''Benimle bir gece geçir. Sana nerede olduklarını söyleyeceğim.''
''B-Bu ne demek?''
Geriye doğru çekildiğimde oturuşunu düzeltip sırtını dikleştirdi.
''Ne duyduysan o.''
Gerçekten anlayamıyordum. Onunla bir gece geçirmemi kastederek gerçekten bir gece geçirmemi mi istiyordu yoksa-
''Jimin! Gelenler var, gitsen iyi olur.''
''Bunu nereden-''
''Ayak seslerini duyabiliyorum.''
O gülerken ben de yerimden kalktım.
''Söylediğimi düşün, Jimin-ah.''
Cevap vermeden odadan çıktım ve birkaç adım atmıştım ki sert bir şeye çarparak sendeledim.
''J-Jungkook!''
''Burada ne arıyorsun? Hem de bu saatte?''
Yoongi'yi görmeye geldim ve bana nasıl algılamam gerektiğini bilmediğim bir teklifte bulundu diyecek halim yoktu.
''Şey-''
''Gidelim.'' dedi kolumdan tutup ters yöne doğru yürümeye başladığında.
''Nereye gidiyoruz?''
''Odana tabiki. Görevliler Yoongi'yi kontrole geliyorlar, seni görmeleri hoş olmaz.''
Bu saatte kontrol mü yapılıyordu? Gerçek bir kontrol müydü?
''Burada olduğumu nereden-''
''Yoongi söyledi. Hadi!''
Adımlarını hızlandırınca ona yetişmek için koşmak zorunda kalmıştım. Birkaç odaya girip çıktıktan sonra ana girişte buldum kendimi.
''Asansör.''
Asansöre bindiğimizde soluk soluğa kalmıştım. Yoongi Jungkook'a nasıl söylemişti ki? Telepat olsaydı bunu çoktan öğrenmiş olmaz mıydılar?
''Yoongi'nin teklifini kabul edecek misin?''
Ah, bunu da biliyordu.
Belki de telepati yapabilen kişi Jungkook'tu.
''Bunları nasıl bilebiliyorsun?''
''Jimin!''
''Jungkook?''
''Jimin!''
''Jung-''
''Ah, pekala.'' dedi ellerini pes eder gibi kaldırırken.
''Bunu daha sonra kendin öğreneceksin, tamam mı? Şu an öğrenmen ikimiz için de tehlikeli.''
''Tamam öyleyse.''
Odamın olduğu kata geldiğinde asansör durdu.
''İyi geceler, Jimin.''
''Sen gelmiyor musun?''
''Beni gecenin bir saatinde odana mı davet ediyorsun?'' dedi gülerken.
