Bu sefer içimden kısa bir hikaye paylaşmak geldi inşallah seversiniz,sonuna kadar okursanız sevinirim.
🌙🌙🌙
Dizlerimi iyice kendime çekip daha da ısınmak istermiş gibi başımı iki dizimin arasına gömdüm.
Dışardaki fırtınadan beni koruyan uzunlamasına heybetli camda gözlerimi gezdirdim.iki parmak kalınlığındaki camın bir yüzünde fırtınalar koparken bize bir damlası bile ulaşmıyordu,burdan bakılınca içindeki katliam belli olsa da yaşamadan kim anlayabilirdi ki içindeki şehvet dolu acıyı?
Bir anlık canım ne kadarda bana benzediğini farkettim,acıdım o anlık cama,bütün yağmur tanelerini yakalayıp gövdesini parçalamasın,seneler sonra güneşin görüntüsünü ve kör edici parlaklığını görmesini umut ettim.
Yan yana oturmuş bir saate yakın süredir hiç konuşmadan kahve dumanından buğulanmış camın önünde yağmuru seyrediyorduk. Elimi kaldırıp kahve bardağını yere bıraktım,kahvenin sıcaklığıyla ancak rahatlamış avucumu soğuk cama koyarak camdaki buhuyu sildim.elimi hiç kaldırmadan kafamdaki düşünceleri anlatmaya bir yerden başlamak için derin bir nefes aldım.
"Teşke yağmur damlalarını yakalayabilsek,belki daha az kişi ıslanır"
"Yağmur yağmasa insanların günahları nasıl temizlenir,insan oğluna temizlenmek ve yeniden doğmak için bir şans gibidir yağmur"
"Peki ama insanlar yeniden doğmak istemeyecek kadar yorgunlarsa? Her gün ölmeyi beklerken tekrar tekrar dirilmek canlarını yakıyorsa"
"O zaman artık yağmur o insanlara dokunmaz,
o insanları yağmur bile temizleyemez elenor"Gözyaşlarım dışardakı yağmura özenircesine yanaklarıma hucum ederken düşündüm,bu incecik tek hamlede kırılabilecek cam bile içindeki fırtınanın damlalarını bize savurmazken,ben neden içimdeki fırtınanın damlalarını içimde tutamıyorum?
Bu camdam daha mı kırılgandım? Belkide kimse benim yağmurlarımda temizlenmediği içindir,herkez bem yağınca şemsiyelerini açıp kaçacak yer aradıkları içindir.
Isınmak için omuzlarıma attığım yorganı silkeleyerek ayağa kalktım,emin adımlarla birkaç adım ilerimdeki büyük cam kapıya elimi uzattım ve seri bir hareketle açıp dışarı fırladım.
Soğuk hava ve yağmur damlaları vucudumu keserken çıplak ayaklarım yağmur suyunu çekmeye çalışan toprak ve çimenlerle birlikte çamurlaşıp bir bütün oluşturmuşlardı.
Bütün vucudum soğuktan kasılırken başımı kaldırıp tamamen yağmura teslim oldum. Grey koşarak yanıma gelip beni bileğimden kavradı ve içeriye doğru çekiştirirken aynı anda sitemle bağırdı
"Zaten hastasın elenora! Fırtına yaklaşıyor ne halt yemeye dışarı çıkıyorsun?!"
Daha dakikalar önce kendi dediği sözü unutmuş gibi davranıyordu,çekiştirmelerinin aksine hareket etmeden olduğum yerde buruk bir gülümsemeyle yüzüme baktım
" 'O zaman artık yağmur o insanlara dokunamaz' dememişmiydin grey? Yağmur artık bana zarar veremez. Artık yağmur bile bana acıyor,temizlenmeye değecek biri olmadığımı biliyor."
Yağmura sakladığım gözyaşlarımı birtek o görebiliyordu beni bu dünyada en çok o tanıyordu. Yüzümü ellerinin arasına alıp ânını ânıma yasladı,artık yağmur ikimizinde umrunda değildi,ikimizde yağmurun umrunda değildik artık..
"Sen yağmurun kendisisin elenora,yağmurun sana zarar vermemesinin nededi seninde yağmur olman,içindeki fırtınayı ve gözyaşlarını gördü yağmur ve boyun eğdi sana,ağzından sana karşı hayranlık dolu sözler döküldü;
'insanları temizlemek uğruna yaşayan yağmur fırtınaya sırf yağmuru sevenler için katlanırmış,peki ya her yağdığında şemsiye açılıp kaçılan bir yağmur niye katlanır fırtınalara? İşte gerçek yağmur odur,kimsenin ona muhtaç olmasını beklemeyen yaşamak için hiçbir nedeni olmadanda savaşan yağmurdur gerçek,onu seven kimse olmamasına rağmen onlar için,kendin için fırtınayla savaşan yağmurdur hakikat.'
Sen gerçek yağmursun elenora,bir gün herkez sen dinince ortaya çıkan gökkuşağını görecek ve tekrar yağmanı bekleyecekler...
Vaaav! Ne zordu ama! Baya dram oldu ama duyguların en kolay yansıtıldığı dram yazmak,yarumlarınızı ve arada böyle küçük hikayeler yazmamı isteyip istemediğinizi belirtirseniz çoook seviniriim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
özledim ve söyledim •~atarli Sozler~•
PoetryNe kadarda güzel anlatıyor kar taneleri birbirine çarpmadanda yol alabilmenin mümkün olduğunu.