Neden Kitap?

418 19 6
                                    

Bazen bazı insanların şu sorusuyla karşılaşıyorum: Neden kitap? Bu soru bana çok saçma geliyor. Neden kitap olmasın ki? Kitapsız bir dünya yok benim için. Kitap benim uyuşturucum. Alkolüm. Sevgilim. Annem. Babam. Kardeşim. Dostum. Öğretmenim. Düşmanım. Sırdaşım. Beni en çok seven. Benden en çok nefret eden. Beni en çok anlayan ve anlamayan. Benim en çok anladığım ve anlamadığım...

Kaçıp gitmek istediğimde, insanların gerçekleri canımı acıttığında, dünya bana dar geldiğinde, yolumu bulamadığımda, üzgün olduğumda, mutlu olduğumda, ne yapacağımı bilemediğimde beni kendi dünyası içine alıyor. Onun dünyasını kendi etrafıma kalkan gibi sarıyorum, dünyamdan uzaklaşıp, başrolünde oynadığım filme ara veriyorum. Sonra bana verilen metindeki satır alaralarına bakıyorum, bir şey bulamıyorum. O zaman kitabı açıyorum, kendi satır aralarımı oluşturuyorum. Oluşturduğum satır aralarını azar azar ekliyoum metne. Kitap bittiği zaman, metin de değişmiş oluyor.

Kitabın başrölündeki kahramanın yaptığı hataları birlikte yapıyoruz, beraber ders alıyoruz. Aynı anda iki hayat yaşamak, kitap okuyan biri için mümkün. Başka hayattaki mucizeler senin mucizelerini etkileyebiliyor. Kitap okuyarak hayattaki bazı tecrübeleri öğrenebiliyorsun. Ben onun tecrübelerini azar azar metnime eklerken filmime devam ediyorum.

Biri bana neden kitap okumak diye sorduğunda, acaba içinde hiç açıklayamadığı bir his olduğunda, eline kahvesini ve kitabını alıp o histen uzaklaşabildi mi, o mutluluğu tadabildi mi diye merak ediyorum. Ama sonra tatmadığını anlıyorum. Üzülüyorum onlar için. Kendi dünyalarını başka bir dünyanın içinde unutup kaybederken, aynı zamanda o dünyayı yeniden kurmanın güzelliğini yaşayamıyorlar. Tüm tabularını yıkıp, aynı tabulara başka kurallar ekleyip hayatlarındaki ufak değişikliklerin büyük bir değişikliğe yol açmasının verdiği o tatlı şaşkınlığı yaşayamıyorlar.

Yaşamadığı bir hayatı anlayamamak, karşılaşmadığı bir konu hakkında fikir yürütemeyip varsayımlarda bulunamamak bence çok büyük bir eksiklik. Kitap okumak seni hayata hazırlıyor. Düşündürüyor, farkına vardırıyor. Başka hayatlarla eğleniyorsun. Başka dünyalarda kendini bulmaya çalışıyorsun. Yazarları tanımaya çalışıyorsun. Bir şekilde yazar sana ulaşmış oluyor, sen de onu tanımanın verdiği mutluluğu yaşıyorsun.

Okunan kitapların edebi değeri olması gerekmez, hayattan olsun yeter. Hayatı paranormalleştirerek anlatması, hüzüne bulayıp anlatması ya da içinden çıkılmaz bir umut yığını haline getirip anlatması bir şeyi değiştirmez, hayat zaten normal değil. Senin o yığınların, hayatında yer verdiğin veya vermediğin olayların ve duyguların içinden kopardıklarının hayatında olan kalıcığılı önemli. Her kitaptan çok önemli ve edebi bir anlam veya ders çıkarılmayabilir, ama her kitaptan çıkarabileceğimiz bir ders ve anlam vardır. Bu anlamın sıradanlığı veya sıradışılığı önemli değil, metninde satır aralarına ekliyorsan, eninde sonunda kullanırsın. Kitap okumayan biri bunları nereye sıkıştıracak? Yaşayıp öğrenebilir, fakat o kadar zaman vermiyor hayat. Biliyor olmanı bekliyor, insanlar bilmemene acımıyor. Tedbirini alıp acı çekmemek güvenli bir liman arayanların tercihi, yani çoğu zaman benim gibi insanların. Bazen ben de kendimi bilerek bilinmeze atıyorum, sonucunu görmek için. Ama kitaplar hala yanımda. Canım yanarsa onların yanına gidiyorum ve başlıyorum dünyamı yok etmeye.

Kitap okumayanlar bilinmeze düştüp canları acıdıkları zaman neye sığınıyorlar acaba? Yalnızlığa mı? Kitapla da yalnız olunabiliyor. Sadece o an için kurduğun o dünyada sen her bir olayı yalnız olarak yaşayıp dışardan gözlemliyorsun, ama kitap onu hem yaşayıp hem sana yaşatıyor. Aynı dünyayı tekrar tekrar yaşatıyor, ama bir bakmışsın değişmiş. Acaba ben mi değiştim, yoksa kitap mı böyleydi de ben mi anlamadım şüphesi çok tatlı bir kaygı. Kitap okumayanlar bunu bilemiyor.

Kitap okumayanlar sadece bir hayat yaşıyor, sadece kendi yanlışlarıyla yaşıyor. Kitap okuyan insanlar pek çok hayat yaşayıp pek çok yanlışla yaşıyor. Kitap okumayanlar tek bir kişi olurken, kitap okuyanlar bir çok kişi oluyor. Kitap okumak insanı hayatta hissettiriyor, kitap okumak insana bir şeyler katıyor. Kitap okumak insana hayatı öğretiyor. Kitap okumak bildiğin her şeyi göstermemeyi öğretiyor. Kitap okumak risk almak, kaybolmayı göze almak, değişmeyi göze almak demek. Kitap okumak cesaret işi. Kitap okumak bir yolculuk. Kitap sonsuzluktur. Kitabın sonu yoktur. Kitabın yaratacağı dünyaların da sonu yoktur. Kitap okumayanlar sonsuzluğun bu anlamını bilemezler. Kitap okumayanlar değişmeyi göze alamayanlardır, alışılmışın içinden çıkamayanlardır. Değişmeye korkanlardır. Farkında olmadan kendilerinin içinde kendilerini öldürenlerdir. Kitap okumayanlar hayattan korkarlar, farkında bile olmadan. Sınırlarda takılı kalanlardır, ötesinden korkanlar. Kitap okumayanlar özgür değillerdir, istedikleri gibi yaşamıyorlardır. İstedikleri gibi yaşamadıkları için hayattan memnun değillerdir, sahip oldukları şeylerin farkında değillerdir. Kim olduklarının farkında değillerdir tam anlamıyla. Kitap okumayanlar hayatın farkında değillerdir. Kitabın hayat olduğunun farkında değillerdir.

O yüzden biri bana "Neden kitap?" diye sorduğu zaman, ona bakıp aklımdan bunları düşünüyor olacağım ve " Hayatı yaşamak için" diyeceğim.

Çünkü kitap sonsuz olan tek hayattır.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 18, 2013 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Neden Kitap?Where stories live. Discover now