1.Bölüm

101 2 3
                                    

Yine güneşin yüzüme çarpmasından nefret ederek uyandım.
Bugün pazar biraz daha yatsam sorun olmaz galiba gerinerek güneşe arkami döndüm derken başımın belası böğürdü.
"Ablaaaa hadiii acıktım hazırlasana kahvaltıyı dışarı çıkıcam"
Gereksiz kardeşimi aldırmadan uyumaya devam ettim.
Odamın kapısı gürültüyle açıldı.
"Kızım hadisene dışarı çıkıcam diyorum" dedi
"Uffff Orhan ya bi gitmedim başımdan git bugünlük de dışarda ye "  dedim sinirle
"Abla ya biliyosun yalnız yemeyi sevmiyorum birlikte yiyelim dışarda" dedi.
"Aslında iyi fikir iki dakka bekle de hazırlanıp geleyim" hic kahvaltı hazırlayacak halde değildim.
Tamamdır diyerek çıktı kardeşim odadan
Aaa bu arada bu gereksizle uğraşırken kendimi tanıtmayı unuttum
Ben arya 23 yaşındayım bir yıllık sınıf öğretmeniyim  şu an mardinde görev yapıyorum aslen bursaliyim mesleğime aşık kadınım babam şirketin başına geçmem için çok uğraştı ama başaramadı :)
Az önceki gereksiz de kardeşim Orhan bakmayın gereksiz dediğime çok severim keratayı.
Orhan 20 yaşında İstanbul Bilkent de  işletme okuyor o babamın yolundan gidiyor hedefinde şirketin başına geçmek var.  çok tuhaf  ama bir aydır benim yanımda normalde kendisi çabuk sıkılan birisidir ama hâlâ yanımda kalıyor. Benim için çok şüpheli bir durum zaten çıkar yakında kokusu .
Neyse bizim gereksiz bir daha böğürmeden  ben hazırlanayım
Önce banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım.  Sonra beyaz ahşap dolabımın önüne geçtim beyaz üzerinde pembe cicekleri olan  dizlerimin bir karış üstünde biten  elbisemi giydim hava çok sıcak olduğu için makyaj yapma gereği duymadan çantamı alıp odadan çıktım salona geçtiğimde bizim ki sırıtarak biriyle mesajlasiyordu. " Hayırdır Orhan bey bu ağzınızı kulaklarınıza getirende kim " diye sordum.
Orhan sesimi duyunca bi anda panik oldu "hiç abla öylesine biri" dedi gergin biçimde sonra hızla ayakkabılığa yöneldi.
Var bi gariplik bu çocukta ama sonu hayırlı olur inşallah
Beyaz babetlerimi giyerken sordum "benim bilmediğim birşey yok demi Orhan"
"Ufff abla abartma tabi ki bilmediğin bisey yok" dedi. Huzursuz bir biçimde hem biraz daha beklersek açlıktan bayilcam biyerlere" dedi
Bu meseleyi sonraya bırakmak en doğrusu çünkü benim karnimda da ziller çalmaya başladı ama kardeşime gözlerimi devirmeyi unutmadan evden çıktım.


Restorana gidene kadar orhanla didistik hem birşey diyecem sen niye halâ istanbula yada bursaya gitmedin" diye sordum.
Orhanda yüzünde alaycı bir gülümsemeyle cevap verdi "ne oldu arya hanım benden sıkıldınız mı benden " diye sordu.
Bende Gayet rahat bir tavırla "evet "dedim ve onun gibi alayla gülümsedim.
Bu sırada restoranta gelmiştik.
Burası mardinin en gözde restoranlarında birisi bu restorantı gerçekten çok seviyorum sanki burda beni rahatlatan beni içine çeken  birşeyler var.

Restoran her zaman ki gibi takım elbiseli insanlarla doluydu.
Bi biz mekanda sırıtıyorduk.
Yerimize geçerken bir çift mavi gözle göz göze geldim. Hemen huzursuz biçim de gözlerimi kaçırdım.
Hava çok sıcak olduğu için klimanin yakınlarına oturduk.
Ama Mavi gözler hâlâ üzerimdeydi.


NEFRET mı AŞK mıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin