'Çek ellerini yakamdan!'
İzbe sokakta duyulan tek sesti bu çığlık.
Çocuk kızın burnunun dibine kadar girdi önce. Nefesindeki sigara kokusu tekrar kendinden geçirdi kızı.
'Bak bana.' diye fısıldadı. 'Aç gözlerini.'
Kız gözlerini kapattığının farkında bile değildi oysa.
Ürkerek açtı gözlerini.
Önce çocuğun dudakları çarptı gözüne, ardından kaldırdı yüzünü.
Dikti gözlerini gözlerine.
'Ne istiyorsun?' derken sesi titremediği için tebrik etti kendini.
'Kalbini istiyorum Ece'm. Bana ait olanı. Kraliçemi almaya geldim.'
Nefesler karıştı birbirine. Tenler birbirini buldu. Doyasıya öptü Ece'yi çocuk.
Ayrıldıklarında Ece şaşkındı. Çocuksa Ece'nin en sevdiği gülümsemeyle bakıyordu gözlerinin içine.
'Benim misin? O siktiğimin çocuklarıyla değil benimle misin?'
Kızı çekti belinden yasladı kendine. Arsızlığı baş göstermişti yine.
'Asla başkasının olamadım ki. Hep senindim. Yine öyle kalacağım. Asıl soru şu. Sen sadece benim olabilecek misin?'
Merhabalar. Sanırım hikaye yazmaktan daha zor benim için açılış konuşmasını yapmak.
Kendimi tanıtmama gerek yok. Hepinizle tanışıyoruz aslında. Ben sınıfta arka sırada oturan, dünyayı kitapların arkasından izleyen, canınız sıkıldığında ziyaret edeceğiniz ilk insanım. Sizin yanınızdayım anlayacağınız. :)
Umarım bu başlangıçta siz de benim yanımda olursunuz.
Ar’sız hep yazmak istediğim, içimdeki kötü kızın nasıl biri olduğunu anlatmak istediğim bir hikayeydi benim için. Başlangıcı yaptım. Dileğim, okuduklarında kendinden bir parça bulanların, içindeki kötü kızı arayanların, eğlenmek isteyenlerin beni bu yolculukta yalnız bırakmaması. Birlikte gülelim, birlikte eğlenelim. ‘Benimle misin?’