3.Bölüm "Kanka"

155 9 0
                                    

Arkasından bağırdıktan sorna Miranın yanına iliştim. Melih hala bize bön bön bakarken konuşmaya başladım.

"Olum bak seninde ağzına sıçarım böyle kızlarla niye takılıyon hem bu kızın götü bile güzel değil ahanda göt dersen Mira ne gün-" derken Mira koluma bir cimcik attı.

Ben ne diyom ya sahi.

"Siktir Mira canım var benim. Ben gidiyorum arkamdan gelme yoksa çocuk ölür"

Dedim çocuk ölür ne amk yha

"Kanka mal mısın çocuk ölür ne" dedi mira gülerek. Haklıda

"Yaw neyse ben gidiyorum. Sizde ne bok yerseniz yiyin. " diyip yanlarından gittim.

Yalnızım dostlarım yalnızım yalnız.

Buğrayı bulum da yanına gidim hele. Ne bok yiyo.

Dışarı çıktığımda Buğra, Berk iki kızla konuşuyodu.

Bu sinirlenmeme neden oldu.

Buğrayı geçtim. Berk sen kim köpekde kızla konuşuyon.

Kıskandın kız sen bu Berk'i  diyen iç sesime sövüp.

Berklerin yanına doğru emin adımlar attım.

Sarı çiyozlar. Hepsi platin lan orosspooo çocukları.

Berklerin yanına vardığımda ikisinin arasına geçtim.

Kızlara kinlice bakıp konuşmaya başladım.

"Şşt iki sarı sıçan kendinize gidin başka eş bulun. Mâlum bu iki zibidi sahiplide" dedim ikiside ağzını şaşkınlıkla açtı.

İkisini elimle Berklerden uzaklaştırdım.

Sorna Berk ve Buğranın yanına döndüm.

"Kanka çomak soktun işimize yha" dedi Buğra.

Sinirlerim kat ve kat artıyordu. Neden bilmim ama artıyor işte.

"Ben şimdi bi sokucam töbe töbe beni delimi edicen Buğra bunlar kaç erkeğin altına yatmışdır. Ben sana bulurum." Dedim

Berk konuşmaya başlayınca kalbimin ritmi azcık değişti.

"Bana bulmican mı?" Dedi Berk.

Nah bulurum sana sen benim yarimsin it. Ne diyom ben ya.

Ama ben sana benim gibi güzel sexsi kız varken. Niye başkasını ayarlayım ki.

"Ne bulucam sana be! Senin vardır hem" dedim dudağımı azcık ısırdım.

Berk'in dudağı hafif kıvrıldı.

"Yoo benim sevgilim. Ama taliplim çok kanka" dedi gülerek.

Kanka şu an zaman durdu. Kanka ne amk ben senle sevgili olmayı düşünüyodum. Aman neyse aşkı değildim ki ufacık bi kıpırtı işte. Kanka ha sen bilirsin Berk.

"Berk sana bişey dicem bir gün içinde tanışıyoruz ve sen bana hemen 'kanka' diyosun beni ne kadar iyi tanıyosun" dedim gözlerimi kısarak.

Bir an afalasada hemen toparlanıp gene sırıttı.

"Tanırım. Hem ağzım alışkanlık etmiş kanka. Bak yine kanka dedim." Dedi.

Bende kafamı olumlu anlamda sallayıp. Yanlarından gidecektim ki Mira geldi.

"Oooo kuzi ne işin var burda" dedi Mira eğlenerek.

Havamda olmadığım için eve gitmek istedim

"Mira ben gidiyorum kanka. Başım ağrıyo bayss." Dedim Mira kafasını olumlu anlamda sallayıp yanağımdan öptü.

Buğra ve berke bakmadan gittim.

Çıkış kapısından çıktıktan sorna derin bir nefes aldım.

Arabayla gelmemiştik bügün. Çünkü arabayı servise verdik. Mâlum Mira içine etti arabanın.

Yolda yürüyordum. En tehlikeli sokağa gelmiştim zaten.

Lanet olsun evimin yolu burdan daha kısa sürüyor.

Ama korkmuyorum. Yalan atmayım korkuyorum kızım olum ben daş değil.

Çantamdan sigarımı çıkarıp ağzıma götürdüm.

Mira ara sıra içsede benim içmeme kızıyor.

Bende evde fazla içemediğim için burda içim bari.

Sigarayı iyice ciğerlerime doldurdum.

Sorna sigarayı yere atıp ayağımla ezip hızlı adımlarla eve yürüdüm.

Eve gelmeme beş dakika filan vardı.

Bari biraz daha mı gezssem.

Hatta dur bi Tuğçen'in yanına uğrayım yada yok yok uğramayım. Tuğçe kim diye sorarsınız Tuğçe yakın arkadaşımız Mirayla çok tatlı valla Tuğçe yirim onu.

Zaten ben herkesi yiyiyorum kimse beni yemiyo.

Az kala araba eziyodu öküz.

Arabadan bir an uzaklaşırken bileğimi burktum. O yüzden de yere düştüm. Arabay baktığım da bir BMW gördüm zenginmiş çocuk.

Canım acıyo ben hala ne düşünüyom ya.

Acıdan sızlanıyordum.

Bana az kala çarpan arabadaki kişi indi. Wofff anası one lan bu erkekse Berk ne Buğra ne?

Arabadan inip yanıma geldi hemen.

"İyi misiniz" dedi sesin çok güzel bir tınlaması vardı.

"Hayır. Canım acıyor" dedim bileğimi ovarak.

"Hastaneye gidelim hadi" dedi gözlerinin içi parlıyordu.

"Yoo gerek yok eve gidince krem filan sürerim geçer." Dedim ayağa kalkmaya çalışırken düşmem bir oldu ama düşerken tutuldum.

Göz göze gelince gözümü çektim.

"Böyle eve gidebileceğini düşünüyo musun?" Dedi soru soran bakışlarla.

Haklı gidemem.

"Evini tarif et seni eve bırakayım. Hem özür olarak kabul et olur mu?" Dedi eliyle saçını arakaya ittirerek.

Bende başımı olumlu anlamda sallayıp omzundan tutundum.

Beni arabasına bindirdikten sorna evi tarif ettim.

Beş dakika da evde olduk zaten.

Beni eve kadar çıkarttı.

"Kusura bakma senide buraya kadar getirdim" dedim mahçup bir şekilde.

"Hayır hayır sorun değil. Özürü mü kabul et nilerek yapmadım canın acıdı zaten tekrardan özür dilerim." Dedi dudağı yana kıvrıldı.

"Sorun değil ufak bir kaza işte." Dedim.

Hafif sırıttıktan sorna "Görüşürüz bu arda adım Burak" dedi bidaha nerde görüşeceksek.

Hafifçe gülümseyip"Melis" diyip eve girdim. Kapıyı kapattım.

Ayağımın acısı geçmedi ama onla konuşurken hissetmemiştim.

Zaten bidaha nerde görecek beni. Belki görür

Ayağıma biraz krem sürdükten sorna yatağa girip yattım.

Arkadaşlar bu bölümü beğendiyseniz çok mutlu olurum bu arada Melis karakterini biraz basit buldukları için bende melis karakterini Tuğçe yaptım kendimi de başka bir karakter yaptım sizi seviyorum yorumlarınızı eksik etmeyin oy vermeyide unutmayın.

Multi medya karakterler.

SİKTİR  ET!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin