Medya : Okyanus ve kıyafeti
İyi okumalar
Belkide bu kitabın her hangi bir sayfasında.. Her hangi bir cümlesinde senden bir parça saklıdır ha?)
Sabah odama dolan Güneşin ilk ışıklarıyla açmıştım gözlerimi. Saate baktığımda 7 ye geliyordu. Yatakta doğrulup gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdım ve ayağa kalktım.
Banyoma doğru ilerleyip içeri girdim ve rutin işlerimi hall ederek odama döndüm. Dolaptan siyah dizimin bir karış üzerinde biten eteğimi ve beyaz gömleğimi alıp giydim. Gömleğin üzerine siyah kazağımı geçirip makyaj masama ilerledim.
Siyah ince bir eyeliner ve renksiz bir nemlendirici sürdüm. Saçlarımı tarayıp salık bıraktım ve siyah botlarımı ayağıma geçirdim.
Aynada son kez kendimi süzerek siyah çantamı alıp salona indim. Askılıkta duran siyah montumu Üzerime geçirip telefonumu ve kulaklığımı alarak çıktım evden. Cem Adrianın huzur dolu sesi kulaklarımı doldururken yüzümde hafif bir gülümseme oluşmuştu.
Okul bahçesine girdiğimde bir çok yüz bana çevrilmişti ve arsızca süzmeye başlamıştı. Üzerimde olan bakışlar fazlasıyla midemi bulandırıyor ve bende kusma isteği uyandırıyordu. Onları takmamaya çalışarak okul binasına girdim. Yine aynı şekilde kolidorda duran bir kaç kişinin bakışları bana çevrilmişti.
Nöbetçi öğrencinin yanına ilerleyerek
"Merhaba müdürün odası nerede acaba" dedim tebessüm ederek. Karşımdaki küçük kızda gülümseyerek.
"Kolidorun sonundaki soldan ikinci kapı" dedi. Teşekkür ederek müdürün odasına ilerledim. Müdür yazılan kapıyı iki kez tıklatıp 'gir' komutuyla birlikte içeriye girmiştim. Karşımda 50 li yaşlarda kel göbekli bir adam vardı.
"Merhaba efendim ben Okyanus Arslan. Yeni öğrenci.. Sınıfımı öğrenecektim" dedim müdüre bakarak
"Okulumuza hoş geldin Okyanuscum. Sınıfın 11/L. Üçüncü kat sağ kolidor ilk kapı" dedi. Gülümseyerek odadan çıkıp merdivenlere ilerledim. Merdivenleri çıkıp 11 ci sınıfların katına geldim ve 11/L yazılan kapıya doğru ilerledim. Önce nefesimi düzene sokup daha sonra kapıyı tıklattım. İçeriden gelen 'gir' komutuyla birlikte içeriye geçtim. Gördüğüm manzara kaşlarımın çatılmasına neden olmuştu. Karşımda eteği kıçını zorla kapatan, yüzüne badana yapmış, kırmızı ruju sürerek kendini 'seksi' sanan bir kadın vardı.
"Kendini tanıt" dedi beni gözleri kısık bir şekilde süzerken.
"Okyanus Arslan" dedim kısaca.
"Boş bir yere geçe bilirsin" dedi kaşlarını çatarak. Arka sırada oturan sarışın tatlı bir kızın yanına geçtim.
"Merhaba ben Melisa" dedi gülümseyerek. Bende aynı şekilde gülümseyip.
"Okyanus" dedim.
"İsmin çok güzelmiş" dedi gözlerini büyüterek
"Teşekkür ederim" dedim gülerek ve bakışlarımı kendini 'seksi' sanan öğretmene çevirdim. Sürtük hareketleri yayvan konuşması ve komik sandığı hayattan soğutan şakaları eşliğinde ders bitmiş, zil çalmıştı. Derin bir nefes alarak arkama yaslandım.
"Çok şükür" dedim oflayarak. Melisa benim bu halime gülerek
"Hadi kantine inelim seni ağabeyimle tanıştırıcam" dedi. Başımı olumlu anlamda sallayıp ayağa kalktım ve Melisanın peşine takıldım. Birlikte kantine girdiğimizde neredeyse tüm bakışlar üzerimize kitlenmişti. Yine kusma isteği sarmıştı tüm vücudumu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Aşkı
Teen FictionSiyahın en koyu tonunda olan gözlere dikti solgun mavi gözlerini kadın.. Korkmuyordu ondan farklıydı işte içindeki duygular...