Su kızım hadi kalk
Kim bu ya sabah sabah.
Suuuuuu!
Neğğ
Hadi kalk okula geç kalcan.
Tamam yaa.
Su çabuk kalk!
Canım yorgana veda edip kalktım. Anneme dik dik baktığımda ki bu nie beni kaldırdın sormak oluyor. Bana kaş göz işareti yaparak buda aşağı in kahvaltı hazır anlamına geliyor. Annem odadan çıkınca son defa canım yatağıma bakıp odadan çıktım. Banyoya doğru yol aldığımda bu arada şu oda ile banyo arasınin ne kadar uzun olmasına sayıyordum. Sonunda vardığımda kapıyı açacaken içerinden canım kardeşim çıktı.
"Günaydın uykucu"
"Günaydın"
Banyoda rutin işlerimi halledip tekrar odaya gittim. Bugün ilk gün yani sivil gidecektim aslında ben hep sivil giderim. Bu sene kardeşim bizim okula gelecekti.
"Abla annem seni çağırıyor"
"Kaannn!"evet canım(!) kardeşim bana yine abla dedi. En nefret ettigim şey şu abla kelimesi. Kendim söylerken bile tüylerim diken diken oluyor. rastgele kıyafet giyip mutfağa gittim. Tabiki her zamanki gibi herkes masada beni bekliyor.
"Günaydın"dedi babam olacak şahıs yine soğuk bir sesle. Sadece kafa salladım. Ne bekliyorsunuz gidip boyuna fln aglayacagimi mı. Ah güldürmeyin. Masaya yaklaşıp iki erkek kardeşimin arasına oturdum. Abim yine sessizliğini koruyordu. Kaan hem yemek yiyor hem telefon oynuyordu. Cins. Babam ve annem ise küçük kardeşim Eda ile ilgileniyorlardı. Evet 4kardesiz. Abim Deniz en büyüğümüz normal olarak. Hiçbir zaman abi demem oda birşey demez zaten. Lise son bu sene. Aynı okulda okuyoruz. Ama kimse kardeş olduğumuzu bilmiyor. Ben öyle istedim. Oda zaten bilinemeyecek dedi ve konu kapandı. Sonra ben geliyorum jfkdjg. Lise 3sinifim. Gün geçtikçe tanırsiniz. Benden sonra kardeşim Kaan geliyor. Oda lise bire geçti bu sene. Oda bizle aynı okulda okuyacak. Ve en küçük kardeşim Eda. 6.sinifa gidiyor. Daha çok onu seviyor. Bide denizi. En sevdiği onlar. Biz Kaanla pek önemsenmeyiz. Sanırım sebebi çok yaramazlık yapmamız. Neyse çokta umrumda.
"Kalkın artık okula geç kalacaksınız"diyen babam sayesinde yediğim lokma boğazımda kaldı. Şimdi ona dik dik bakmaya bile usendim. Kaanla beraber sofradan kalkıp ayakkabılarımizi giydik. Tam kapıdan çıkarken abim mutfaktan çıktı.
"Ben bırakayim"dediğinde olumsuz anlamda kafami salladım.
"Kaani bırak sen ben kendim giderim"dediğimde oda sadece belli belirsiz kafa salladı. Ben önden evden çıkıp okula doğru yürümeye başladım. Okulda pek takıldığım kimse yoktu. sadece Ateş var kankam olan. Daha doğrusu Ateş benim kankam değil kankamdan daha öte. Üçüncü erkek kardeşim. Düşüncelerimi bana çarpıp hiç görememezlik yapan çocuk böldü
"Hey lan"
İki saniye omzunun üzerinden baktı tekrar yürüdü. Hey Allahım ya rabbim. Sinirlenmemeye çalışarak okula yürüdüm. Okul kapısının önünde kız kesen Ateşe sadece göz devirdim. Ama çocuk haklı benimde karşımda got boyu etek giyen kızlar olsa bende dönüp bakarım yani.
"Günaydın"dedim her zamanki soğuk çıkan sesimle. Evet her zaman çok tanıdığım biri bile olsa sesim soğuk çıkardı. Çoğu da bu duruma alışmıştı zaten. Ateş hiçbir şey demeden sadece kafa salladı. İlerden gelen Batuya baktım. Batu benim sevgilimdi. Nerdeyse iki yıldır süren güzel bir ilişkimiz vardı. İkimizde birbirimizi çok seviyorduk. Ama bugün? Her zamanki benim yanıma neseyle gelen Batu niye yüzü asıktı?"günaydın"dediğinde yeni fark ettim yanımıza geldiğinde. Ateşte birşey olduğunu fark edip bize döndü."günaydın?"dedim sanki soru sorarmış gibi."biraz konuşalım mı?"diyen Batuya kafa salladım"konuşalım"diye araya girdi Ateş."özel"diyip önden yürümeye başladı. Bende arkasından onu takip ettim. Okulun arka bahçesine geldiğinde kimse yoktu zaten. Banklarin birine oturup kafası ile oturmamı işaret etti. Sessiz bir şekilde yanına oturdum ama bu sessizlik beni tedirgin ediyordu."öncelikle herşey için teşekkür ederim"diye başlayan Batuya döndüm. Allah aşkına ne diyordu bu çocuk? "İki sene boyunca bana çok güzel şeyler yaşattın. Ama"
"Ama?"Batu sanki birşey diyecek ama diyemiycekmis gibi bir hali vardı."Batu biz sevgiliyiz. Söyle artık ne soyluyeceksen"
"Su ayrılmak istiyorum"
Su ayrılmak istiyorum
Şu üç kelime belkide hayatımda duyduğum en saçma en acıklı kelimeydi. Sebep neydi nedendi hiçbir fikrim yoktu. Ama benim bir gururum vardı ve sormuycaktim. Olduğum yerde karşıdaki duvara uzun uzun baktım. Sevmiştim. Sadece sevmiştim. Kalbimin en güzel yerini sol yanımı ona vermiştim. Ne kadar orada öyle oturduk bilmiyorum. "Hoşçakal"diyip kalktı ve gitti. Bu kadar mıydı? İki sene ben bunun için mı sevmiştim onu. İki saatte bitti demesiyle mı?
.....
Her gece uyumadigim gibi bu gecede aynıydı. Aradan ne kadar geçti saymayı unuttum. Okulda zaten çoğunlukla sessizken şimdi daha bir sessiz oldum. Eve gelince odama kapanıyor boş boş duvara bakıyordum. Odama sadece Kaanı alıyordum. Babam olacak şerefsiz arada kapıya geliyor bağırıyor kapıya tekme atıyor ve sonra gidiyordu. Alismistim artık.
Saatte baktığımda 03.47idi. sabah olmasına daha çok vardı ama ben daralmıştım. Daha fazla bu odanın içinde kalırsam kafamdaki sorular daha çok olacaktı. Üzerime rastgele bir ceket alıp sessiz adımlarla odamdan çıktım. Kapıya geldiğimde anahtarları ve ayakkabımi alıp sessizce kapıyı açtım. Ayakkabılarımi giyip kapıyı yine sessiz bir şekilde kapattım. Ah telefonumu içerde unutmuştum. Ama tekrar girmeye hiç niyetim yoktu. Apartmandan çıkıp ceketimin şapkasını kafama geçirip ilerlemeye başladım. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Öylece yürüyordum. Etrafta tek tük insan vardı ve çoğu gece vakti bu kızın burada ne işi varmış gibi bakıyordu. Umursamadan ilerledim. Kafam çok doluydu ne olduğunu ne bittiğini bilemeyecek kadar. Gitmiş mıydı şimdi cidden. Sevdiğim adam Batu gitmiş mıydı?
Kafamdaki düşünceler arabanın korna sesini duymami engellemiş. Belkide bile bile duymamıştım. Ama duymamıştım işte. Ve sonrası neredeyse uzun zamandır içinde bulunduğum karanlık.Yorumları bekliyorum 💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANET
Teen FictionAcıları olan bir kız. Hiç bilmediği bir şehir. Yer altı dünyası. Kaçmasi lazım. O lanet izi almadan kaçmasi lazım.