki ilginç bir şey bulabiliriz.
Malikaneye doğru yürümeye başladılar.

En sonunda kapının önüne gelmişlerdi. Gideon:
- Evet. En sonunda geldik. Hazır mısın?
- Bilemiyorum. Çok korkuyorum.
- Merak etme Pasifica. Biz her zaman birbirimize sahip çıktık. Yardım ettik. Bunu da yapabiliriz.
- Tamam. Hazırım hadi içeri girelim. Giriş kapısını tam açacaklarken kapı bir anda kendi kendine açılmıştı. Pasifica ve Gideon titremeye basladılar. Içeri sessiz ve yavaş adımlarla yürüdüler. Binaya giriş kapısı açıktı. Pasifica ve Gideon gizlice kapının aralığından içeri baktılar. Bir şey görememislerdi. Yavaşça kapıyı aralayıp içeri girdiler. Bir ses:
- Demek buraya kadar cesaret ettiniz. Kutlarım. Bir anda gülmeye başladı. Pasifica Gideon'a fısıldıyarak:
- Bu galiba Dipper'in sesi.
- Ta kendisi. Dipper:
- Ooo! Ne fısıldaşıyorsunuz aramızda?
Pasifica:
- Seni!
- Ben de bunu bekliyordum zaten. Buraya gelerek büyük aptallık ettiniz. Buna pişman olacaksınız! Bir anda ses kesildi. İkisinin önünde oluşmuştu. Pasifica ve Gideon aynı anda çığlık atmışlardı. Dipper:
- Benim dünyama hoş geldiniz! Nasıl beğendiniz mi?
- Dipper, herkes nerede?
- Mutlu olacakları yerdeler.
- Dipper. Bunu yapma. Lütfen. Fazla güç seni ele geçiriyor.
- Hayır ben gayet kendimdeyim. Istediğim her şeyi yapabilirim. Bütün dünyayı kontrol edecek güçteyim. Kasaba halkı beni durdurmaya çalıştı. Ben de bu nedenle mutlu mesut yaşayacakları yere gönderdim. Aslında bu oyunu tek başıma oynamak çok sıkıcı. Pasifica bana katıl. Beraber dünyaya hükmedelim. Sonsuza kadar seni bu güç ile korurum.
- Ne diyorsun sen? Dipper kendine gel ne olursun. Ben senden böyle bir şey hiçbir zaman istemedim.
Dipper değişik sözler söylemeye başladı ve Pasifica'nın üzerine üflemişti. Gideon:
- Ne yaptın?
- Birazdan çok iyi anlayacaksın. Eeee Pasifica son kararın nedir? Gülmeye başladı. Pasifica:
- Dipper son kararım... Seninle elbette dünyayı ele geçirebiliriz. Hayatımın sonuna kadar kendimi sana adayacağım.
- Güzel. Ben de bunu demeni bekliyordum. Buraya gel. Dipper, Pasifica'yı hipnotize etmişti. Pasifica artık Dipper'dan başka kimseye karşı bir duygu beslemiyordu. Etrafa her yer boşmuş gibi bakıyordu. Gideon:
- Pasifica hayır! Ona kanma. Hiçbiri gerçek değil. Lütfen birbirimize karşı sözümüzü hatırla! Dipper bunu yaptığın yanına kalmayacak!
- Ne yapacaksın? Beni azarlayacak mısın? Bana karşı yapabileceğin hiçbir şey yok. Dipper ve Pasifica aynı anda gülmüşlerdi. Dipper büyülü sözlerini tekrar etmişti. Bir anda Gideon silinmeye başlamıştı. 
- Bana ne yaptın? Vücuduma neler oluyor?
- Senin daha mutlu olacağın bir yere gönderiyorum. Artık asla beni durduramayacaksın!
- Bay bay ezik! dedi Pasifica.
Gideon bir anda yok olmuştu.