Medyada Efe
(Suada)
Serumum bitmiş eve gidiyordum . olanları ,Yiğit'i,çocukları,babamı ve abimi,bu olanları nasıl anlatacağım?Allah'ım sen yardım et.
Eve girdiğimde çocuklar hemen yanıma koştular Yiğit'te peşinden. Çocukları öpüp kokladım,sonra Yiğit i öptüm hiç görmücekmişim gibi sarıldım tabi o da hemen dalgaya aldı
-Tamam,yakışıklıyım,özlenecek bir tipim var ama okadarda belli ettme.
Sadece gülmekle yetindim ve yanağına koca bir öpücük bıraktım.Beni elimi yıkamam için lavaboya gönderdi,nefis yemekler yaptığını ve mutfakta beklediğini söyledi.
Yemeğimizi yedikten sonra yatmaya gittik çocuklarımızıda yanımıza aldık. İyi geceler öpücüğüverdikten sonra Yiğit'le bakıştık ve uyuya kaldım.
Sabah sulu öpücüklerle uyandım,çocuklarım olduğu için hiç iğrenmiyorum.Gözlerimi açtım onları yatağa yatarıp gıdıklamaya başladım.Biz böyle gülerken Yiğit geldi beni de çocuklarin arasına alip gıdıkladı.Ben bunları nasıl bırakacağım.Kahvaltımızı yapmış çocukların isteği üzerine parka gidiyoruz,bu son zamanlarımı iyi gaçirmek benim de hakkım.
-Aşkïm,hadi çocukları salla.
-Tamam,AŞKİM
Aşkımı bastırarak söylemiş ve gülümsemişti. Ben bankta otururken yanıma biri geldi.Bu aman Allahım Efe!Hemen boynuna atladım.Efe benim çocukluk arkadaşım,Arada bir konuşuyorduk.Ben ona sarılınca oda bana sarïldı ,ayrıldıktan sonra kızgın bir Yiğit'i beklemiyordum çocukları kaydırağa yöneltip yanımıza hızlı bir şekilde geldi,bir açıklama yapmam gerekiyor yoksa şuracıkta Efe yi öldüre bilir.
-Aşkım ,bu çocukluk arkadaşım Efe,
-Efe, bu da kocam Yiğit.
Yiğit istemeden de olsa elini uzattı
-Merhaba,tanıştığ8ma memnun oldum. Efe ise tam tersi gülecen bir suratla elini sıktı.
-Merhaba,ben de memnun oldum.
Konuştuk,çocuklar da yorulunca eve doğru yol aldık.Efe yide bir gün bize mutlakagelmesini rica ettim,tabi Yiğit buna memnun kalmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHRAMANIMA ASIĞIM
Lãng mạnSevdiği adamı kurtarmak için sevdiği adamın ona bakan nefret dolu bakışlarına bile razı olan Suada,komaya girer ve kendi hayal dünyasında yaşarsa. Uyandığındaysa bir çok zorlukla karşılaşırsa.
