Toplumun Şekillendirdiği her biri ayrı ayrı değersiz hayatlarımızla Arafta sıkışıp kalmışız.
Her hareketimiz egomuzu beslemek için bir çırpınış ise en azından dürüst olalım kendimize ve hayata; aşkımız bile aynada görmeye çalıştığımız siluetimizden ibaret, her şeye anlam yüklemeye çalışmayalim.
Bizler aşkı hak etmeyen, cennetin dışlanmış büyük çocuklarıyız, yardım çığlıklarımız, cennettin kapısında sırasını bekleyen toplumun güzide bireylerinedir. Yalvarip, vaad edileni dilenirken kuşkuluyuzdur. içimizde bir yerlerde bizi rahatsız eden soru ile o kapının önünde hiç büyümeden yaşlanırız. 'Ya kapının arkasında bir cennet yoksa'.
Bak işte o zaman Araf da olmaz ..