{SUAL}

253 26 15
                                    


{~}

Ben bir yazarım.

Ama yazamıyorum.

Yıllarım kağıda gölgesi düşen kelimelerin karanlığına sığınarak geçti. Milyonlarcası kitap kokusuna karıştı, binlerce insanın gözlerine değdi.

Defalarca ödüller aldım, övgüler ve yergilere denk geldim, bilinçaltımın oyunlarına ve arzularımın dip kıyılarına bunca hayran insan görmek başımı döndürdü. Para kokusu, beni büyüledi.

Aceleyle kitaplar yazıp basmaya başladım. Kötü bile olsa, Yayınevleri ismim için basıyormuş, dürüst değil, para yanlısıymış her biri fark etmedim, edemedim. Zaman vermediler bile.

Ve sonra...

Saplantılı aşıklarımın, gözyaşı izi taşıyan mektupları ellerimi yaktı, yergiler bu kez boğazımı sıktı, gözlerim âmâ oldu gördüklerimle, kulaklarım sağır oldu duyduklarımla, dilimin ucuna gelen kelimeler Lal olmuşum gibi sustu, dilimin üzerinden yuvarlanamadı hiç biri.

" Bay'ım,"diyordu bir eleştirmen,"Sığ dünyanın, para oyununa geldiğiniz için sizi kınıyorum."

"Kalbim,"diyordu bir aşığım,"kalbimi size ve kelimelerinize vermiştim. Beni ve benim gibileri para olarak gördüğünüz için kendime acıyorum, sizin yüzünüzden."gerisi okunmuyordu. Gözyaşları yazıyı dağıtmıştı, müthiş bir istek duyuyordum okumak için ancak olmuyordu, isteğim içimde parçalandı ve beni kanattı.

Nefes alamadım.

Kelimelerim boğuldu ruhumun kırıklarından akan kan cehenneminde.

Her birini kaybettim. Sustum.

Bir güz fırtınasına kapılmışım gibi gecelerce titredim, ne içtim, ne de yedim.

Kendimden nefret ediyor, kirlenmişim gibi bedenimin yandığını hissediyordum. Üzerimde gezinen ruhların varlığı nefeslerimi darlıyordu, kaçmak istesem bile kaçamıyordum.

Aylarca, evimde kapalı kaldım. Ruhumu tekrar diriltmek, sesimi tekrar çıkarmak için gecelerce ağladım. Kimse yoktu yanımda, 12 senelik hizmetlimi kovmuştum, şoförümü, herkesi.

Yalnızdım ve yalnızlığımla terbiye olmaya çalışıyordum.

Ağır bir cezanın altında topyekün tutulduğum bir ateşin arasında canlı kalmak gibiydi bu uğraşım. Her gün ölüyor ancak son nefesimi veremiyordum.

Günlerce bir mahkumun, idamından önceki son gününü iliklerimde hissediyor gibi yaşadım.

Aylarca yalnız kaldım.

Düşündüm.

Yazmadım.

Yalnızca düşündüm.

Benim yüzümden ve para için atan onlarca kelimenin kalbinin, kırdığı diğer kalpleri, yaktığı ve yıktığı hayalleri düşündüm.

Üzerime çullanan onlarca hüznü hayal ettikçe ezildim.

Kilo verdim, hastalandım, hiç iyileşemedim.
En sonunda karar verdim.

Eğer yıkıldıysa hayaller, çok daha iyisini üzerine kurmanın mümkünatı, kırılan kalpleri izi kalsa, çatlakları var olsa bile yine de onarabilmenin bir yolu olmalıydı.

Vardı.

Kelimelerin sihrine, dünyevi akıllar güç yettiremezdi, onların iyileştirici ve bütünleştirici gücü, tüm insanlığın gücü üzerindeydi.

SUAL {TEK BÖLÜM}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin