Hala kütüphanesinde okumuş olmasına rağmen tutan, eklemiş bir köşede okuyacağı zamanı bekleyen herkese buradan öncelikle selam olsun.
Ben artık ciddi anlamda buraya duyuru eklemeye utanıyorum. Bu hikayeyi buraya eklememin üzerinden bir seneyi aşkın bir zaman geçti. Birinci senesinde bölüm eklemek istedim, yapamadım. Bulut'un ağzından birinci bölümden parti gününü yazmak istedim, yazamadım. O günü bir de Bulut bakış açısıyla okumanızı istiyordum, çünkü hem bir ipucu olacak hem de Güzay'a yapacağı bir şeyin neyle bağlantılı olduğunu, fikrin nasıl geliştiğini daha rahat anlayacaktınız. Güzay'ın doğum günü 2 kasımdı, yazmak istedim yazamadım. İtiraf etmem gerekirse o iki özel günde bile onları düşünmekten çok ama çok uzaktım. Başladığım bir işi yarım bırakmayacağım, ama böyle kopuk bir şekilde aklınızda hiç yer etmeden çoğu şeyi anımsamaya zorlamak zorunda bırakarak hem onlara hem size haksızlık etmiyor muyum?
Geçen haftalarda (hala henüz bitiremediğim) çok ama çok sevdiğim serinin son kitabının teşekkür notunu okurken o cümlelerde bir şey buldum. Bana ilham olan şeyleri paylaşmayı sevdiğim için son kısmını buraya bırakıyorum belki sizin için de bir ışık, bir kıvılcım tanesi olur.
"Bir zamanlar bu kitabı yazmamın imkansız olduğunu düşünüyordum. Devasa, büsbütün ve dayanılmaz ölçüde yüksek bir gökdelendi. Ufuk çizgisinden benimle alay ediyordu. Oysa böyle binalara baktığımızda bir gecede oldukları yerde bitiverdiklerini mi sanıyoruz? Hayır. Onlara eşlik eden trafik sıkışıklıklarını hepimiz biliyoruz. Kirişlerden ve demirden oluşan iskeleti. İnşaat işçilerinin ve vinçlerin gürültüsünü...
Büyük olan her şey bir dizi küçük ve çirkin andan oluşur. Saatler süren içsel şüpheler ve günler süren angaryalarla değerlenir. Sizin ve benim hayranlık duyduğumuz eserlerin hepsi, başarısızlıklardan oluşan bir temelin üzerinde oturuyor.
Dolayısıyla projeniz, mücadeleniz, hayaliniz her neyse, uğrunda çabalamaya devam edin çünkü dünyanın sizin gökdeleninize ihtiyacı var.
Per aspera, ad astra!*"
-Pierce Brown*Latince, zorluklardan geçerek yıldızlara ulaşmak manasına gelir.
İlk tanıtım dışındaki bölümlerin hepsini kaldırdım. Çünkü ben bir sonraki bölümü yüklediğimde birçoğunuz, birçok şeyi unutmuş olacak biliyorum. Baştan okumak istemezseniz de anlarım. O zaman geldiğinde kısa özet geçebilir misin neydi derseniz de anlatırım. Günün birinde birinci bölüm bildirimini yeniden aldığınızda bilin ki bu kurgunun bütün bölümleri yazılmış hazır halde olacak ve öyle yayımlayacağım.
Sadece bu kurguyu ne zaman tamamlayacağımı bilmiyorum.
Son olarak, huzurla kalın
sevilmektesiniz.Ask.fm/gizlievren
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Kadrajı|Askıda
Teen FictionTünelin sonundaki ışığı görene kadar nasıl bir karanlığın içinde hapsolmuş olduğunuzu anlamazsınız. Umut, içinizdeki güçsüzlüğü doğurur. Işık en büyük zaafınız olur. Tünelin içi mayın dolu ve bataklıklar varken, ışığa ulaşmak mümkün müdür? Peki y...