Yoğun bir iş günüydü. Boğazımı sıkan kravatı gevşetip arkama yaslandım, bir kaç dakika önce güzel bir kafeye gelmiştim. Üzerimde gezinen bakışlar her ne kadar gururumu okşasa da yüzüme bile bakmadan diğer müşteriler ile ilgilenen benden biraz kısa olan bedenin zerre umrunda değildim. Bu durum onu tanımasam bile nedense sinirlerimi bozmuştu. Tuhaf hissediyordum. Dikkatini çekmek için elimi kaldırıp gel anlamında salladım, fark edip ifadesiz bir suratla yanıma geldi ve konuşmak için o küçük dudaklarını araladı.
"Ne sipariş ederdiniz? Yeni kampanyamız olan, iki kahve al bir öde için sipariş verebilirsiniz."
Robot gibi her şeyi ezbere söylediğinde boynunda duran küçük morluklar odak noktam olmuştu. Düğmelerini boğazına kadar iliklemiş olması ise bu sıcak hava da neden yapmış olduğunu anlamlı kılmıştı. Sorsam bile beni ilgilendirmezdi ayrıca neden merak ediyordum ki? Boğazımı temizleyip bakışlarımı dikkatle üzerinde gezdirmeye devam ettim. Güzel dudaklarının hemen yanında duran gamzeleri tuhaf bir şekilde hoşuma gitmişti. Ufak olsa bile şirin yüzünde uyum halinde duruyorlardı, onu fazla incelemiş olduğumu rahatsız bir tavırla gözlerime baktığında fark etmiştim. Beni insanları dikizleyen bir sapık sanmasını tabii ki de istemezdim. Hafifçe öksürüp dikkatini dağıttım. Derince iç geçirip düşüncelerime fazla zaman ayırdığımı fark ettiğimde, koyu irislere dalıp konuşmak için ağzımı araladım.
"İki adet latte istiyorum. Bir arkadaşım daha gelecek."
Merakı yüzünden okunsa bile bozuntuya vermemeye çalışmış ve siparişi getireceğine dair bir şeyler zırvalayıp gitmişti. Birkaç dakika sonra en yakın arkadaşım Yerim geldiğinde, büyük bir tebessüm ile sıkıca beline sarıldım. Bu hoşuna gitmiş olacak ki şen bir kahkaha attıktan sonra yerine geçti. Farkına varmadan derin bir sohbete başlamıştık. Tam tamına iki yıldır görüşemiyorduk, bu normaldi. Genç yaşına rağmen üniversitede önemli bir fizik öğretmeni olmuştu. Bu dönemde Busan'a yerleştiği için aramıza mesafeler girmişti.
Sonunda lattelerimiz geldiğinde, hoşuma pek de gitmeyen gözler, sarmaş dolaş olan ellerimizde takılı kalmıştı. ılımlı güzellik bunu fark etmiş olacak ki şaşkınlıkla garsona bakıyordu. Hoşnutsuzluğu memnuniyetsiz duruşundan net bir şekilde anlaşılıyordu. İğneleyici bir tavırla göz devirip tekrar odak noktası olmamı sağlamıştı. Bu hareketi tuhafıma gitse de belli etmeyip konuşmaya devam ettim. Yanımızdan ayrılmak aklına geldiğinde kasaya geçti. Güler yüzlü hoş bir kadın hesabı ödeyip ayrıldığında hanımefendiye karşı takındığı kibarlığını fazla tatlı bulmuştum. Dibimde duran beden tırnaklarını yavaşça derime batırdı. Onun bu hareketine karşı bakışlarımı üzerine doğrulttum. Masumca bana baktığı anda ise hemen yumuşadığıma lanetler etmiştim.
"O çocuk dikkatini epeyce çekiyor gibiydi, istersen kaç yıldır görüşmediğin benim yerime o adamın yanına git?!"
Biraz sinirli olan ses tonu beni germişti, ortamın tüm güzelliğinin bozulmaması için ellerimi avuçları arasından çekip yanaklarına koydum. Baş parmağımla çenesine yakın olan kısmı okşayıp sakinleşmesini sağladım, ilk tensel temasımız da tıpkı bunun gibiydi. şanslıydım ki zaafı olan bedensel yerini bir tek ben biliyordum. İçinde olduğumuz durumun daha da ilerlememesi adına ellerimi kendime doğru çektim gerçi keşke çekmeseydim diyorum... Çünkü çektiğim o anda kolum ne zaman Yerim'in yanında durduğunu anlamadığım o kişiye çarpmıştı. Tepsisinde en az 5 adet soğuk içki bulunan garsona hışımla bağırdığında telaşla ayağa kalkıp ceketimi çıkardım, üzerinde ki içecekleri silmek için yeltendiğimde hızla kollarımın arasına girmişti. Yüzüm de oluşan ifade bunu beklemediğimin kanıtıydı.
"Çok üzgünüm, kuru temizlemenizin parasını ben ödeyeceğim..."
Çok da mahcup olmamış bir biçimde konuşup bıyık altından gülüyordu. İstemsizce dudaklarımın yukarı doğru kıvrılmaması için elimi ağzıma doğru götürdüm. Cidden fazla saçma olan zamanlardan birisine atılmış gibi hissetmeme engel olamadım. Kaosun içinden sıyrılıp cebime küçük bir kağıt koyduğunda, yaptığı şeyi birkaç saniye sonra idrak edebilmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ωε αяε vιcтιмs тαεкσσк
FanfictionAngst 2 bölümlük bir Oneshot, eğer fantastik şeyler arıyorsanız yanlış yerdesiniz...