Medya ile okuyun. Vote, yorum atarsanız sevinirim, bu bölümü büyük bir uykusuzluk ile yazdım.
Dikkatlice notu açtım, içinde "Bunun için üzgünüm, özür olarak bir daha gelirseniz size içki ısmarlayabilirim" yazıyordu. Açıkcası bu tür bir notu beklemiyordum. Gözlerimi sarının en naif tonunu kendine yakıştırmış ihtişamda gezdirdim. Kızdığı zaman sürekli o ince kaşlarını çatıp alt dudağını sarkıtırdı... Derince iç geçirip sorgulayan bakışları yere doğru inerken konuşmak için ağzını aralardı, "Seni anlamıyorum Jeon, anksiyete bozukluğumu görmezden gelip senin için Seoul'e geldim ama sen şu ahmak garsonu resmen bana tercih ediyorsun..."
Ses tonu sonlara doğru kısılmıştı, ne diyeceğimi bilemiyordum. Evet haklıydı ama bu kadar ağır bir tavırla daha doğru düzgün tanımadığım bir adamı ona tercih ettiğimi sanması saçmalıktı. Gerçi onu beğenmiştim bunu inkar edemezdim.
Yine de kardeşim olarak gördüğüm kendisini neden bu kadar kısa süre de değersiz bir varlık gibi gösterdiğini anlayamıyordum, Hafifçe öksürüp sakin bir şekilde aklımdan geçenleri dile getirmeye karar verdim.
"Hayatım da olan çoğu kişiden daha değerlisin, biliyorsun yetimhane zamanlamarımız da ne kadar sulu göz olsam dahi seni o zorba oda arkadaşlarından korumaya çalıştığımı, o sapık herifler üzerine doğru yürüdüğün de üstlerine atlayıp ellerini ısırdığımı, en önemlisi ise sıcaktan uyuyamadığımız gecelerde gizlice çatı katına çıkıp saçma ama eğlenceli hikayeler uydurduğumuz anları asla unutmayacağım."
Gözleri dolmaya başladığında şevkatle saçlarını okşadım. Güven verici bir şekilde kulağına doğru yaklaşıp sadece ikimiz arasında olan hitap şeklini kullandığım için pişman olacağımı tahmin etmeden sihirli sözcüğümü söylemiştim. "Küçük güneşim, her daim yanında olup seni destekleyeceğim."
/Yerim/
Bu kelimeleri ilk defa 4 yıl önce 19'uncu yaş günümde söylemişti, kaldıramıyordum. O bana sadece bir kardeş gözü ile bakarken hislerimden, geçen yıllardan, iltifat ettiği nadir zamanlarda sıkışan kalbimden nefret ediyordum... En önemlisi ben kendimden nefret ediyordum. Biliyordum hiçbir zaman onu, sevgisini ve bana verdiği o sıcacık kucaklaşmaları haketmemiştim... Acıyordu hastalığımı tetiklettiğim her saniye canım daha çok acıyordu... Son defa beni yumuşatan ellerini sıkıp sessizce oradan uzaklaştım, biliyordum adımı zikrederek arkamdan geliyordu, biliyordum nabızı endişeden dolayı hızlanmıştı. Adımlarım sonunda evime doğru vardığımda kapının önünde durup, benim gibi kısa olan betona oturdum. Göz yaşlarım usulca yanaklarımdan süzülmeye devam ederken yorgunca cebimden boş bir kağıt parçası ve kalem çıkardım. Temiz havayı son defa içime çektiğimi bilerek uzun bir veda mektubu yazmaya başladım.
"Özür dilerim Minik Yıldız Tozları, sana karşı çok şeyi borçluyum. Bana sevmeyi ve sevgiyi hediye ettin. Ama ben kalbime ve duygularıma yenik düşen bir aptalım ve bilmiyorsun ki üvey babam 2 yıl önce beni ziyaret etmeye başladı... Bana karşı attığı her adım daha da büyüdü, ben bittim, her dokunuşu beni kül etti Yıldız Tozu... Bu yüzden ne zaman vücudumda ki morlukların nedenini sorsan sana hep sakarlığım yüzünden olduğunu söylerdim, bunun için çok üzgünüm. Neden bunları senden sakladığımı soracaksın bana, nedeni şu ki eğer öğrenirsen sana zarar verirdi aslında hangi arkadaşıma olanları söylesem onların da canı yanardı. Benim artık gücüm kalmadı geceleri yattığım o soğuk zemin, sessizce beni kilitlediği küçük bodruma gelen adım sesleri ve benim her gece ölüşüm... Ruhum öldü, hayallerim ve umutlarım çalındı. Özür dilerim kendim için ruhumu bile temiz tutamadım... Sana yemin ederim binlerce kez polise gizlice gittim ama her defansında gittiğim karakolları bulup onlara büyük miktarda rüşvet verdi ve olay sonsuza dek kapandı... Bu mektup eline geçtiğinde şunu bil, ben sadece o iğrenç vakaların kurbanlarından birisiyim, sesimi duyurmayı yüzlerce kez denedim olmadı, hayatta olup bana sahip çıkan anne ve baba istedim ... bir kere olsun gerçek bir aile istedim. Bizler sadece masumuz Yıldız Tozu. Kendine iyi bak seni olduğum yerden izleyeceğim, eğer o çocuğa bir ilgin varsa onunla en azından arkadaş ol. Seni her daim sevecek olan Kim Yerim... Kâğıdı güzelce katlayıp evimin önünde ki küçük sepete bıraktım, çünkü biliyordum benim yerime oraya atılan fatura ya da yurt dışında olup mektup gönderen arkadaşlarımın mesajlarını hep merak ederdin... Ama üzgünüm bu defa intihar mektubumu bulacaksın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ωε αяε vιcтιмs тαεкσσк
Hayran KurguAngst 2 bölümlük bir Oneshot, eğer fantastik şeyler arıyorsanız yanlış yerdesiniz...