Büyük Kayıp

108 9 0
                                    

Yoksulluk boyu sefere mecbur burakmıştı.Sefer düzenlendi başta  onbaşı Yamtar, Mete ,yüzbaşı Oğuz, Binbaşı ÇüÇi ve tümgeneral Tugun bulunuyordu. Çin köylerine büyük zarar verilmişti ama meydan savaşı çıkmış ve çok sayıda esir vermiştik. Bu esirlerin içimde onbaşı Yamtar da bulunmaktaydı.Yamtar'ı tanıyan ve kendilerine büyük zararı olacağını iddia eden çinliler onu tez zamanda öldürülmesini istediler.Yamtar'ı yakmaya karar vermişlerdi. Bir gün önceden onu bir ağaca bağladılar ve etrafına çalılar yığıp ağzını bağlayıp gittiler.Yeni gün doğmuştu.Yamtar'ı yakma vakti gelmişti. Ateşi bizzat prens AgAbu vermişti.Ortada sadece külleri kalmıştı o dev cüssenin.Bu olayı kaçan bir esirden öğrenmişti Çü-Çi ve her kutlu sabah Tanrı ya yeminler ediyordu ağabeysinin intikamını alacağına dair.Puslu bir sabah içimde Timur Han'ın da bulunduğu birlikler sekiz yüz elli iki kurt eşliğinde Çin sarayına baskın verildi.Çin vezirleri öldürülmüştü.Çin asker sayısıda oldukça azalmıştı ve prens esir alınmak üzereydi  ki bir anda her
yerden çinliler çıkmaya başladılar    seksen dokuz alp i er aldılar.Diğer alpler ise kaçmıştı ama Çinliler iz sürüyorlardı.Tutukladıkları alplere ise yerlerini söylemeleri ve  Türk oldukları için işkence etmekteydiler.Kaçan alpler izlerini kaybetttirmiş olsalarda alpler ve tüm türkler kazdıkları sığınaklarda yaşamaya başlamışlardı.Bu süre içersinde hem savaş talimi yapıyor hemde hayvanlarını çoğaltarak ekonomilerini güçlendiriyorlardı.Tutuklanan erler ise çinlilere uşaklık yapıyorlardı.Yeraltındaki Türkler iyice güçlenmişlerdi dışarı çıkmak için sabırsızlanıyorlardı bir o kadarda endişeliydiler.Alınan karara göre binbaşı Çü-Çi ve on bir alpi dışarı çıkıp diğer boylardan yardım isteyeceklerdi. Çıkmışlardı kırk gün süren uğraş sonunda .Ötüken yoluna koyulmuşlardıki yirmi sekiz çin askerini öldürerek yakalandılar.Yakalandıkları bölgenin valisi şen-king'in oğlu van-zin-şan idi.Bizzat yanlarına gelmesini istedi Türklerin onları otağına aldı güzel bir ziyafet çekti .İri bir sesle onlarla konuştu ama bu sırada hiç yüzünü göstermedi.
  Çin'in oyunları pekti.Türk'e karşı her zulmü isterdi.Biliyordu ki fırsat Türk'e geçtiğinde taş üstünde taş baş üstünde baş bırakmayacağını.
   Türkler bu yiyecekleri yemekte ne kadar da çekindiyse bir güzel yediler.Çü-Çi çinlileri hiç sevmezdi ama bu valiye daha yüzünü bile görmeden tarifini anlayamadığı bir yakınlık hissetti.Çü-Çi esir olmasına rağmen burada kendini otağında gibi rahat hissetmekteydi.

     Karanlık günler yeniden gelmişti.Bir tarafta boy Çü-Çi den yardım bekler,bir tarafta çin sarayında uşaklık eden alp ler in işkenceler canlarına tak eder.Ama hiçbir zaman yılgınlık göstermez tüm gücüyle büyük Turan hayaliyle yaşamaktadırlar.

Büyük Turan'a YürüyüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin