Gizemli Köşk

"Babam ölmüştü. Benim dışımdaki tüm kardeşlerim miras peşine düşmüştü. Basının gündeminde bu vardı. Miras peşindeki kardeşlerim bir an önce mirası almak için babamın koyduğu son kuralı öğrenmek için çalışmaya başladılar. Notere gidip kuralı öğrenmek için başvurdular. Sonunda babamın bizden sakladığı bir köşk olduğunu öğrendik. Orada vekalet okundu. Tüm mirası almak için tek şart köşkte bir gece kalmaktı. Yanlız şöyle bir not vardı: Köşkte birçok gizem olduğu yazıyordu. Bana sonradan görgü tanıklarının anlattıklarını sizlerle paylaşayım. O gece kardeşlerim (bu arada 8 kardeşim var) sabahlayabilmek için uyanık kalmaya çalışlardı. Fakat köşkteki eşyalar gizemli bir şekilde devrilip dağılmaya başlayınca hepsi de korkuya kapılmış. Bundan olsa gerek ki hepsi de gizemli bir şekilde öldü. Aslında uyurken kulağıma gerek yüksek gerek ince ve tiz bir ses geliyordu. Ama aldrış etmeden uyumaya devam ettim. Ertesi sabah kalktım ve aşşağıya indim. Açıkçası hayattakalmayı beklemiyordum. Ama görünüşe göre ben tek başıma kazanmıştım mirası. Yaptığım ilk iş mirasın hepsini bağışlamak ve yaşadığımız evi satıp uzakta çok uzak bir ülkede yaşamaya devam ettim. Açıkçası bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum hoşçakalın."

Diye bir mektup gelmişti basına. Fakat yer, tarih, imza yoktu bir zamanlar ünlü bir milyonerin kızı olan Bayan Adıgüzelden.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~***~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bu mektubu alan Bay Araştırmaraştır (zaten gizemli işleri sever) bu olayı araştırmaya başladı. Araştırmaraştır'ın ilk işi köşkü ve ilk sahibini bulmak oldu. Köşkü buldu fakat sahiplerini ne tanıyan ne de gören vardı. Onlar hakkında hiçbir bilgi yoktu. Sonunda köşkte bir gece de o kalmaya karar verdi. Bu mektup ve garip karar bir günde medyada en çok konuşulan konu oldu. Bunların hiçbirini takmayan ve yalan yanlış haberlere aldrış etmeyen Araştırmaraştır hazırlıklarını hızlı bir şekilde tamamlamış ve yola koyulmak için hazır bir durumda onu köşke götürecek olan aracı bekliyordu. Araç kısa bir süre içinde geldi. Yolda giderken bazı tedirginlikleri vardı evet ama genede kararlıydı o. Sonunda köşke gelmişlerdi. Arabasından indi ve köşke doğru yürümeye başladı. Tam köşke girecekti ki arkasında duyduğu bir sesle irkildi. Bay Düşküngazeteci bu durumdan hoşnut değildi ki onu vazgeçirmeye çalışıyordu. Çünkü bu gizemi o çözerse kendisinin ünü düşecekti. Bunu göze alamazdı. O yüzden ona bu işin çok tehlikeli olduğunu hatırlatan kısa bir konuşma yaptı ama bu hiç bir işe yaramadı çünkü Araştırmaraştır çok kararlıydı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~***~~~~~~~~~~~~~~~~

Köşke yavaş adımlarla girdi. İçerisi mor duvarkağıtlarıyla süslenmiş kırmızı duvarlarla çevriliydi. Pırlanta üç tane avize etrafı izliyordu. Uzun tahta bir masa köşede ve etrafında yaklaşık on sekiz sandalye ile duruyordu. Siyah oturma takımı iç karartıyordu. Medivenleri çıkınca karşısına dört oda çıktı. Rastgele birisine yerleşti. Yatağını hazırladı ve alt kata inip yemeğini hazırladı ve yemeye başladı. O sırada şöminenin üstündeki şamdan aniden devrildi. Bu durumdan şüpelenip hızla yemeğini bitiren Araştırmaraştır odasına çıkıp yattı. Fakat içinde küçük de olsa bir korku vardı ama gene de evi dolaşmak için kalktı. Dolaşırken arkasından geçen bir şey olduğunu hissetti ve arkasına baktı. Birden garip bir ses ile birlikte gölge gördü. Korkarak yoluna devam etti. İleride ise bir mahsen vardı. Çok garip sesler geliyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~***~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yavaşça içeri doğru ilerledi. İçeride yaklaşık 10-11 gölge vardı. Birden ışık çarpan gölgelerden baba, sekiz kardeş ve evin ilk sahipleri olduğunu tahmin ettiğim insanların cesetleriydi. Arkasına döndüğünde onkarın katili olduğunu tahmin ettiği iki adam gördü. Çevikliğiyle ikisini de yereyatırıp kollarını bağladı. Onları dışarıya sürüklüye sürükleye çıkardı. Havanın aydınlandığını o zaman farketmişti. Dışarıda herkes onu alkışlıyor ve kutluyordu. Olayı yani yaşadıklarını sonradan gazetesine yazdı.

-ZeynepÖ