O gün yine ne hissettiğini bilmediği bir ruh halindeydi.Zaten tüm hayatı boyunca nerde ne hissedeceğini bilmeyen,cekingen bir kız olarak yaşamıştı.
Hic bir zaman gerçekten ne hissettiğini bilmeyen,nerede nasıl davranilacagini bilmeyen ufak bir kız...tuhaf olan hayattan hiç beklentisi olmayan bir kızın hiç kendisine bile iyiliği dokunmayan bi adama duyduğu hayranlık.O hayranlık o adama duyduğu hayranlık miydi yoksa onun sevilmeye ihtiyacı olduğunu düşündüğü iyilik duygusu mu?
Sorsalar iyi,halinden hoşnut sevecen tatlı bir kız.oyle değildi işte, mutlu değildi, çünkü her gülen mutlu değildi aslında. Her şey yolunda değildi göründüğü kadar.Cunku hiç bir şey de göründüğü gibi değildi.kimse gerçek yüzünü gostermiyor,kimse onu gerçekten sevdiği için sevmiyordu aslında.Ama o adamı karşılıksız,nedensiz o adamı seviyordu. çünkü sevmenin, gerçekten sevmenin karşılığı olmazdı ki; sevmek karşılıklı olsaydı eğer sevmek olmazdı bir bakıma.Yureginde taşıdığı o adam, hayalleri, onu hiç sevmeyisi bile onu mutlu ediyordu adeta.varligi bile yeterdi ama ara sıra ozlerdi işte, çok ozlerdi.O kadar özlerdi ki bazen dayanılması güç bu acıya sabretmek fazla ağır gelirdi.Sabretmek; dokuz harf uç hece söylemesi kolay bi sözcüktu işte ne kadar zor olabilirdi ki diyorsunuzdur içinizden.Ama öyle değildi her gece yüreğine düşen yalnızlığın, sevilmemenin acısı buna rağmen onu hala seviyor olmanın bitkinliğiyle daima hayat yaşanılmaz bir hale dönüyordu.Cunku sabretmek bazen yetmiyor insan birinin varlığı sevdiğinin varlığı olsun istiyordu.umursamayan gözlerden,umursamayan yüzlerden bunalmıştı artık.hayatinda yeni bi şeyler olsun ve artık onu hayata döndürecek kişiye inanmak için çabalıyordu,peki o doğru kişi gelecek miydi,gelse de doğru kişi miydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Yolu
ChickLitküçük adımlarla gidilen bu tehlikeli oyunda kaybeden gerçekten kaybetmiş mi olacak..