BENJAMİN

2. bölüm

Tekrar gevrek kasesini masadan çekip alarak bahçeye çıktı. Elindeki bifteyi cukiye verdi ve sabah kahvaltilarini yapmaya basladilar. Sakin ve yorgun bir şekilde kaşıkla kasedeki gevrekleri süt ile birlestiriyordu. Sonunda bir kaşık sütlü gevrek alarak ağzına goturdu ve büyük bir zevkle,ayrıca midesinin ona verdiği açlık uyarisinida göz önünde bulundurarak midesine gonderdi. Nihayet kahvaltilari bitti ve çalışma odasına doğru yürüdü. Arkasında bıraktığı gevrek kasesini hiç umursamayip mutfağa bile götürmeye usenmisti. Odanın önüne gelerek kapiyi sanki hickimseyi rahatsız etmemek istiyor gibi sessizce araladi. Kafasını kapıdan içeri sokan benjamin masanın üstünde onu bekleyen yazı kağıtlarına bakıyordu. Adımlarını geniş bir şekilde atıp çalışma masasının yanındaki koltuğa oturdu. Ona bu darbeyi veren karısını gerçekten öldürmek istiyor gibi duruyordu. Artık eline ne bir kalem alıp bir iki kelam birşey yazıyor nede o mesur adı altında cümlelere can veriyordu. Sanki bunlardan kurtulmanin tek yolunun tekrar uyanilmiyacak bir uyku olduguna kanagat germisti. Biran bu düşüncenin saçma bir fikir olduğunu ayrıca karısının yüzünden böyle birşey yapmasida bekte mantıklı degildi. Neyseki kendi kendini arada motive eden bu cümleleri onu böyle durumlardan ve kendini öldürme psikolejisinden vazgeciriyordu. Etrafini gözleriyle yavaşça süzen benjamin bir yandanda eski hayatını özlemiş gibiydi. Ama karısını asla. Sanki kapı çalınıyor gibiydi benjam'in bir an öylesine bir ses olduğunu düşündü ve tepki bile vermedi. Fakat tekrar aynı kapı tiklatma sesini duyunca gerçektende kapının çaldığını ve çok garip bir şekilde bu evin eski karisindan başka kimsenin bilmediği eğer şimdi kapıdaki karısı ise onu öldürme planları sanki ise yariyacak gibiydi."nasıl olsa onu bu ıssız yerde kim duyacakti ki gibi düşüncelere kapıldı". Eline mutfaktaki cekmeceden aldığı satırla birlikte kapıya doğru yonlendi. Fakat kapıdaki deliğin gösterdiği manzara eski karısına ait degildi. Onun en yakın arkadaşı jack kapıda öylece benjamin'in gelmesini bekliyor ve onu uzun zamandır görmek istiyor gibiydi. Elindeki satırı tekrar mutfaktaki cekmeceye bırakarak tezgahin üstündeki bir bardak suyu eline azar azar döktu yüzünü yikadi,saçlarına azda olsa şekil verdi.