Kendimi evden dışarıya zor attım. Annem ve babam yine tartışıyorlardı ve ben artık bundan bıkmıştım. Onlar tartışdıkça evden kaçmak istiyordum. Ve öyle de yaptım. Aslında bugün okulun ilk günü olduğu için evden çıkacaktım ama bu süreci hızlandırdı sadece.
Koşar adımlarla okulun yolunu tuttum fakat sonradan çikolatalı süt almadığımı fark ettim. Çikolatalı sütsüz güne başlanmaz! Ah, umarım kantinde vardır.
Okula girdiğimde herkes bir yerde toplanmış bişeyi izliyodu. Oha! Okulun ilk gününden kavga eden çocuklar! Nasıl bir okul burası?!
Kavgadan uzaklaşarak kantine girdim.
"Çikolatalı süt lütfen"
"Maalesef satmıyoruz."
"Ne? Ah, olamaz. Çikolatalı süt krizine girmem umarım"
Son anda çantamda bir tane taşidigim aklıma geldi. Hemen çantamı kurcalayıp sütümü buldum ve büyük bir yudum alarak masaların birine oturdum.
Kısa süre geçmeden omzumda bir el hissettim
"Hey! Burası bizim masamız. Kendine başka bi yer bul güzelim"
"Ne diyon lan sen? Tapulu malın mi burası? Kaldırabiliyorsan kaldır bakalım tatlım"
"Vaay, hatun yakıyo!"
"Lan bas git yemin ediyorum gebertirim seni"
"Kızım hem gelip bizim masamıza oturuyorsun. Hem de bizi tehdit ediyorsun. Ne ceza versek sana?"
"Yandaşlarini da al siktir burdan!"
Galiba büyük bir belaya bulaştım. Oğlanlardan birisi elini saçıma dolayıp sürükleyerek kaldırdı beni. Avazim çıktığı kadar bağırdım.
"Lan gerizekalı! Bırak lan saçımı! Çok kötü olucak bırak saçımı!"
Kurtulabilmem için büyük bir mucize olması lazımdı. Ah, oldu galiba. Bir oğlan yanimiza doğru geliyor. Umarım o da bunlar gibi piç değildir.
"Bırakın lan kızın saçını"
"Ooo Cenk. Hayrola koçum?"
"Siktir! Bırak lan kızın saçını yemin ediyorum silerim seni hayattan"
Çocuk saçımı bıraktı.
"Tamam lan tamam. İki eğlenelim dedik."
"Sikerim lan eğlenmeni"
"Okulun ilk günü travmasindasin yine. Eh biz de yarın eğleniriz"
"Lan bas git. Dalicam şimdi"
İsminin Cenk olduğunu öğrendiğim oğlan gözlerinden ateş saçıyordu. Diğerleri de sanki Cenk in öfkeli haline denk gelmemek için koşarcasına uzaklaştılar. Cenk de arkasını dönüp gitmeye yelteniyordu ki kolundan tutup durdurdum
"Şeey. Yardımın için saol."
Gözlerini ellerimle sıkıca kavradigim kollarına indirince kolunu bıraktım.
"Önemli değil. Kendine dikkat et. Hep ben yardım edemem"
"Iı şey ben bu okulda yeniyim de. Kimseyi tanımıyorum. Biraz yardim eder misin?"
"Baş belası bir kızla bir haftanı geçirir misin demeye mi çalışıyorsun?"
"Sanırım"
"Baş belası olduğunu kabul ediyorsun yani"
"Evet. Annem ve babam da hep öyle der ama ben Siyah ı tercih ederim"
"Pekala baş belası Siyah. Yeni bol tehlikeli okuluna hoş geldin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUM SİYAH
Teen FictionO, karanlığından vazgeçmiş O'nun için masumluğa sığınmış bir Nefes...