Jack enstitünün paslanmış merdivenlerinden inerken aniden bir ses duydu. Durdu ve dinledi. Sesin boş odadan geldiğine neredeyse emindi. Stelini çıkartıp kendine bir sessizlik mührü çizdi ve boş odaya doğru yürümeye başladı. Bu kadar önlem alması saçmaydı. Buraya gölge avcıları dışında kimse giremezdi. Ama Jack yaşadıklarının sonucunda her zaman temkinli olmayı öğrenmişti. Adımlarını sıklaştırarak odaya girdi. Karşısında gördüğü sarışın mavi gözlü kızı görünce bir kaç saniye duraksadı. Aklından geçen iki cümle vardı. Jace'e çok fazla benziyor. Ürkütücü derecede çok.