Hemen annesine döndü ve yüzüne baktı.Yalan söylediğini anlamamasını umarak
"Evet yeni aldım nasıl?"
Annesine kolyeyi aslında çekmecesine koyduğunu ama kolyenin sihirli bir şekilde boynunda asılı durduğunu söylerse annesi kızının aklını kaçırdığını düşünecek ve okuduğu kitapları ve izlediği dizileri kısacası hayatını elinden alırdı. Annesi tatlı tatlı gülümseyerek
"Eskitme kolyeleri sevdiğini bilmiyordum. Güzelmiş" dedi
Caroline içinden ben de bilmiyordum diyerek kolyeye baktı. Gerçekten eski ama güzel duruyordu. Hızlıca
Ramenini yiyerek odasına çıktı. Kolyeyi çıkarıp kilitli bir kutuya kapattı , açık bir yer var mı diye kontrol etti. Bu kolyeden kurtulmalıydı. Çantasını aldı. Havuza giderken bundan kurtulacaktı.Evden havuza doğru yürürken havuz yolundan sahil yoluna saptı sahile geldi. Kolyeyi denize bir hınçla attı ve git ve bir daha gelmedi diye bağırdı.
Yanına baktığında Adrieni gördü kumral saçlarının altından yemyeşil gözleriyle ona bakıyordu Ve ardından pürüzsüz yüzüne Gamzelerin çıkaracak bir sırıtış yansıdı
"Eski sevgili olayları mi?"
"..."
Carolineden cevap gelmeyince Adrien devam etti."Eğer konuşmak istersen...Bilirsin işte.." diyerek elini ensesine götürdü.
"Hayır. Benim sevgilim yok. Yani hiç olmadı... Demek istediğim kimseyle çıkmıyorum. Bu da kimseyle ayrılmadığım anlamına geliyor."
Adrian liseye Bu yıl gelmiş ama tüm kızların dikkatini üzerine çekmeyi başarmıştı Carolineninkini de...
Caroline onunla konuşmak istemis ama kendisinde o cesareti bulamadığı için vazgeçmişti. Şimdi bir şansım varsa da artık yok diye düşündü. her şeyi berbat ettin . Adrian" O zaman neden bir kolyeyi denize fırlatıp git ve bir daha gelme diye bağırıyorsun ?"
Caroline şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. Adrien her şeyi görmüş ve duymuştu . Dahası şu an şüpheli ve soran gözlerle ondan bir cevap bekliyordu. Ne söyleyecekti ki? Tabii ki gerçekleri değil. Aklıa gelen ilk şeyi söyledi
" Babamla kavga ettik" Bu kadarı yeterli diye düşündü. Sonuçta daha yeni tanişmışlardı.
Adrien bir süre Caroline nin gözlerine baktı. Anlaşılan bu cevap onu tatmin etmemişti ama sonra gözlerini Carolineden çekip yere bakarak
" Senin konuşmaya ihtiyacın var mı bilmiyorum ama benim var"deyip gözlerini tekrar Caroline ye dikti.
Caroline onun gözlerindeki hüzünü görüyordu ve nedenini öğrenmeyi hüznünü onunla paylaşmayı istiyordu. Yeni tanıdığı hatta tanımadığı birine karşı saçma bir istekti ama onun üzülmesini istemiyordu .
Adrien yavaşça yürüyerek arkalarındaki eski tahtaları aşınmış banka oturdu. Caroline duraksadı Adrien resmen onunla konuşmak istiyordu. Bunu düşündüğü an yüzündeki tebessümü engelleyemedi.
Sonra nereye gittiğini hatırlayınca yüzündeki tebessüm geldiği gibi gitti ve yerini asık bir surata bıraktı. Antrenmana gidiyordu . Seçmelere katılacaktı ve bir gün sulardan uzak kalmak onu diğerlerinden geride bırakmaya yeterdi.
Banka Adrienin yanina oturdu . Ona yaklaştığı anda garip bir çekim hisseti. Bu tarif edilemeyecek biçimde huzurdu , sakinlikti. O andan sonra sadece onun yaninda oturmak ve bir daha yanindan ayrilmamak istedi ama gitmeliydi , zorundaydi.
Adrien e baktığında gözleriyle onun hissettiklerini hissediyor gibi bakiyordu gözleri . Caroline tebessüm etti ve saatine baktı. Erken çıktığı için hala yetişmek için zamani vardi.
Gözlerini tekrar Adrian a çevirdiğinde Adrian bir Caroline ye bir dekolundaki saatine baktı ve
" Gitmen gerek ne kadar düşüncesizim "Caroline
"Üzgünüm ama gerçekten seçmelere çok az kaldı ... Eğer...Yani eğer istersen daha sonra bir psikoloji seansı yaparız Melanie üzülmeyeli uzun zaman oldu."
diyerek gülümsedi. Adrian da
" Tabii sana ne zaman uygun Yarın öğlen arasına ne dersin?"
"Harika benim için uygun sonra görüşürüz "
Antrenman çok iyi geçti. Öğretmenleri ve antrenörleri ona kazanacağını söylüyorlardı. Eve dönmeden önce kütüphaneye uğradı .Kitaba ihtiyacı vardır ve bu büyük kütüphane bunu karşılıyordu. Fantastik kitapları bakarken camda kendi yansımasını gördü .
Kolye boynunda Sanki hiç denize atılmamış gibi asılıydı. Korku ile gerilince masaya çarptı masanın üzerinde bir kitap açıktı yanlış gördüğünü sandı yaklaşınca boynunda asılı olan kolyenin resmi ve altında yazılar olan bir sayfa olduğunu gördü .Kitabı aldı aldığı gibi eve geldi .
Annesi masayı hazırlamış babası ve Ceroline ı bekliyordu . Odasına çıktı kitabı okumak üzere kitaplara koydu. Mayolarını sepete attığı ve artık kurtulamayacağını anladığı kolye içine koydu . En azından siyahtı ve siyah rengini severdi. Üzerine pijamalarını ve ev botlarını giyip saçlarını yukarıdan at kuyruğu yaptıktan sonra aşağı indi . Babası da gelmişti
"Hoşgeldin Baba işin nasıl geçti"
dedi . Anne ve babasını severdi ama evde hep asosyal bir çocuk olarak anılıyordu . Babasinin yorgunluktan göz altları çıkmıştı ama yine de enerjik görünüyordu yüzünde geniş bir gülümseme yayıldı.
" Güzeldi canım senin günün nasıldı? "
Caroline bir düşündü Scarlett ile kavga etmişti. Acayip bir kolye bulmuştu. (Aslında o kolay değil kolye onu bulmuştu.) ve Adrien le konuşmuş antrenmanı iyi geçmişti
"İdare eder ."dedi. Gerçekten güne çok karamsar başlamıştıve Adrien la karşılaşana kadar da gerçekte korkunç bir gündü. Adrien ona iyi gelmişti.
Küçük bir rastlama bile kendini iyi hissetmesine sebep olmuş , gününü aydınlatmıştı. Adrien i düşününce gülümsedi.
Bir yandan da kolyeyi düşünmeden edemedi. Ne anlama geliyordu ki? Neden bir türlü peşini bırak.ıyordu? İçinden bir ses az sonra her şeyi öğreneceğini söylüyordu...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
INSIDE DARKNESS
FantasíaÖfkesini kontrol edemeyen , sürekli etrafına zara veren bir cadı... Tek yardımcısı bir kolye ve ara sıra içinden çıkan bir cadı ruhu... Karanlığın içine çekilmiyor adeta karanlığı yaratıyordu... Ruhunu aydınlatabilecek birini bulabilirmiydi ? Yoksa...