Birbirlerini sevip evlendikleri için çok mutlulardı. Herkez onların bu mutluluklarını kıskanıyordu benim neden benim böyle bir sevdiğim yok diye söyleniyorlardı. Birbirlerini çok sevdikleri çok belliydi, gözlerinin içi parlıyordu mutluluktan. Günlerini hep beraber geçiriyorlardı tüm dertlerini sıkıntılarını birbirleriyle paylaşıyor, birbirlerini teselli ediyorlardı. Sabah kalkınca güzel bir kahvaltı yapıp daha sonra ne yapacaklarını karar verip, hayatın tadını çıkarıyorlardı.
Pazartesi günüydü artık çalışıp evlerini geçindirmeleri gerekti ikisinde işine gitmek zorundalardı birbirlerinden hiç uzak kalmak istemiyorlardı çünkü deliler gibi aşıktılar birbirlerine ama çalışmaya mecburdular. Her ikisi de üzerlerini giyip kahvaltılarını yaptıktan sonra evden ayrıldılar.
Durağa gidip otobüs beklemeye başladılar çok üşümüştü elleri ısıtmak için el ele tutuştular biraz daha bekledikten sonra otobüs nihayet gelmişti. İki eş binip iş yerlerine yakın yerde inmişlerdi. Bir arabaya çok ihtiyaçları vardı yoksa hergün işlerine geç kalacaklardı bir süre daha otobüsle gidip geldikten sonra paralarını biriktirip ucuz da olsa kısa zamanda bir araba aldılar. Çok mutlu olmuşlardı. Artık her sabah elleri üşümüyor arabalarına binip gidiyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Kırıntıları
ChickLitAşk sözlerinden bahseder. yaşanmış veya da yaşanabilecek aşk olaylarını inşa eder.