Değirmencinin kızı tam bir köylü güzeliydi. Yuvarlak yüzü, kalçalarına kadar uzanan ince örgülü saçları vardı.
Ama yüzü hep soluktu etrafındaki şeylere, kendisiyle alış verişi yokmuş gibi dümdüz bir bakışı ve dudaklarının kenarından dökülürmüş gibi, isteksiz bir gülüşü vardı. Bu kızcağız sakattı adaşım küçükken sağ kolunu değirmenin çarkından birine kaptırmıştı.
Şimdi onun yerinde şalvarının beline iliştirilen boş bir yen sallanıyordu. Ve bu onu insallardan ayıyordun.
Düşüne bilirmisin , güzel bir kızın bir kolunun olmazsa bu ne demektir ?
