Özlenen Nebi🌹🍁

Dersten çıktığımda saat 12.00 gösteriyordu  .Uzun zamandır  bu konu kafamı içerisinde dört dönüyordu.Bundan mıdır bilmiyorumdum ama hala etkisinde olduğum bilgim dahilindeydi. Hocanın dersi bitirdiği o yürek yakan sorusu beni düşündürmekteydi hala...Soru hayat felsefesini etki altına alacak kadar ince, hayatımıza dönüp baktığımızda ise bir o kadar dehşet vericiydi.Evet soru aynen şöyleydi:"Efendimizin yaşadığı o zorluklar memleketinde anlayarak,yaşayarak ve etrafindakilere örnek olup yaşatarak, günümüze kadar getirdiği yaşam düstürunu biz ne kadar korumaktayız. Yada yaşamaktayız? "Biz ne kadar O (sav) olabiliyoruz.Biz ne kadar O(sav)ile olabiliyoruz .Bu soru beynimin karanlığında bir aydınlık bulma ümidiyle ilerlerken kantindeki boş masaya  oturup bir çay istedim.İnce bir soruyu,  çünkü hayat düstürumuz O (sav) olmalıydı ,O (sav)dolmalıydı. O (sav)ışığında ilerlemeliydik. Olması gereken buydu.Hayatımız O'nun (sav)hadisleriyle anlam bulmalı, O'nun (sav)sünnetiyle şekil kazanmaliydi. Onun(sav)gibi okumalıydık Kur-anı,Onun (sav) sevdiklerini sevmeliydik.Uğruna yaratılmış olmamızı yine Onun (sav) uğruna feda etmeliydik. Dehşet verici bir soruydu. Çünkü olmasi gereken ne kadar olur buluyordu.Dönüp baktığımızda değil O (sav) yaşayabilmek Onu (sav) bulabiliyor muyduk hayatımızda?Kaç cümlesini biliyorduk mesela ?Kaç hadisini ezberlemistik, ezberleyip de hayatımıza dahil etmiştik .O (sav) ne kadar özlüyorduk, ne kadar seviyorduk aceba ? Kaç kere girmişti ruyalarimiza kaç kere...O (sav) herkesin "ene" dediği annelerin çocuklarını düşünmediği bu vakitte bile "ummeti-ummeti" derken biz ne kadar Efendimiz (sav) diyebiliyorduk .Biz O (sav) için ilk sıradayken O(sav) bizim için kaçıncı sıradaydı. Annemiz,babamız, eşimiz, çocuğumuz ,malımız, dünya... Hangisinden sonra gelmekteydi aceba ?Kantincinin çayı masama bırakmasıyla düşüncelerden sıyrılıp teşekkür ettim.Şekeri bardağa atıp çayımı yudumlarken hocanın örnek verdiği şu hadisi hatırladım. "H.z Ömer şöyle demiş : Ben Resullah'ın yan tarafında hasır izini görünce ağladım. "
-Niçin ağlıyorsun diye sordu?
-Ya Resullah Kisra ve Kayser neler içinde yaşıyorlar neler...Halbuki sen Allah'ın Resulüsün, dedim.  Bunun üzerine Resullah (sav):
-Dünya'nin onların ahiretin de senin olmasına razi değil misin Ya Ömer? Buyurdular.Rahmet peygamberi istese tüm Dünya'ya sahip olacakken Dünya'nın elinin tersiyle itmiş ve ümmetinin en fakiri gibi yaşamıştır.
-YA BİZ...?
Bu soruyu sormak istemiyoruz kendimize değil mi?
Saray gibi evlerde yaşayıp hala malda  mülkde olan kalbimiz bu soruyu kaldiramamakta değil mi ?? Evlerimiz   büyüyüp doldukça küçülmekte kalplerimiz. Sorulara dahil tahammül edemeyecek kadar küçülmekte .
Hatırladığım başka bir hadis beni daha da dehşete düşürürken ders zili çaldı.Girmek istemedim bu derse.Kalbim Efendimiz (sav) 'deyken çıkmak istemedim. Ruhum O(sav)'siz yaşadığımız örnekleri kaldiramasada.
Evet bu hadis beni derinlere sürüklemisti.
- "Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin olsun ki hiçbir kul kendisi için dilediğini komşusu için yahut din kardeşi için de dilemedikçe( kamil) iman etmiş sayılamaz diyordu hadis.
Rahmet peygamberi komşu diyordu,iman etmez diyordu.O (sav) öyle bir peygamberdi ki günlerce yemek yememiş olmasına rağmen elindeki son lokmayı din kardeşine verebiliyordu. Ve bizden bunu istiyordu.Allah'ım düşündükçe daha çok sarsılıyordu yüreğim .
Günümüzde komşu mu kalmıştı ki ilişkisi  olsun ,nesfisimiz herseyin önüne geçmişken kim din kardeşini hatırlardı ki? Kim verirdi son lokmayı ?...
Rahmetti O (sav) bu benim ümidimi yitirmememe vesile oluyordu.O (sav)alemlere rahmet olarak gönderilmişti.
Biz O (sav) ile vardık var oluşumuz O (sav)has idi. Zira bulunacaktı kaybolduğu zannedilen. O(sav) iftihar edecekti ümmetinin çokluğuyla ,çoğalcaktı.Ona (sav) benzeyenler çoğalcaktı. Onunla (sav) beraber olanlar ,Onu (sav) anlatanlar ,Onu(sav) yaşayanlar .O  (sav) alemlere rahmetle muştulanan peygamberdi mustulanacakti Dünya var oldukça.
Telefonumu gelen mesajla dalmış olduğum bu düşüncelerden sıyrıldım gelen mesaj ümidimi bir kat daha artırmaya vesile oldu mesaj arkadaşımdan gelmişti. Ve şöyleydi :
-"Efendimizin (sav) kutlu doğumuna yetiştirmek istediğimiz yüz hatim var.Okuyabilileceğin kadar alırsan sende bu sevdaya dahil olacaksın bu mesajla doğduğunu gördüm Efendimiz (sav)'in ...Rahmet peygamberine salavat getirerek mesaja cevap vermek için telefona yöneldim.
Bu arada zil çalışmıştı. Mesaja :"Evet okurum". Diye cevap yazmıştım .Ve şöyle düşünmüştüm.O'nun (sav) doğumuyla Dünya yenileniyor bir kez daha ve bir kez daha...👍