Nefret ve Aşk

46 1 0
                                    

ŞU DÜZENLİ HİKAYE İŞİNE ALIŞAMADIM BEN SANIRIM BİR TÜRLÜ DÜZEN TUTTURAMIYORUM EN İYİSİ HATIRLATICI FALAN YAPMAK OLACAK SANIRIM :( İYİ OKUMALAR SİZİ SEVİYORUM

Yarım saattir elimde çevirdiğim telefonun kilidini açıp bir hışımla numarasını tuşladım. Hat düşünce dudağımın kenarını ısırdım. Onu nerede bulacağımı biliyordum.

Tehlikeli olsa da bunu yapacak onun ya da onun gibi piçlerin bulunduğu çete bölgelerine gidecektim. Orası için fazla şirin olsam da.

Dolabı açtım ve birazcık da olsa sert olabilecek bir kıyafet aradım. İşe siyah dar bir pantolonla başlayabilirdim. Sonraa üstümee... Siyah baskılı beyaz tişörtüm. Saçlarımı salarsam bu iş tamamdır.

Tişörtümün bir kısmını içeri sokarak salaş bir görüntü verdiğimde yüzüm yavaş yavaş gülmeye başlamıştı. Saçımın iki kenarını birer tel tokayla tutturduktan sonra ayna başına geçip kırmızı bir ruj sürdüm. Bu ben olabilir miydim?

"Ben çıkıyoruum" diye bağırdığımda artık ailemle kalmadığımı farkedip bu yaptığımdan dolayı utanmıştım.

Şu aptal aile alışkanlıklarını artık atmalıydım. Hem de hemen.

Sakin ol Dilan. Sakin ol.

Sonunda gelmiştim. Garajın tam önündeydim.

Söylentilere göre meriç çok sık buraya gelir ve içerideki bir koltukta sigarasını içermiş. Sadece söylenti ama bakmaktan zarar gelmez sanırım.

"Burada ne işin var?!"

Arkamdan gelen sesin ona ait olduğuna en az adım gibi emindim ama yapamıyordum. Lanet suratına bakmaya cesaret edemiyordum. Çünkü geçen sene yaşananların üzerine burda bir kez daha dövülmek istemiyordum.

"Meriç. Onunla görüşmeliyim."

Güldü. Ne yani ben böylesine titrerken o gülüyor muydu. Hadi ama!

"Kendinden çok emin şirin kızımız Dilan da mı diğer tüm kızlar gibi Meriçe bağlanmış? Ahahah senden nefret eden birini sevmek farklı bir duygu olmalı."

Sözleri kurşun gibi beynime işlerken derin bir nefes aldım. "Senden nefret eden,nefret,nefret.."

Aptal seni üzmek istediğini bile bile söylediklerini önemsiyorsun. Dakikalardır cesaret edemediğimi yapıp arkamı döndüm.

İşte kozları oynama vakti.

"Aslında baksana bi anlaşma yapabiliriz. Bana dokunma meriçi çağır ve bizim çetedeki bir kızdan hoşlandığını gayet belli eden ses kaydını çete kurucusuna dinletmiyim. Ah bilirsin böyle şeyleri pek sevmez. Düşmanla dost olmak"

Yüzündeki piç gülümseme yavaşça silinirken zaferin verdiği hisleri tüm hücrelerimde hissediyordum. Bu sefer roller değişmiş o bana bakamamıştı.

"Burada bekle." Dediğinde kıkırdadım.

Belki de o kadar masum değildim? Kim bilir.

"Gel buraya seni salak"

evet sonunda gelmişti bay ukala.

"Neden gittin?" Dediğimde güldü. Bu çetede alışkanlık falan mıydı herşeye gülmek?

"Komik bir şey söylediğimi sanmıyorum" dediğimde gözlerime baktı. "Bir şeyler yaşamış olmamış sana hesap vereceğim anlamına gelmez küçük hanım çok ileri gitme" dediğinde ağzım açık ona bakıyordum.

"Demek öyle. Tam bir pisliksin meriç tam da başta düşündüğüm gibi, sanmıştım ki o aptal ukala meriçin içinde mükemmel biri var. Ama o sadece 1 gecelikmiş. Tekrar söylemeliyim ki senden nefret ediyorum."

UKALA! TAM BİR UKALA!

Tam arkamı dönmüştüm ki tutup kendine çevirdi. Dudaklarımdaki baskıya karşı çıkmayarak devam ettiriyordum ve fısıldadıklarını duyuyordum. "Hayır etmiyorsun hatta aksine çok bağlısın" bunları duyar duymaz dudağını ısırdım.

Ah gerizekalı bundan rahatsız olacağını düşündün mü cidden?

Alt dudağımı tamamen hapsetmiş ve ıslak diliyle üzerinde darbeler yapıyordu. İşte tam burada duygusal olmak yerine sert olup kendimi ele vermemem gerekirdi.

İŞ

İŞTEN

GEÇTİ

SENİ

APTAL!

mantıklı yanım benimle konuşurken meriçin dudaklarımdan ayrılışını izledim.

Gülümsedi ve bana baktı

"Nefret etmediğine eminim.

Şimdi gidebilirsin."

Elimi kaldırdığım gibi tokadı yüzüne geçirdim.

"KIZLARIN DUYGULARIYLA OYNAMAKTAN VAZGEÇTİĞİNDE ÇOK GEÇ OLACAK PİÇ!"

Arkamı döndüğümde meriç hala yerinde duruyordu.

Sert adımlarla geri dönerken ne bir ses vardı ne de bir soluk. Sadece pişmanlıklarım, ben ve ukalanın teki... Aşık olduğum ukala..

Good Or Bad?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin