Caroline dolunayın aydınlattığı yağmurlu ve karanlık bir gecede siyah-bordo yatağının içinde kitabını okuyordu.Fantastik romanlarin hepsini çok severdi.Vampir Günlüklerini defalarca okumuş ve izlemisti.Dolapları onlarin posterleriyle doluydu.(Annesi kızacagi için duvara yapıştirmaya kormuştu)Kitabıni okurken kapı gıcırdayarak açıldı ve icerisi beyaz ışıkla doldu.Gelen annesiydi bakmasına gerek yoktu, babası onu çok severdi ama uykusu onun için çok önemliydi.(Yani uykucuydu) Annesi
"Tatlım her şey gibi kitap okumak ta sadece yeterli ve vaktinde okunduğunda yararlıdır.Artık biraz uyu "
Caroline derin bir offf çekti. neden beni rahat bırakmıyorsunuz demek istedi ama en iyisi geçiştirmekti
"Tamam anne çok az kaldı."
"Yaklaşık bir saat önce de aynısını söyledin"
diyerek yanına geldi , kitabı elinden alırken kapağına bakıp yüzünü buruşturdu
"Vampirler,cadılar,kurt adamlar gerçek değildir.Böyle saçma şeylere kendini kaptırman hiç hoşuma gitmiyor."
deyip Caroline nin oflamaları arasında odadan çıktı.
Sabah gerinerek çalan saati kapattı.Krebin kokusu odasına ulaştığında gülümsedi. Bu gün mısır gevreği ya da sandiviçle yatıştırılmayan bir kahvaltı yapacaktı.Saate baktı bu gün erken uyanabilmişti bu da duş alacak zamanı olduğu anlamına geliyordu.Banyosuna girdi ve soğuk bir duş alıp saçlarını fönledi,en sevdiği böğürtlenli dudak kremini de sürünce giyinmek üzere odasına gitti.
Biraz sonra merdivenlerden inerken siyah dar paça bir pantolon ,siyah-beyaz çizgili sweatshirtün üzerine giyďiği siyah deri ceketiyle hızla inerken az daha babasıyla çarpışıyoru. Babası yine yatağıyla arasına girildiği için kızgın bir şekilde homurdanarak yanından geçerken omuz silkti artık alışmıştı bu duruma.
Mutfağa girip turkuvaz sandalyeye oturdu,fındık ezmesiyle krebini yedi.Annesine teşekkür edip çantasini aldı ve evden çıktı.Okul her zamanki gini geçiyordu, sıkıcı ve monoton.Ama içinden bir ses bugünun kötü geçeceğini söylüyordu.
Scarlett tiksiniyormuşcasına bakışlar atarak ona doğru gelirken artık emindi bu gün hiç bitmeyecekti. Scarlett her okulda var olan o zengin , havalı , kendini bir şey sana o kızlardandı.Sarışın saçlarının gerçek olmadığını bilselerde o doğal olduğu konusunda diretiyordu.Çoğu öğretmen ondan hoşlanmazdı ama babasının geniş çevresinden ve kızının tek bir sözüyle okulu yikan annesi yüzünden pek birşey demezlerdi .Scarlett yanına ulaştığında elini saçının buklesine sararak ona
"Biliyor musun tam bir ucubesin,okulumuz benim sayemde şanslı ki okullararası yüzme yarışmasına ben de adayım.Bu arada çekilmek istersen seni anlarim "
Ah tek derdi buydu .Scarlett ne kadar iyi yüzse de Caroline yüzmede harikaydı ve bunu duymuş olmali ki onu sözleriyle korkutmaya çalışıyordu ama Caroline o kadar çalismisken vazgecmeyecekti.Hatta Scarlett in konusmasindan sonra ona gününu göstermek istiyordu . Evet ona gününü gösterecekti.Kimse ona ucube diyemezdi.Bunu ona gösterecekti. İçinde bir güç dalgasının yayıldığını hissetti. Ona zarar vermek istiyordu.Yumruk yaptığı ellerini hareket ettirecekken eline baktı.Sanki bir rüyadan uyanmışcasına kafasını iki yana salladı.Ne yapıyordu ki Scarlett hep böyleydi.Sadece ucube demişti yumruk yaptığı eli gevşerken onu takmamalıyım diye düşündü.Kendini hiçbir şey yapmadan gitmeye zorladı.Arkasini döndüp bir adım atmıştı ki Scarlett arkasından alaycı bir ses tonuyla
"Hadi ama ucube . Ah sen kesinlikle benim rakibim değilsin daha benle konuşmaya korkuyorsan yarışmadan çedileceğine eminim. "
Caroline artık güç dalgasınin hızla yayılmasını ve öfkesini engelleyemiyordu.Arkasına döndü ve dişlerinin arasından
"Ben korkmuyorum."
Kızdığından ince bir şekil alan dudakları bir sırıtışla gerildi.
"Ama sen korksan iyi edersin "
Caroline kızın korkudan iyice gerilediğini fark etti.Ona doģru hızla yürürken Melanie araya girdi. Caroline yine rüyadan uyanırcasına kafasıni salladı ama çok geçti.Bir şey oldu.Scarlett çığlık attı.Caroline ona elini sürmediğine emindi .Lambalar patlamıştı.Herkes Scarlett in etrafına toparlanmıştı . Melanie en yakin arkadasina bakti . Zaman zaman herkes gibi öfkelense de kavga edecek biri değildi ama az önce şahit oldukları... Problemli bir çocuğun öfke nöbetini aratmayacak cinstendi.Bir anda insanın bu derece öfkelenmesi normal değildi . Demek ki Caroline nin bir sorunu vardı. Her yer karanlik olunca arkadasini oradan goturdu.Caroline arkadaşının kısa kesim saçlaranin arasindaki iri siyah gözlerinin çevrelediği bembeyaz yüzüne tebessümle baktı. Arkadasi da ayni sekilde karsilik verdi. Melanie
"Neler oldu orada?"
"Şeyy her zamanki Scarlett işte...
Yüzme yarışmasina aday olmus ve saçma sapan birşeyler söyledi
Aslında... değişen o değil benim...Kendimi çok değişik hissediyorum""Caroline seninle küçüklüğümüzden beri arkadaşız. Açıkcası ben seni hiç öylesine öfkeli görmemiştim. Madem hiçbirşey olmadı neden o kadar tepki gösterdin ?"
"Melanie ben bilmiyorum her şey sanki kontrol altından çıktı. Kendimi kontrol edemedim."
Caroline bu işin daha fazla uzamasini istemiyordu o yuzden tebessumle Melanie ye
" Ama merak etme bundan sonra her şey kontrolüm altinda onun sözlerini umursamak mı ? Bir daha asla"
Bu sözler Melanie yi ikna etmeye yetmisti.Melanie
"Sen iyi olduğuna gore şu Scarlett e ne oldu bir bakalım"
"Melanie sen baksan ben buradayım "
diyerek eskimis ve asinmis banka oturdu.Melanie
"Tabii"
diyerek giderken Caroline arkasından onun gidişini izledi.
Okuldan sonra eve uğradı,çantasini bordo puflu sandalyesine asarken masasında önceden orada olmayan bir kolye gördü. Zinciri metal , sipsiyah eski bir tılsımı andıran kolyeyi alıp boynuna takınca sanki kendinden bir parça gibi hissetti. Annem almis olabilir diye düşündü . Çikarip çekmecesine koydu. Mayosunu sırt çantasına koyup üstünü değiştirdi . Şimdi mavi bir eşofman üstüne siyah swearshirt giyiyordu.Aşağıya inip kendine bir ramen yaparken annesi yanina geldi anlaşılan bu gün erken çıkmıştı.
"Bu kolye yeni mi?"
Caroline şaşkinlikla boynuna bakınca kolyenin boynunda ona sırıtırcasına durduğunu gördü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INSIDE DARKNESS
FantasyÖfkesini kontrol edemeyen , sürekli etrafına zara veren bir cadı... Tek yardımcısı bir kolye ve ara sıra içinden çıkan bir cadı ruhu... Karanlığın içine çekilmiyor adeta karanlığı yaratıyordu... Ruhunu aydınlatabilecek birini bulabilirmiydi ? Yoksa...