Mecnunla Leyla ilk doğduklarında aynı beşiğe koyulmuştu nedenmi beşik yoktu . O zaman ikiside bir şeyin farkın değildi belki ama onların kaderleri beraber yazılmıştı sonsuza kadar ...... Ölmekte beraberdi yaşamakta onlar birbirlerini daha doğduklarında bulmuşlardı ama haberleri bile yoktu . Olmalıydı ama kader o güne kadar onları hep ayrı düşürmüştü . Birleşme zamanı gelmişti onlar içinn çok yakındı bir mahalle kadar yakın 2 gezegen kadar uzaklardı mecnun için önemli değildi ama o gerekirse gezegenin ortasını delip ona ulaşacak kadar çok sevecekti leylayı mecnun dostları vardı yavuz abisi ismail abisi erdal bakkalı babası iskender baba vardı . Daha ne isterdiki o .
Mecnun sokağa indi etrafta yine öyle geziniyordu leylayı gördü , durdu bir daha baktı bir daha ve bir daha rüyamıydı gerçekmiiydi o neydi atmıydı acaba neydi o diye baktı .İşte o Leylaydı onun leylası mecnuna sormuşlar leyla dünyanın en güzel kızımıda onu o kadar çok seviyosun diye sen gelde bide onu benim gözümden gör demiş . Leyla onun için bir kız değil melekti .... İsmail abi ise babasını bekliyodu her zaman ona çok küçükken beni limanda bekle diyodu o da bekliyodu inanıyodu o gemi bir gün gelicek ve o gemiyle beraber basıyla gideceklerdi .Mecnunun babası taksiciydi . Annesi mecnunuda babasınıda bırakıp gitmişti . çok eski değil 1-2 sezon önce ... Erdal bakkalsa mahalleninin kalbiydi neşesiydi paragözdü satıcıydı ama mahallenin kalbi
Yavuzsa daha doğrusu Hırsız Yavuz onların mahalleye sonradan katılıp dostları olnuştu kardeşleri onların dostukları hiç bitmiyecekti ... Daha yeni başlıyodu
