Kahve, kitaplar ve müzik. Bu üç kelime bile beni mutlu etmeye yetiyor. Sanırım onlar olmasaydı - ve tabiki en iyiden de öte arkadaşım, hayır, kardeşim olan Rose - çok büyük ihtimalle ya akıl hastanesinde, ya da her ay kan kaybından dolayı acilde olurdum. Ha bu arada kendimi tanıtmayı unuttum: Ben Hazel. Walters. 16 yaşında, hafif dalgalı, uzun kömür gibi siyah saçlara ve vampir gibi bir beyaz tene - ah keşke vampir olsam - ve mavi gözlere sahibim ama gözlük taktığım için göz rengim pek belli olmuyor. Ve suratımda çiller var ve ben bu çillerden hiç hoşlanmıyorum ama arkadaşlarım - daha doğrusu tek arkadaşım olan Rose - çillerin bana çok yakıştığını söylüyor. Her neyse ben Londra'da üç katlı bir evde ailemle beraber yaşıyorum. Odan çatı katında ve tavan cam. Buralarda da hep yağmur yağdığı için odamdayken çok güzel oluyor ama sanırım beni bu depresif hale de bu sokuyor.