Marinette herkes gülerken arkadan sırıtıyordu ve uykusu gelip biraz kestirmek için koluna yattı. Hoca gelip kafasına bir kere vurunca Marinette "AH!" diye kafasını kaldırıp hocadan özür diledi. Tüm sınıf birden şoka girmişti. Marinette neler olduğunu bir türlü anlayamayınca Alya'ya baktı ve kolundaki kanı gördü, aklına Adrien'in lollipop çubuğu geldi bu yüzdende yine sinirle sınıftan dersin ortasında çıktı. Peşinden Adrien koşacaktı ama Alya durdurdu. Marinette'nin peşinden koşarken de bir yandan düşünüyordu. "Neden bir hafta önceki yarası kanıyor ki?"
- Marinette dursana ya soluk soluğa kaldım burada!
- Alya suratıma bak! ŞU SURATIMA BAK! Ne hale getirdi beni o pislik? Ya izi kalırsa ne olacak Alya?
- Merak etme Mari iyileşecektir.
- Alya neden sürekli kanıyor peki? Öğretmen vurduğu için kabuğu sıyrıldı ve çok acıyor. Şimdi daha fazla iz bırakacak. *Yere oturur ve dizlerine kapanarak ağlamaya başlar.*
- Bekle burada yara bandı, ve oksijenli bir bez getireceğim yarayı temizleyip yara bandını yapıştıralım.
Kısa bir süre sonra Alya gelir. Ve Adrien'i, Marinette'ye bakarken görür.
- Neden buradasın acaba bay zehir?
- Özür dilemesini bekliyorum seni ilgilendirmez bayan blogger.
- Ne? Asıl özür dilemesi gereken sensin kızın suratının halini görmedin herhalde.
- Her şey yanlışlıkla ol-
- HEY! HAHAHAHAH! Bak kendin söyledin "her şer yanlışlıkla oldu" diye. Bir işin yoksa git şu tuvaletin önünden kız mısın sen?
- Gidiyorum peki.
Alya, Marinette'nin suratını düzene soktuktan sonra yemeğe çıkmaya karar verirler.
- Eee peki nereye gidelim.
- Bu okulda daha yeniyim Alya etrafa alışmam gerek yaaani, sen seç.
- Hmmm peki ben seçeyim o zaman. Noodle yemeye gidelim mi? Nathaniel'in annesinin bir noodle kafesi var.
- Tamam olur.
Noodle kafesi Nathaniel'in annesinin olduğu için Alya, Nathaniel'e oraya gideceklerini isterse kendisininde gelebileceğini söyler. Nathaniel soluksuz bu teklifi kabul eder.
- Hoşgeldin Alya. Bu arkadaşında kim?
- Merhaba Zoey teyze. Bu yeni sınıf arkadaşımız Marinette.
- Merhaba ben Marinette memnun oldum.
- Bende memnun oldum tatlım. Hadi oturun bakalım. Alya seninki her zamanki mi?
- Tabii. Mari sen ne aromalı yiyeceksin?
- Sanırım Körili yiyeceğim.
- Tamamdır kızlar bekleyin hemen getireceğim.
Nathaniel arkadan koşarak gelir.
- Selam kızlar. *Saçını düzeltir.*
- Woah o harekette neyin nesiydi öyle?
- Saçımı düzeltmemin nesi farklı Alya lütfen.
- Hoş geldin Nath.
- Hoş buldum Mari.
- Birbiriniz isimlerini kısa olarak kullanmaya başlamışsınız, yakınlaştınız sanırım eheheh.
- Sıra arkadaşıyız ondan sanırım.
Nathaniel dayanamayıp Alya'ya kaş göz hareketleri ile dışarı çıkmasını söyler ve Alya hemen bir yalan uydurur.
- Mari ben geleceğim ee şey...he şey telefon görüşmesi yapmam gerek....dışarıda.
- Tamam bekliyorum.
- Bende çiçekleri sulayacağım Mari.
- Bende geleyim mi?
- Yo-yo-yok ya niye geleceksin yemekler gelince haber verirsin hem anneme söyle bana da bir tane hazırlasın.
- Peki.
Alya ve Nath konuşmaya başlarlar.
- Ne var Nathaniel?
- Alya benim sana bir şey söylemem lazım. Sır tarzı şeyleri kendime saklamakta hiç iyi değilim bu yüzden sana söyleyeceğim. Ama Mari'ye söyleme olur mu?
- Tabii söyle.
- Alya ben Marinette'den hoşlanıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lollipop Çubuğu | Adrienette
Teen FictionEğer sarı saçlıysanız, yakışıklıysanız he birde sevgiliniz yoksa yandınız demek. Ben Adrien Agreste, 17 yaşındayım ve lise 3 öğrencisiyim. Evet evet dalga geçebilirsiniz hiç ilişkim olmadı. Olmamasının da bir sebebi var ama yani. BEN TEK GECELİK SEV...