T.A.H.S

🔥1

Git gide netleşen görüntü bir yay gibi gerilmiş olan vücudumun tekrar gevşemesine neden oldu. Burası hiç görmediğim kadar güzel çiçeklerle kaplı bir çayırdı ;papatya,nergis,menekşe,lale,zambak ve daha ismini bilmediğim birçok çiçekle çevrilmişti etrafım. Güzelim çiçekleri ezmemeye dikkat ederek ilerledim, birden görüş alanıma bir yabancı girdi nerede olduğumu sorma umuduyla iyice yaklaştım yabancıya aramızda 2-3 adımdan az bir mesafe kalmıştıki bu yabancıda bir terslik olduğunu yeni farketmiştim; bir gözü maviyken ,diğer gözü kahverrengiydi ,bu beni oldukça irkitmişti ,yabancı tuhaf bir şekilde durdu ,yüzünde beni takip et der gibi bir ifade vardı,ardından arkasını dönüp yürümeye başladı .Bende peşindeydim.Kısa süreli bir yürüyüşün ardından kocaman bir kayanın önünde durduk.Tüylerimin diken diken olmasına yetecek kadar irkilmiştim çünkü bir müddet sonra kaya bir kapı misali açılmış biz içeri girer girmez de kapanmıştı.İçeride ise beni daha tuhaf şeyler beklediğini bilmeden yine o yabancıyı takibe koyuldum. Önce yerin altına indiğini tahmin ettiğim bir düzine merdiveni indik ,ardından bir labirenti andıran koridorlarda sağa - sola bir müddet ilerledik.

Önümdeki yabancı birden durdu bana kısa bir bakış atıp önümüzde duran kapıyı açtı ve benim içeriyi daha rahat görebilmem için kenara çekildi. Dilim tutulmuştu ...

İçerisi şu ana kadar görmüş olamayacağınız türden teknolojik aletlerle doluydu, bunun yanısıra orayı daha tuhaf kılan odanın tam ortasında duran 4 adet sandalyeydi ama bunlar öyle normal sandalyelerden değillerdi,her biri farklı maddelerden yapılmışlardı. Biri kıpır,kıpır sulardan biri topraktan ,diğeri ise yanılmıyorsam havdan yapılmışlardı ve işte tam karşımda duran ,sanki beni gördüğüne sevinmiş gibi alevler içerisinde yanan bir sandalye de bunlardan 1 tanesiydi ...