T.A.H.S

5.🔥

Kapıda beliren 3'ü erkek 2'si kız yani 5 kişilik gruptakiler in her birinin bambu görmüş panda gibi bakışları na maruz kalmak beni oldukça irk itmişti Savaş ta yüzlerinde ki o ifadeyi görmüş olacak ki ani bir hamleyle beni arkasına çekti .

Aslında içinde bulunduğum şu durumu ve kapıda dikilen -odadaki her kesin gerilmesinden anladığım kadarıyla -sevilmeyen kişileri yok sayarsak sırtıyla bakış mak oldukça cazip bir fikirdi "saçma lama Ravda iyice saçmalmaya başladın " ilk defa iç sesime kızmayacaktım sanırım.

Kapıdaki "sevilmeyenler " sesizlikten sıkılmış olacak ki en önde duran melez 'in tıpa tıp aynısı olan ,fakat yüzünden kötülük akan şahıs sanki mümkün müş gibi yüzüne daha da miyde bulandırıcı bir gülümseme takılıp - Savaştan görebildiğim kadar - konuşmaya başladı .

" vay vay bakın iyilik meleklerimiz in arasına kim katılmış cık cık cık biricik kardeşim sana bunu hiç yakıştıramadım nasıl olurda bana haber vermez sin yeni meleğimiz e daha iyi bir karşılama yapardık . "

Ne yani melez le sevilmeyenler in başkanı kardeşmiydi ??? Tamam birbirlerine benziyor olabilirler ama bu kadar zıt iki karakter ... Offf iyice aklım karışmıştı. "Arez bir olay çıkmadan yanındakileri de al ve git !" sonunda Melez devreye girmişti. "Misafir perver ligine hayran olduğumu söylemişmiydim " Arez midir ne dır iyice sinir olmuştum o şahsa. Odada bulunan herkes oldukça gergindi Deniz ,Özgür ve ben susmaktan yanayken Melez ve Savaşın hiç öyle bir niyeti olduğunu sanmıyorum. Sonunda Savaş dayanamayıp " Anlaşıldı sen insan dilinden Anlamıyorsun ,ama olsun ben seninle her dilde konuşurum merak etme ." Savaş arkasını dönüp bana kısa bir bakış attıktan sonra Özgür e dönüp "Ravdayı ve Denizi hemen buradan çıkar. " demesinin hemen ardından gözleri hemen beni buldu. Ani bir hareketle kulağıma eğilip " Beni yakışıklı bulduğunu biliyorum ve seni bu manzaradan mahrum etmek istemezdim ama gitmelisin "normal bir zaman önce söyledikleri yüzünden Rengim domates rengine dönene kadar kızarır ardından söyledikleri için kıza bilirdim ,ama şu an normal bir durumun içerisinde değildik. ..

Karşımda tam hayallerinde ki cinsten bir erkek vardı. Benim ona baktığımı fark etmiş olacak ki o da bana bakıyordu...

Ben bunları düşünürken Savaş yine aklımı okumuş olacak ki aniden kaşlarını çatmış ve benim baktığım yere bakmaya başlamıştı. İstediğini söyleyip yapabilirdi umurumda bile değildi şu an tek düşüne bildiğim karşı daki yakışıklıydı.

Aniden başıma saplanan ağrıyla ellerim istemsizce başıma gitti , ağrı gittikçe artıyor ve ben kendinde bu ağrıya dayanacak gücü bulamıyorum. Bu ağrı her neyse ve nerden çıktıysa ben saniyeler içerisinde yere sermiş, ve yavaş yavaş bilincimi kaybetmeme neden olmuştu, bilincimi kaybetmeden sadece saniyeler önce gördüğüm ve duyduğum son şey ise Savaşın adamların üzerine atlaması ,kırılan kemik sesleri ve acı çığlıklar ...

*********

Gözlerim.... Ne kadar çabalarsam çabalıyayım bana inatla açılmayı reddediyordu , yorulmuştum da en iyisi tekrar uyuyayım. Demez olsaydım uyumanın düşüncesi aklımdan geçtiği an dürtüklenmiştim. Bilincimin biraz daha açılmasıyla zor da olsa gözlerimi araladım. Sanki gözlerimi açmamı beklermiş gibi hepsi bana bakıyordu. "Oh be hele şükür uyandın " deyip rahatladığını belli eder şekilde nefesini dışarı veren Özgür beni güldürmüştür.

"Ne oldu bana ,birden başıma saplanan ağrı neydi ???" beklenti dolu gözlerle Melez e bakıyordum o ise gözlerini Savaşa dikmişti, sonunda bana döndü." Savaş ... Başına o ağrıyı gönderen Savaştı ,sen de bu acıya dayanamayıp bayıldın." nedense şaşıramıyordum bile.

"Ben nereden bile bilirdim böyle olacağını ,hem ağrı eşiği düşükse bu benim suçum değil ona sadece küçük bir uyarı vermek istemiştim. Sonuçta içine düştüğü çocuk bizim düşmanımız, bu da yetmezmiş gibi en tehlikelileri. O çocuk istese kafanı uçurup ,güçlerini elinden alması 1 saniye sini almaz "

Kafamı uçurmak mı? Hayır ölmek için çok gençim . "Aslında Savaş haklı Ravda bu görev oldukça zor dur ,ilk başlarda ilginin çeker muhteşem bir şeymiş gibi gelir fakat sana verilecek güçler buz dağının sadece görünen yüzü konseyin belirlediği bazı kurallar var ve sen bu kurallara uymaz san güçlerini kaybetmekle kalmaz sın tüm hafızan silinir ve ölüme mahkum edilir sin tabi sadece bunlar da değil ,şimdi bütün kuralları vs anlatmaya vakit yok ama artık çok daha dikkatli olmalısın en ufak dikkatsiz ligin canına mal olabilir"Nasıl bir yere düşmüştüm ben ...

Melez sözünü bitirir bitirmez hepsi ayaklandı , o an fark ettim ki burası benim odam dı .

Melez bana iyice yaklaşıp sıkmış olduğum yumruğu mu açtı ve içine yuvarlak içerisinde ateş resmi olan bir kolye bıraktı. Başka biri beğenmeyen bilirdi belki ama ben bu kolyeye bayılmıştım (medyada var)" Bu kolye düşmanları mızdan herhangi biri sana yaklaştığında boynuna hafif bir ısı verecek bu kolye boynunda olduğu sürece sana zarar da veremezler ha birde bizimle iletişim kurmanı da bu kolye sağlayacak " biz bunları konuşurken herkes çoktan gitmişti ,Melez hariç tabi " Bu olaylara yakında alışırsın katana çok takma ..." bir anda o ciddi ifadesinden arındı ve yüzüne muzip bir ifade takılıp " Bu arada bu kolye boynun dayken kimse düşüncelerini de okuyamaz " yüzündeki o ifadeyi koruyarak bana göz kıptı ,elinin iki parmağını alnına götürüp bana selam vermesiyle yok olması bir oldu. Buna da alışacaktım dimi....