little big | yoonmin

elf

Dış kapının tekmelenmesi ile Jimin yattığı yerde sıçradı. Telefonunu zor bela bulup saati kontrol etti, 02.38... Bu saatte kim gelmiş olabilirdi ki?

Karanlıkta dengesini sağladıktan sonra kapıya doğru ilerledi. Kim olduğunu sormadan direk kapıyı açtı. Karşısında görmeyi tahmin edebileceği en son kişi duruyordu.

Yoongi, elinde dört adet pizza kutusuyla kapının önünde dikiliyordu.

"Ee beni içeri davet etmeyecek misin?" diye sordu Yoongi bunaldığını belli eden bir ses tonuyla.

"H-hyung?" 

Jimin her ne kadar şaşkınlığını gizlemeye çalışsa da pek başarılı olamadı. Üzerinde sadece eşofmanı olduğunu fark ettiğinde ise vücudunu hemen kapının arkasına sakladı. Yoongi kıkırdayarak içeriye adımladı.

"Saklanmana gerek yok çoktan gördüm."

Jimin istemeden olsa da kızardı. Hızla kapıyı kapattı ve Yoongi'nin arkasından oturma odasına ilerledi. Ellini ensesine götürdü ve ovuşturdu.

"Biraz dağınık kusura bakma."

"Sorun değil."

Yoongi pizza kutularını teker teker açtı. Pizza kokusu bütün odayı doldurduğunda Jimin'inin karnı gürültülü bir şekilde guruldadı. Ne zaman bu kadar acıkmıştı?

"Birincisi, üstüne bir şey giyer misin? Yoksa sonu ikimiz içinde iyi olmayacak. İkincisi.. bu pizzaları tek başıma bitiremem." dedi Yoongi.

Jimin hemen tişörtü için etrafa bakındı. Aradığı şeyi bulduğunda hemen üzerine geçirdi. Bir kez daha kızarmasına engel olamadı.

"Gelsene hadi."

Yoongi küçük olanın koluna yapıştığı gibi ufak, ama aslında hiç ufak olmayan, bedeni yanına çekti. Bir dilim pizzayı da eline tutuşturduktan sonra kendi dilimini yemeye devam etti.

"Bana kızgın olduğunu sanmıştım." dedi Jimin pizzasından bir lokma alırken.

"Evet sinirliydim, ama daha sonra canım pizza çekti." dedi Yoongi ve o nadir gülümsemesini Jimin'e bahşetti.

Jimin de aynı şekilde gülerek "Demek seni sinirlendirirsem tek yapmam gereken bir pizza ile kapında dikilmek." dedi. Yoongi elindeki dilimi bırakıp ellerini silkeledi. Jimin'e döndü, yüz ifadesi ciddiydi bu sefer.

"Her zaman pizzanın çözüm olabileceğini düşünüyorum." dedi gözlerini Jimin'in dudaklarında gezdirirken.

Yoongi'nin, dudaklarına baktığını fark ettiğinde istemeden olsa da alt dudağını dişledi. Bir kaç saniye sonra bunu yaptığına pişman oldu.

Yoongi sertçe Jimin'in dudaklarına yapıştı. Geçen sefer ki gibi değildi öpüşmeleri. Yoongi büyük bir açlıkla Jimin'in dudaklarını sömürüyor bir yandan ise ellerini vücudunda gezdiriyordu. Küçük olanın nefessiz kaldığını fark eden Yoongi, dudaklarını sesli bir şekilde ayırdı ve alınını Jimin'inkine yasladı. Birbirine karışan nefesleri Jimin'in kendisinden geçmesine yeterli oluyordu.

"Jimin.." dedi Yoongi zorlukla.

"Bir insanin ilk defa tanıştığı birine bu derece yoğun duygular beslemesi normal mi?"

"İyi de hyung biz ilk defa tanışmıyoruz ki?"