Bugün dışarıdan bakılınca oldukça sıradan bir gündü ama içimde yaşayan dünyada fırtınalar kopuyordu. Bir an içime sinen karanlığı hissettim. Biraz da okuduğum kitapta ki karakterlerden güç alıyordum sanırım. Delice ve korkunç gibi ama şeytanla sırt sırta durduğumu hissettim ve telefonuma küçük bir not düştüm; "Bugün tekrar ve kesin olarak vazgeçtim saf ve masum şeylerden.. Sevmekten, merhamet etmekten, beklemekten, affetmekten... Kötülüğün ve onun getirdiği karanlığın bedenime usulca girip benimle bütünleşmesini derinliklerimde hissettim ve şeytana sırt verdim. Şimdi pusuya yatmış bekliyorum avlarımı.. Gözlerimin yeşiline sinmiş karanlık boşlukla bakıyorum etrafa.. Canımı yakan, bana zarar vermek isteyen her düşmanımı kısaca ava gelen avcılarımı avlamak için büyük bir heyecanla bekliyorum."
Bu notu yazarken içimi kaplayan karanlık öylesine derindi ki bana büyük bir keyif ve huzur veriyordu, ilginç olarak. O karanlığı şuan o kadar (yoğun olmasa da) hissediyorum içimde...
Şuan gece oldu telefonumun ışığıyla aydınlanıyor bu sayfa. Geride yoğun bir karanlık var. İçinde sakladığı beni izleyen milyon tane gözü iliklerime kadar hissediyorum. Bakıyorum ama göremiyorum onları. Sanırım ruhum, etrafımda ki ruhları gördü, tanıdı. Bedenen bir görüntü oluşmadığı için onları göremiyorumdur, kimbilir. Bilemiyorum.
Herşeyi boşverdiğim gibi bir yandan da dibine dek düşünüyorum. Aklım bana hatırlatıp göstermediklerini, ruhuma ve bedenime verdiği acıyla (yoğun acıyla ve hasarla) ortaya seriyor. Hoş hatırlasam da acım azalmıyor ya.
Daha hissettiğim onca yoğun ve karmaşık hisler var ama şimdilik bu kadar yeter sanırım yazdığım. Yalnızlığımı müzikle doldurmam gerek, görüşürüz.
Çalan parça: TNK-Yine yazı bekleriz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
His Defteri
Non-FictionBir Borderline'ın iç dünyası.. Genç kadın acıyı da mutluluğu huzuru da doruklarına kadar hissetti. Hissetti ve yazmaya başladı. Şeytanla kardeşde oldu. Melekle düşmanda. -Derin bir yolculuğa çıkmaya hazır olun. Kahveniz de hazırsa tamamdır. Başlaya...